fragmanından anlaşıldığı kadarıyla mahsun kırmızıgül kendisini seslendirmiştir. ha tanıtım olacak daha vurgulu olsun diye sadece fragman için yapıldıysa iyi. bütün film böyleyse kötü. çünkü mahsun iyi bir oyuncu olmadığı gibi, seslendirme konusunda da yeterli değil. doğulu karakterlerden başka bir şey oynayabildiğini ben görmedim. şehirli karakterlerde devamlı bir poz verme çabası, devamlı dik duruş, mimiksiz bir yüz..
türkiye standartlarının üstünde bir film olacaktır.
hikayesiyle, kurgusuyla, çekimleriyle ama yine de yurdum insanı beğenmeyecek, "filanca filme göndermede bulunulmuştur, falanca filmde aynı sahnenin benzeri vardı" türünden eleştirilerini sıralayacaklar, "verdiğim 15 liraya yazık" veya "verdiğim 10 lirayı haram ediyorum" gibi yorumları da eklemeyi unutmayacaklardır.
ayrıca bu filmin arkasından da o eleştirilerin dibine vuran insanlar şubat 2011'de vizyona girecek recep ivedik 4'e cayır cayır gişe rekoru kırdıracaklardır.
iki polis, FBI'ın yakaladığı ünlü bir Türk kaçakçıyı almak için New York'a gider. Tam uçağa binecekken suçlu kaçar. iki polis çaresizlikten intihar etmek için Empire State binasına çıkar. Kentin görüntüsünden etkilenen Kırmızıgül, 'New York'ta 5 Minare' türküsünü söyler.
daha önceki güneşi gördüm adlı rezil filminde türkiyeyi eleştirip, pkk denen terör örgütünü sempatik göstermeye çalışan mahsum'un son filmi.
hocaefendi denilen bir karakter, abd ve sponsor olan cola turca.
arada din/kitap muhabetleri, laiklik vurgusu derken içimden bir ses abd ki fetoşu kahraman gibi gösterecek, laikliği yerecek bir film olacak diyor.
hele günümüz türkiyesine ve mahsum'un zihniyet ve kafa yapısına bakınca!! akla bu geliyor.
umarım yanılırım, umarım bu hatayı yapmaz türkücü mahsum.
ekmek yediği topraklar için orhan pamuk misali biraz para, biraz şöhret için bunu yaparsa ona olan mide bulantı kat sayım combo seviyesine ulaşaktır.
ha tam tersini yaparsa ayakta alkışlarım ama güneşi gördüm adlı bir yerlere yamanmak ve yaranmak adına çektiği rezil filmi düşününce ister istemez bu film için iyimser düşünemiyorum.
sırada bence darbe ile ilgili film çeker veya ergenekon.
askeri yerden yere vurur, terörist falan ilan eder.
bekleyip göreceğiz.
yılmaz güney olmaya çalışan mahsun kırmızıgül ün bir de üzerine para harcayıp saçmalıklar silsilesine ekleyeceği yeni yapımıdır.
dip not: bu saçmalıklara para verip izleyenler de olacaktır mutlaka.
edit: eksileyen mahsun hayranı bünyelere aşağıda noktasına dokunmadığım yazıyı okumalarını öneriyorum, senaryosunu 11 yıl önce yazdığını söylediği filmi gerçekte kimin yazdığı gayet açık belli oluyor, sanırım 11 yıl önce mahsun alem buysa kral benim gibi absürt şarkılar yazmakla meşguldü, yine de sinan çetin karaktersiz adamın önde gidenidir mahsun u çekemedi de böyle söyledi diyorsanız allah size akıl fikir versin tabii diğer yandan eğitimiyle, kültürüyle, dünya görüşüyle tam bir sanat ve düşünce adamı olan mahsun un yazmış olduğu filmlerde olabilir!...
iSTANBUL - - Son yıllarda yaptığı filmlerle dikkati çeken Mahsun Kırmızıgül'ün 5 Kasım'da vizyona girecek "New York'ta Beş Minare" filminin senaryosunun kendisine ait olmadığı iddia edildi. Magazin sitesi sacitaslan.com'da "Son Muhabir" imzasıyla yer alan yazıdan orijinal bazı pasajlar şöyle:
- Sinema dünyasına hakim olan herkes; Mahsun'un filimlerinin senaryolarının başkalarına ait olduğudur. Sinema kulislerinde dolaşan sesler "New Yok'ta Beş Minare"nin senaryosunun da bir başkasına ait olduğudur. Ben de bir gazeteci olarak işin gerçeğini öğrenmeye karar verdim ve yaptığım araştırmada çıkan sonuçlara ağzım açık kaldı...
