neydik ne olduk

entry8 galeri0
    1.
  1. eski günler anılırken sarfedilen cümlelerden birisidir. benzerleri için (bkz: ah ulan ah) (bkz: nerde o eski gunler)
    0 ...
  2. 2.
  3. Osmanli neredeydi biz nerede?

    Neydik ne olduk.

    Faziletliydik: Kimsenin malina, mülküne göz dikmezdik. Kimsenin namusuna yan bakmazdik. Hirsizlik nedir bilmez, dilenciligi meslek edinmez, kimseyide küçümsemezdik.

    Dürüsttük: Bir zamanlar Londra Ticaret Odasi´nin en görünür yerinde su mealde bir tavsiye levhasi asiliydi: "Türklerle alisveris et, yanilmazsin."

    Itibarliydik: Bir zamanlar Hollanda Ticaret Odasi´nin toplantilarinda oylar esit çikinca Osmanlilarla alisverisi olan tüccarin oyu iki sayilir, onundedigi olurdu.

    Temizdik: Yere bile tükürmezdik. Hatta, Osmanli askeri teskilatini Avrupa´ya tanitmasiyla meshur Comte de Marsigil, yere tükürmedikleri için atalarimizi söyle elestiriyor:"Türkler hiçbir zaman yere tükürmezler. Daima yutkunurlar. Bunun için de saçlarinda sakallarinda bir hararet olur ve zamanla saçlari, kaslari,sakallari dökülür."

    Çevreciydik: Kurak günlerde ücretle adamlar tutup sokaktaki ulu agaçlari sulatir, göçmen kuslarin yorgunluk atmasi için saçak altlarina kus saraylari yapardik.Bunlara öyle çok örnek var ki, saymakla bitmez.

    Harama el sürmezdik: Fransiz müellif Motray, 1700´lerdeki halimizi söyle anlatiyor: "Türk dükkânlarinda hiçbir zaman tek meteligim kaybolmamistir. Ne zaman bir sey unutsam, hiç tanimadigim dükkâncilar arkamdan adam kosturmuslar, hatta birkaç kere Beyoglu´ndaki ikametgâhima kadar gelmislerdir."

    Medeni idik: Ingiliz sefiri Sör James Porter ise, 1740´larin Türkiye´si için sunlari söylüyor:"Gerek Istanbul´da, gerekse Imparatorlugun diger sehirlerinde hüküm süren emniyet ve asayis, hiçbir tereddüde imkân birakmayacak sekilde isbat etmektedir ki, Türkler çok medeni insanlardir."

    Dosdogruyduk: Fransiz generallerden Comte de Bonneval ise, su hükmü veriyor:"Haksizlik, mürabahacilik, inhisarcilik ve hirsizlik gibi suçlar,Türkler arasinda meçhuldür... Öyle bir dürüstlük gösterirler ki,insan çok defa Türklerin dogruluklarina hayran kalir." Hirsizlik nedir bilmezdik: Fransiz müellif Dr. Brayer, 1830´larinIstanbul´unu getiriyor önümüze:"Evlerin kapisinin söyle böyle kapatildigi ve dükkânlarin çogunlukla umumî ahlâka itimaden açik birakildigi Istanbul´da her sene azami bes-alti hirsizlik vak´asi görülür." Ubicini Dr. Brayer´i söyle dogruluyor: "Bu muazzam payitahtta dükkâncilar, namaz saatlerinde dükkânlarini açik birakip camiye gittikleri ve geceleri evlerin kapisi basit bir mandalla kapatildigi halde, senede dört hirsizlik vakasi bile olmaz. Ahalisi sirf Hiristiyan olan Galata ile Beyoglu´nda ise hirsizlik ve cinayet vak´alari olmadan gün geçmez." Naziktik: Edmondo de Amicis isimli Italyan gezgini, yine 1880´lerin "biz"ini anlatiyor bize: "Istanbul Türk halki Avrupa´nin en nazik ve en kibar insanlaridir. Sokakta kavga enderdir. Kahkaha sesi nadirattan isitilir. O kadar müsamahakârdirlar ki; ibadet saatlerinde bile camilerini gezebilir, bizim kiliselerde gördügünüz kolayligin çok fazlasini görürsünüz."

