bir şiirin fon müziği, mevlana şems hayranlığı ve bir arkadaşımın ısrarları ile başladı ney tutkum. alır almaz üflememek için epey mücadele ettim otobüste denemeyi bile düşündüm. bir an önce eve gidip denemek için nasıl bir koşuşturma içine girdim bilemezsiniz. ney e gönül verene ney de aynı şekilde karşılık veriyor. bir iki üfleme de ses çıkarmakta bana hediyesi oldu. bir aydır uğraşıyorum her yeni seste neye bir kez daha aşık oluyorum. iyi ki hayatıma aldım seni, ey sevgili...
Bir genç ney öğreniyor, gönülleri, ney gibi ateşte yakarak dağlıyordu.
Babası, bir çok kere ona bağırıp çağırmış, hiddetlenerek neyini ateşe atmıştı.
Bir gece, oğlu ney üflerken babası dinlemiş, neyin sesi adamcağıza dokunmuş ve kendinden geçmişti.
Babası, bu hale düşünce şöyle dedi:
Ben, neyi bir çok defa ateşte yaktım, lakin bu sefer, ney beni ateşte yaktı.
nedense aklıma hep cemaatcileri getiren muhteşem müz,k aleti.öğrenmek isterdim canı gönülden ama o sınıftaki abla kızlar o kadar tiksindirdi ki bazen dinlerken dahi sıkılabiliyorum.
sesin kamışın başına çarpıtırılarak sıkıştırılmasıyla elde edilen müzik aleti. Mevlana mesnevisinin ilk 18 beyitinde neyi anlatmıştır. Çalması gayet zordur. Bakımı çeşitli yağlarla yapılmaktadır. mesnevide ilahilerde ve tasavvufta önemli bir yeri vardır. huzur verici bir sesi vardır.
Rumi'nin söze başlamasından misalen; kamışlıktan koparıldığı günden beri hasreti söyler. Ney dinleyeni yakar, üfleyeni ferahlatır. ihtimam gösterilmezse küser, dilsizdir, suskundur çoğu zaman. Ney nefes değil hasretlik işidir. Hasreti ne kadar büyük ise o kadar ah eder ney. Ve benzemez usta ellerde sesi hiç bir şeye...
2. gün. başım dönmese belki de başaracağım ses çıkarmayı ama olmuyor. hep o ıslık sesiyle flüt sesi arasında gidip geliyorum. bir türlü üste çıkamadım. çıkacağım ama başım dönüyor arkadaş.
"senin kalbinden sürgün oldum ilkin...
Bütün sürgünlüklerim bir bakıma bu sürgünün bir süreği..."
Dizelerini aklıma getirendir.
ney sesinin insan sesine en yakın ses olduğunu pekçoğumuz biliriz. Ilgili çok güzel bir yazı okumuştum bir zaman. Hikayemiz de epeyce benziyor sanırım. Koparılıp ayrı bırakıldığı sazlığına, olması gereken asıl yurduna özlem çeken bir kamıştır ney aslında. Orayadır bu yanık sesi, koparıldığı yeredir. Tıpkı bizim gibi. kimimizin farkına varıp bulabildiği, kimimizin henüz farkedemediği ama elbet bir gün geç de olsa idrak edeceği içimizdeki yangının asıl sebebinedir tüm çırpınışlarımız. Sürgünümüzedir tüm yakarışlarımız..
Karanlıktı bulunduğum oda ilk kez dinlerken, tavsiye edilir. Beni pek çok zamana tefekküre götürmüştü. Birgün çalmak istediğim parçadır aynı zamanda. Tabi önce ney çalmayı öğrenmem gerek o ayrı konu. (bkz: swh)
manevi format etkisi yaratır. genellikle kız ney ile çalmaya başlanılır, ses sektirme mantığı kavranabildiği sürece üflemek zor değildir. dayarsın başpareye lebleri, hu dersin..