başka bir rivayete göre de; neyzen bir gün içkinin zararlarının anlatıldığı bi konferanstaymış.
konuşmacı: eşeğin önüne bi kova su, bi kova rakı koysan hangisini içer?
topluluk: suuuuuu!!!!
konuşmacı: peki neden?
neyzen: eşekliğinden......!!!!!!
(bkz: yok böyle bişey)
hakkinda uretilen efsanelerden biri de soyledir, klasik olarak densize haddini bildirme iceriklidir:
"1950'lerin başında bir gece beyoğlu meyhanelerinden birine, elinde bir ney muhafazası taşıyan, 25-30 yaşlarında,iyi giyimli bir genç girer.
şöyle bir etrafı kolaçan ettikten sonra,boş bulduğu bir masaya ilişip,havalı bir el hareketi ile garsonu çağırır;
-şişşşt,bakar mısın buraya.
garson seyirtir hemen masaya doğru;
-buyrun beyim?
-bir fahrettin kerim bana.biraz buz,az da badem.
fahrettin kerim,o zamanların istanbul valisinin adı ile anılan minik rakı şişesi.
büyüklerim bilir, hani "mini mini valimiz,ne olacak halimiz" sözleriyle anılan.
-başüstüne beyim.
sipariş gelmeden daha,mekanın sahibi gelir masaya;
-üstadın masasıdır bu,buraya gelen herkes bilir,kimse oturmaz!
-ne üstadı imiş bu?
patronun gözü masadaki neye ilişir ve gözüyle işaret eder;
-üstad neyzen tevfik,tanıyor olmalısınız.
-ben benden başka üstad tanımam, benim üstad diyeceğim adam bu aleti benden iyi üflemeli...
patron sinirlenmeye başlar,iki de fedai hareketlenir masaya doğru.
tam o sırada,az önce meyhaneye girip tartışanların haberi olmadan duruma şahit olan neyzen tevfik el eder patrona"bırak kalsın" anlamında.ne de olsa son demleridir artık hayatının,durulmuştur artık gençlik ateşi.yavaşça ilişir arkadaki boş masaya,bir fahrettin kerim de o söyler,az da badem.
delikanlı ikinci şişeyi de bitirdikten sonra,neyi çıkartır muhafazasından,dudaklarına götürür.
patron artık dayanamaz acele seyirtir masaya;
-delikanlı ayıp yahu,üstadın yanında..herşeyin bir edebi,usulü var yahu!
arka masadan kısık bir ses duyulur;
-şşşşt bırak efendi,tamamdır.
patron üstada hürmetten,geri geri çekilir karanlığa doğru,delikanlı başlar bir taksim üflemeye.herkes bırakır çatalı,bıçağı,kadehi;kulak kesilir.ustadır delikanlı hakikaten. ustadır da,çok tizden girmiştir,hem caka satma merakı,hem de içkinin tesiri ile.tıkanır kalır..
tam fısıltılar başlamışken,ilahî bir ney sesi duyulur üstadın masasından,delikanlının çıkamadığı perdeden almış,devam etmektedir.şaşırır delikanlı,hem zordur o perdeye çıkmak,hem de alıcı gözle baktığı halde,ney görememiştir üstadın elinde o ana kadar.
arkasına döner...bakar...gördüğü yeter ona..
alelacele,kıpkırmızı bir suratla.. çeker gider.
üstadın elinde ney değil,boş bir fahrettin kerim şişesi vardır,ona üflemektedir ney yerine."
bir rivayete göre; neyzen bir gün meyhaneden çıkarken eski bir dostu görmüş.
dost: aman tevfik bey, sizi böyle meyhaneden çıkarken görmek beni çok üzdü.
neyzen: hemen geri gireyim o zaman!!!!!!
yazarin notu: oha bea...
"ihtiyarlik ile gençlik diyerek,
su hayati ikiye böldürme!
ey büyükten de büyük allahim,
benden evvel sikimi öldürme! "
"bana yar olmayan devr-i devranın,
izzet-i ikramını sikeyim.
yansın ibneler alayı,
su veren itfaiyenin hortumunu sikeyim"
"yürü güzelim endamını göreyim
sensiz geçen gecelerin ecdadnını sikeyim
ben mecnun muyum bir am için çöllere düşeyim
leylanın da mecnunun da anasını sikeyim"
"su-i tedbirimle yahu, öyle boklaştı işim.
ağzıma sıçtı felek, hem de sikti geçmişim."
"zevkine payidar-ı yoktur bu işin
sevişin gençler sevişin"
"örnek alma çiçek çiçek gezen arıyı
sonra pilin biter sikemezsin karıyı"
"güvenme her dostunun yoğurduna sütüne
sonra sokarlar kazığı ta götünün dibine"
"aaah ah..
sokamadım şu hayatı tarzı biçime
sıçayım böyle hayatın içine"
"öyle hürriyete aşık ki kadınlar, hatta
hiç bir erkek olamaz onlara yol arkadaşı.
çıkar at çarşafı teklifine karşı, nitekim
donu fırlattı g.tünden, açacak yerde başı."
"kim siker valideyi köhne pederden başka
sıçan yok ağzımıza hükm-ü kaderden başka"
"insanoğlu tuhaftır her söze pek aldırmaz
ibne dersin kızar da sikersin aldırmaz."
Rivayete göre, Neyzen Tevfik'e birisi el şakası yapmış ve ensesine okkalı bir tokat atmış. O da hiç oralı bile olmamış, arkadaşları ise alaycı bir şekilde "yediğin tokatla kaldın hiç birşey yapmadın bile" demişler. NEyzen Tevfik ise "ne yapayım bir eşek çifte atınca sende onu mu çiftelersin?" demiş
Zamanin Sadrazami Neyzen Tevfik'e Devlet Dairesinde katiplik teklif etmis. Neyzen, sonra ne olacak demis, Sadrazam katiplikten sonra gelebilecegi makami soylemis, Neyzen her defasinda sonra, sonra, sonra? diye sormus, sonunda makamlar sadrazamliga gelmis dayanmis, neyzen Ya sonra demis. Sadrazam, Padisah olursun diyemeyecegi icin "hic" demis. Neyzen, ben zaten simdi de "Hıc" im ne gerek var bu kadar zahmete deyip kabul etmemis.
Bu bilgi neyzen tevfik cd sinden alinmistir.