birkaç tane mangal yürekli manken kimsenin cesaret edemediği şeyler yapıp tarafını belli etmiş. ama haberde görüyoruz ki, bu kişilerden birisi cumhuriyet te yazar olmasına rağmen, cumhuriyet gazetesinde yer bulamamış.
şimdi sormak lazım: buradaki muhabir ve cumhuriyet gazetesi editörleri kim olduklarını zannediyorlar? herkesin ki muhalefet de bu dünya güzeli hatunların yaptığı başka birşey mi? muhalif olmak için illa çirkin olmak mı lazım? bakın bir örnek daha, bu da tersine:
renan bilek isimli oyuncu sıkı bir mektup yazmıştı. sonra gelmiş kendi söylediklerini çarptıran şerefsizlerin malzemesi olmuş. zaten güvensizlik had safhadayken, yeni çıkan ve yazarı olduğu sol gazetesinin de bence prestijini sarsmış.
Anlayamıyorum, hakikaten!? halbuki bilinç düzeyi yüksek ve son derece güzel birkaç hatun ne kadar güzel bir örnek oluştururlardı. onları aşağılamaya kalkan bir sürü aklıevvel çıkar, onların söyledikleri abuk subuk şeyler üzerinden daha fazla gerzek su yüzüne çıkıverirdi. yazık, bu kadar fazla gollük pası sadece kemal kılıçdaroğlu kaçırır sanmıştım, yanılmışım.
suriye'nin iç işlerine biz niye karışıyoruz, onlar bizim kardeşimiz dedik. bizim işimiz yok oralarda dedik. sittin sene bu halka bıraksan adımımızı atmayız, kardeşlerimizi rahat bırakın dedik.
dedik diyorum, çünkü bu millet yemedi kardeşim. siyasi fikrinden bağımsız halktan sanmıyorum ki birileri çıkıp suriye ye savaşa açmakta, içişlerine karışmakta mantık arasın?
peki ana muhalefet ne yapıyor? ağır bir benzetme aklıma geldi, söylesem kendim utanırım, söylemeyeceğim. ama bu sinirimi hafifletmiyor.
arkadaş kendi gündeminize ne zaman geçeceksiniz? ben chp ye oy verdim, çünkü içeride haksız şekilde yattığını düşündüğüm insanlar milletvekili olur, bu zulmün üzerine gider diye bir ümidim vardı. önce direniş var gibiydi, sonra sona erdirildi, sonra bir daha cılız sesler dışında haber alamadık.
Çok net söylüyorum, emine ülker tarhan, muharrem ince ve ilhan cihaner ve hatta kamer genç bu yapıyı bıraksın, yeni bir oluşuma girsin, biz de peşlerine takılalım. ismini zikretmediğim vatanını seven, insanını önemseyen, haksızlığın karşısında eşitsizlikleri gidermeyi ya da en azındna seslendirmeyi görev edinmiş başka milletvekilleri de lütfen şapkayı önlerine koyup düşünmeye başlasınlar. belli ki kemal kılıçdaroğlu kendi gündemini belirlemekten aciz, tayyip erdoğan ın antitezi olmak dışında bir işi olduğunu düşünmüyor. halbuki bir kısım millet uyandı, göstermelik değil, hakiki bir muhalefet görmek istiyor.
yanlış da anlaşılmasın, böyle bir gücün temsil edildiğini görelim, yine akp iktidar olsun razıyım. bence onlar için de daha iyi olur, ama böyle günler görür müyüz bilemiyorum.