insanı bulunduğu yerden alıp semaya uçuran ilahi nefesin sesidir. ben neyin sesinde ortamdan uzaklaşıyor ve dünyasal konsantrasyonumu kaybediyorum. bir de kemanın sesi. ahh ne ruha işleyen sestir bu ikisi. hep dinlesem, hep.
dört duvarda yankılandığı vakit insanlar onu mutasavvufi sohbetlerin mezesi olduğunu zanneder. oysa ki ney sesi duyulan yerde ben konuşmayı kesip dinlerim çünkü ney fon değil hakikatin kendisidir.
Teknik olarak dokuz boğum ve altısı önde olmak üzere yedi delikten oluşan neyin ana malzemesi olan uygun kamışların bulunmasıyla başlar yapım işlemi...
Dokuz boğumun dokuz boğumlu olan insan gırtlağından, yedi deliğin ise kulaklar, gözler, burun ve ağız olmak üzere insan başını simgelediğine inanılmaktadır.
neyin yapıldığı kamış ateşle temas ettiği için sesinin o denli yanık olduğu rivayet edilir.
ateşle temas eden bu aletin sesinin de gönüllere ateş bırakması kadar daha doğal ne olabilir ki?
- ney sesine bayılıyorum.
- ne sesi? (algılamamış ve aslında oynadığı oyunda aklı gol atmaya çalışıyor)
- ney.
- ne sesi diyorum eyvah geliyor gol hayır, seni dinliyorum söyle
- ney lan, ney!
- ha tamam, hay ananı skym gol oldu senin yüzünden
- hasbinallah!
Hiç bir neyzenin ney üfleyişi birbirine benzemez ve kimse bir ney den aynı sesi çıkaramazmış, bunun sebebi; inanışa göre ney e üfleyen neyzenler neyin içine kendi ruhlarını üflermiş. her insanın ruhu farklı olduğundan ney in seside farklı gelirmiş kulaklara.
Ayrıca bir neyzen e " bize biraz ney çalarmısın" dediğiniz an, en alâsından bir ayar yersiniz zira ney çalınmaz üflenir.
uyan ey gözlerim adlı bestenin ney dinletisi insanı huzura erdiriyor.
ayrıca okulumuzda kış aylarında yapılan bi ney dinletisi olmuştu neyzen, ney'in ısınması için yaklaşık 1 saat beklemişti çünkü ısınmadan çalmak mümkün değilmiş.