Ne biçim bi çevre yaratmışım lan? Herkes birbirine bunu sorup duruyor kaç vakittir. Yaş ilerledikçe mi böyle oluyor acaba? Büyüdükçe mutluluklarını mı kaybediyor insanlar? Ya da kaybettiklerimiz arttıkça mı birbirimizin kaybettikleriyle ilgilenir oluyoruz? Noluyor böyle?
Son zamanlarda, çoğu insandan “nasılsın?” sorusundan önce “neyin var?” sorusunu duyuyorum..
"Neyin var, yüzün bembeyaz?"
"Neyin var, mutsuz gibisin?"
"Neyin var, neyin var, neyin var………"
Belki masum bir soru gibi görünüyor olabilir ama bence hiç de öyle değil.. insanlar nasıl olduğumu merak etmiyor, kötü olup olmadığımdan emin olmak için soruyorlar.. Mutsuz ve kötü hissetmemiz çoğu insanı memnun ediyor..
Üstelik bu “neyin var?” sorusuna cevap olarak “bir şeyim yok” denilmesi kesinlikle kabul edilmiyor.. Üstelendikçe üsteleniyor, taa ki “kötüyüm, moralim berbat durumda!” cevabı alınana kadar.. Bu cevaptan sonrakiler de dinlenmiyor.. Çünkü onlar için önemli olan cevap bu.. Nedeni, nasılı ilgi alanlarına girmiyor..
Sanırım bu andan sonra bir rahatlama, bir gevşeme geliyor üzerlerine.. “Ohh, kötüymüş” diyerek mutlu mesut devam ediliyor hayatlara..
Sonra bunca insan neden mutsuz diye sorup cevap arıyoruz.. Komik değil mi? insanların kötülüğü üzerine ‘gerçek’ mutluluk hissedilebilir mi? Yüzde belki tebessüm, kalpte ise bir burkulma.. O kadar.. Gün geçtikçe insanlar daha da iğrençleşiyor..