    Cihana örnektik: Türkiye Seyahatnâmesi´yle meshur Du Loir´un 1650´lerdeki hükmü söyle: "Hiç süphesiz ki, ahlâk bakimindan Türk siyasetiyle medeni hayati bütüncihana örnek olabilecek vaziyettedir." Sefkatimiz yalnizca insana yönelik degildi, hayvanlari, hatta bitkileri bile kapsiyordu. Hayata karsi saygiliydik: Bu konuda dilerseniz Elisee Recus´u dinleyelim,bize 1880´lerdeki halimizi anlatsin:"Türklerdeki iyilik duygusu hayvanlari dahi kucaklamistir. Birçok köyde esekler haftada iki gün izinli sayilir... Türklerle Rumlarin karisik olarak yasadigi köylerde ise bir evin hangi tarafa ait oldugunu kolaylikla anlayabilirsiniz. Eger evin bacasinda leylekler yuva yapmissa, bilin ki o ev bir Türk evidir." (Küçük Asya, c. 9)

    Hayirseverdik: Comte de Marsigli´yi tekrar dinleyelim: "Yazin Istanbul´dan Sofya´ya giderken daglardan anayol üzerine inmis köylülerin yolculara bedava ayran dagittiklarina sahit oldum." Ayni müellif, ceddimizin hayirseverlikte fazla ileri gittikleri kanaatindedir. Söyle diyor: "Fakat sunu da itiraf etmeliyim ki, bu dindarane hareketlerinde biraz fazla ileri gitmektedirler. Iyiliklerini yalniz insan cinsine hasretmekle kalmayip, hayvanlara ve hatta bitkilere bile tesmil ederler." Bu tespiti, Islâm ve Türk düsmani avukat Guer misallendiriyor:"Türk sefkati hayvanlara bile samildir" dedikten sonra su örnegi zikrediyor: "Hayvanlari beslemek için vakiflar ve ücretli adamlari vardir. Bu adamlar sokak baslarinda sahipsiz köpeklere ve kedilere et dagitirlar... Sokaktaki agaçlarin kurakliktan kurumasini önlemek için bir fakire para verip sulatacak kadar kaçik müslümanlara bile rastlamak mümkündür..." "Kaçik"ligin kaynagini da veriyor adam: "Birçoklari da sirf azad etmek için kusbazlardan kus satin alirlar. Bunu yapan bir Türk´e bir gün yaptigi isin neye yaradigini sordum. Küçümseyerek bakti ve su cevabi verdi: Allah´in rizasini tahsile yarar." Galiba geçmisimizden uzaklasmak bize çok pahaliya patladi.

    (kaynak:http://www.basariyolu.com )
    1 ...
  4. 3.
  5. asgari ücretle çalışmaktan yorulan günlerin ardından memur olduktan sonra bankamatiğe gidildikten sonra karşıda görülen önceki çalıştığının iki katı parasını görmek ve az yorulduğunu hissetmek.
    0 ...
  6. 4.
  7. ne hallere geldik'tir. *
    facebook'ta dolaşıyorum, bir fotoğraf var. iki farklı grup paylaşmış aynı fotoğrafı. bir grupta bu fotoğraf övülürken diğer grupta aynı fotoğraf ağır eleştirilere tutuluyor.

    bu kadar mı zıtlaştık?

    ne olduk biz?
    1 ...
  8. 5.
  9. zamanın geçmişi şekillendirmesine verilen bir şaşkınlık. süre geçerken insanı da metamorfoza uğratıyormuş da kimler ne iken, ne oluyormuş.

    gündemdeki hali bile mevcut; (bkz: ayaklar baş olmuş)
    0 ...
  10. 6.
  11. aynen öyle. şimdi bir tarafa bakıyorum yok sikişen kız caiz değil diğerine bakıyorum yobazsınız. ee neydik dememeli ne olduk demeli. bu mudur türkiyenin tek konusu. ne hale geldik ya. ne biçim insanlarsınız si. çıldırıcam. ulan az adam olun da am göt muhabbeti yapmayı bırakın. kendinize gelin. aynaya bakıp bir düşünün. ben bugün ne yaptım. ne yaptım ya. bugünümü nasıl geçirdim ?

    özet: kendinize gelin gençler. millet siz kızlık zarı muhabbeti yaparken ülkemizi ele geçiriyor.
    0 ...
  12. 16777215.
  13. böyle demek yerine; şuan biz neyiz, ne olacağız demek daha doğru olacaktır.
    0 ...
  14. 0.
  15. rüzgar erkoçlar kadar mantıklı bir cevap veremiyceğimden sessizliğimi korumak en büyük hakkımdır..
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük