fragmanında da görülebileceği ve beklendiği üzere mahsun kırmızıgül dışında herkes iyi rol kesmektedir. mustafa sandal'da dahil. şehirli karakterleri oynayamadığını biri söylesin mahsun'a. ben söylersem kırılır diye korkuyorum.
edit: oheey. bilinçaltı bu olsa gerek. (bkz: #7140710)
starda izlerken ali sürmeliyi gördüğüm fragmandan ve diğer öğelerden mükemmel bir film olacağına inandığım filmdir ölmez yaşarsak kesinlikle izleyeceğimiz filmdir yeterki mahsun abimiz böyle güzel filmler yapsın.
Kürt ve kürtçü mahsunun tırıvırılarından biri. Özensiz bir film olduğu, üzerine çalışmadan saçmasapan yapılan bir film olduğu fragmanında görülen Ülkücü yemini sahnesinde bile ortaya çıkmıştır. insan bir youtube yazar ülkücü yemini diye yemin nasıl edilir izler ondan sonra sahneyi çeker. Ama nerde.
ek: kaliteli film eleştirmeniyim. Özellikle de para kazanma amaçlı holivud çakması özensiz filmleri 100 metreden görsem tanırım.
mahsun'un ilginç olacağını düşündüğüm üçüncü filmi. sanki çok kaliteli bir film eleştirmeniymişçesine, daha filmi izlemeden ırkçılığın dayanılmaz hafifliğine kapılıp "kötü ya panpa zaaaaa" diye zırvalayan insanlara sadece gülüyorum. film güzeldir, ya da kötüdür. adamın kürtlüğü ile türklüğü ile ne ilgisi var filmin arkadaş. mehmet ali erbil denilen adamın keloğlan filmine küçük kuzenimi götürmüştüm, eşcinseller birbirlerine yazıyor, "8 yaşındaki kuzenim, "abi bunlar ne yapıyor?" diyor. adam bu ülkede kimsenin çekmeye cesaret edemediği bazı şeyleri çekti mi, çekti. bu kadar. recep ivedik gençliği bilmez ama yılmaz güney diye bir adam vardır, aç bir bak filmlerine neler anlatmış... halk bu adama neden sahip çıkmış, neden bu adam çok sevilmiş ve neden bu ülkeden çok uzak yerlerde mezarı olmuş... var olan ama söylenemeyen gerçekleri söyleyebildiği için... bunu kim yaparsa, ben ona sanatçı, yazar, haberci vs. derim hacı.
not: kürt değilim, türk oğlu türk'üm. hatta yörüğüm ki, anadolu'ya ilk göç eden türkler'denim yani. ama insana yakışır bir beynim olduğunu düşünüyorum, en azından buna gayret ediyorum.
muz orta kafa gol hesabı hortlatılacak sentez-diyalog filmlerinden biri olacağı kanaatindeyim.
iyi bir kadro => aşikar
iyi bir yapım/prodüksüyon => o da aşikar
iyi bir senaryo => ı-ıh şüphelerim var
şu halde çolak bir film olacaktır. kurtlar vadisi ırak nasıl ki bomba bir fragmanla, 10 milyon dolarlık harcama ile gündeme oturup, değerinden çok fazla prim getirdiyse, bu filmin de "bizimki neden olmasın" şeklinde planlandığı düşüncesindeyim.
yıllarca kürt sefaleti, evrensel değerler(!) üzerinden para kazanan beyaz kürt mahzun'un yeni projesi.
biraz islamofobi eleştirisi
üzerine türk milleti gözünden amerika eleştirisi
ama türkler de tamamen suçsuz değil ki be kardeşim öz eleştirisi*
islami terör sorunsalı*
ama hepsinin üstüne dinler, kültürler arası diyalog ve yaşasın halkların kardeşliği
devletler düşman olabilir ama milletler olmamalı.
lo lo mahzun sesim gelür mü?
n'oldu?
afrika'da çocuklar sefalet içinde hayatta kalmaya çalışırken, holywood'da para havuzlarında yüzen bir yönetmenin gelip afrikalı çocukların sefaletini anlattığını iddia ettiği filmler bitti mi?
bak açılım size de vurmuş desene.
okyanus ötesine selama durmaya başlamışsın. aman dinler arası diyalogdan ödün verme. gerçi daha filmin gösterime dahi girmedi. para verip seyredeceğimi de hiç sanmıyorum. ama merak etme, öngörülerimde yanılmam!
konu itibariyle iyi derlendiği süreçte başarı merdivenlerini tırmanması muhtemel olacaktır.
yalnız! sitesinde hikaye bölümünü okuyanlar görecekler ki tek bir paragrafta bir çok yazı hatası mevcut. kelime olarak "parayona" yı görüyoruz ki bu yanlış harf hatası değil, bilakis kelimeyi öyle bilmekten dolayı.
yine "bundan sonrası kolay görünür ama hiçbir şey göründüğü gibi kolay değildir" gibi son derece basit bir özet cümlesi.
"onu teslim almak için..." ile başlayan cümle ise kendi etrafında on tur atıyor. teslim almak için gidip teslim aldılar falan fişman.
sadece tek paragraflık bir özet tabi fakat belirtmek istedim. belli ki dikkat edilmemiş.
biz seyirciler temsil ettiği konu ve ülkemiz adına severek elimizi cebimize atıp sinemada izleyecek, gerekirse dvd sini alıp koleksiyonumuza ekleyeceğiz.
güneşi gördüm filmiyle kürtlere sempatik görünmeye çalışan mahsun kırmızıgül'ün şimdide dincilere sempatik görünme prim yapma çabasıdır . kendisi sempatik görünemez kürtlere de sempatik gelmemelidir ki ahmet kaya'yı vatan haini ilan edenlerin başında oda gelir o zamanlar kürdüm diyememiş sonra kalkmış güneşi gördüm'le kimliğini ne olduğunu gizlemiyorum a getirmiştir. delikanlıysan zamanında ne olduğunu göstermeliydin . bir öyle bir böyle davrananlar
mahsun kırmızıgül'ün kesinlikle şarkıcılıktan daha iyi olarak sergilediği oyunculuk ve senaristlik eleşirilmeden ve dalga geçilmeden görülmeye değer. henüz fragmanını bile izlemedim ancak; bunun da başarılı bir yapım olacağından eminim. türk sinemasına desteğinde filan değilim olayın; çağan ırmak, sinan çetin ve daha adı saymakla bitmez bir çok türk var beyaz perdede. evet; bunlar başarılı olanlar ve bence mahsun kırmızıgül şimdi değilse bile ilerde bu konuda kendini gelişirecek.
Adını ilk duyduğumda, türkiye' de siyasi baskılardan bunalarak amerika' ya gitmek zorunda kalan demokrat bir kürt gencinin hikayesi sanmış, "gene mi mazlum edebiyatı aq" demiştim. Ama polisiyeymiş, sağlam da bi şeye benziyor gerçekten. Bilet parasını kitleyecek birini bulursam giderim ben buna. Bir de fragmanda morgan freeman'ı mı gördüm, bana mı öyle geldi?
mahsun kırmızıgül'ün yeni filmidir. fragmanını izledim ve çekim, renkler, kadrajlar çok hoşuma gitti. vakti zamanında adama kro damgasını vurmuştuk ama şimdi işlerini hayretle izliyoruz.
konusuyla ortaya koyduğu iddaasını filmi görünce alkışlayabilecek miyiz merak ettiğim film. eğer böyle bir konu kimseye kaymadan tam ortadan giderek verilebilirse türk sinema tarihinde önemli yer alabilir.
Danny gloverla Morgan freeman'ı ayırt edemeyecek kitleye hitaben çekilen Kürt Mahsunun filmidir. Lan morgan freeman oynar mı Mahsunun filminde, ancak böyle arka planda kalmış yaşlanmış sümsük b sınıfı filmi artizlerini oynatabilir.
oyuncu kadrosu '' kim duyduysa gelmiş '' dedirten film.
haluk bilginer,
engin altan düzyatan,
ali sürmeli,
danny glover,
mahsun kırmızıgül,
onur ünsal,
salih kalyon,
robert patrick,
erkan petekkaya,
zafer ergin,
hüseyin avni danyal,
gina gershon,
mustafa sandal,
murat ünalmış,
eşref kolçak,
suna selen,
yüksel arıcı,
emma walton,
scott william winters,
ümit okur, ali güney,
bob ari,
ernest rayford,
hisam tawfıq,
james chen,
justine cotsonas,
laine rettmer,
michael olajide jr,
ryan silverman,
sharrieff pugh
senaryosu çalıntı olan bir yapımmış. işin içinde sinan çetin varmış. sinan çetin 64 bin dolara mahsun kırmızıgül e sattığı ve mahsun un da senaryoyu ben yazdım diye ortaya çıkmasıdır.
yazıklar olsun demek lazım ne yapmak istiyorlar yeni bir yılmaz güney mü acaba yalanlarla, hırsızlıkla olacak mı sanıyorsunuz.ne olurdu yani senaryosu başka isim olsaydı mahsun ne olurdu ama olmaz her boku sen yapıcan değil mi sen olucan ama çekirge bir zıplar, iki zıplar maalesef üçüncü de böyle olur.
son çıkan haberlere göre en son ibrahim tatlıses senaryoyla ilgili yorumlar yapıyor yersiz yersiz.
11 yıl önce mahsun kırmızıgül senaryoyu tamamlayıp sinan çetinin çekmesini istemiş. e haliyele parada olmadığı için yapımcılığınıda üstlenmesini istemiş kırmızıgül. maddi olanaklar oluştuktan sonra kırmızıgül, aşka sürgün dizisi için oyunculuk ve yönetmenlik için eğitimler görmüştür. bir açıklamasında tüm servetini beyaz melek adlı sinema filmine harcadığını söyledi. güneşi gördüm filminden önce new york'ta beş minare filmini tamamen sinan çetinden almış. 60 bin dolar paradan bahsediliyor. sinan çetinde kabul etmiş. hem isim hemde berber yazılan senaryoyu tamamen sinan çetinden almıştır mahsun.
kaynak mı? mahsun kırmızıgül resmi ve fan sitelerini takip eden herkes bilir bunları.
beyaz melek ve güneşi gördüm gibi populist, ağlak mağdur edebiyatı filmleri nedeniyle oldukça ön yargılı olduğum mahsun kırmızıgül ün yeni senaristlik ve yönetmenlik denemesi. son çıkan fragman oldukça umut verici. epey para ve emek harcandığı belli oluyor. işin içinde haluk bilginer ve ali sürmeli gibi iki usta olunca insan umutlanıyor. umarım bu kez bu kez sevebilirz bu filmi, her ne kadar mustafa sandal gibi bir handikap taşısa da.