- "New Yok'ta Beş Minare" senaryosu Sinan Çetin'e ait. Yaklaşık 5 yıl önce Sinan Çetin bu filimi çekmek için bütün hazırlıkları yapmış ABD yola çıkacağı günlerde Mahsun Kırmızıgül'ün kulağına gidiyor bu senaryo. Çetin'i arıyor ve senaryoyu kendisine satmasını teklif ediyor. Çetin bütün çekim hazırlıklarını yaptığı halde, tam yola çıkacağı dönemde Mahsun nasıl beceriyor bilemiyorum ama Sinan Çetin'i ikna ediyor. O zamanın parası altmış bin dolara senaryoyu satın alıyor.
- Sinan Çetin ile aralarında bir protokol imzalıyorlar. Protokolda imza olarak Mahsun Kırmızıgül'ün yerine menajeri ve yapımcı olarak görünen Murat Tokat'ın imzası bulunmaktadır. Hatta "New Yok'ta Beş Minare" sinema filimi senaryosunu Sinan Çetin çekseydi o zamanlarda Mustafa Sandal yine kadrodaymış.
- Hatta şu an ismini vermemi istemediği Türkiye'nin çok ünlü bir erkek sanatçısına başrolde oynaması için Sinan Çetin teklifte bulunmuş.
- Çetin'e sordum, filmin senaryosu için Mahsun Bey'in 'bana ait' demesi sizi rahatsız etmiyor mu? Çetin, "Böyle derse hatta filimin afişinde senaryo Sinan Çetin yazmazsa karşısına dikilirim. Basına da anlatırım" diyor.
SiNAN ÇETiN: KARŞILIĞINI ÖDEDi
iddialarla ilgili olarak Sinan Çetin, Vatan gazetesine şu açıklamayı yaptı: "Filmler yönetmenindir. Kim yazarsa yazsın bir yönetmenin kafasında ne kadar canlanmışsa o kadar film olur. Film Mahsun'undur. Kendi yazmış, kendi yönetmiştir. Benim bu filme verdiğim emeğin de karşılığını ödemiştir. Helali hoş olsun. Yolu açık olsun. Jenerikte benden bahsetmek zorunda değildir."
new york ta beş minare 'deccal' , filmin tam ismidir. buradaki deccal in, filmin siyasi artı dini içerikli olduğu hissine kapılmamız amacıyla eklendiğini düşünüyorum.aynı zamanda filmi çeken mahsun kırmızıgül ve haluk bilginer, ali sürmeli, mustafa sandal , zafer ergin, eşref kolçak filmin oyuncularındandır. Filmde, Mustafa Sandal ve Mahsun Kırmızıgül'ün oynadığı iki Türk polisinin, FBI'ın yakaladığı bir Türk kaçakçıyı teslim almak için gittikleri New York'ta yaşadıkları anlatılıyor. haluk bilginer in oynadığı karakterin akıllara fethullah gülen i getirmesi ve fragman da 'bu adam deccal' gibi kelimelerin, görüntünün hemen arkasından verilmesi 'film cemaati karşısına mı alıyor?' diye düşünmeye gark etti beni..fakat yine de böyle bir risk almayacağını ve sağ gösterip sol vurarak, sonunda hepimiz kardeşiz mesajının verileceğini düşünüyorum.
filmin konusu bir yana kadrosunda bulundurduğu haluk bilginer, ali sürmeli gibi oyuncular için bile izlenebilecek filmdir. fethullah gülen propogasında yapacak mı merak ediyorum, haluk bilginer bahsi geçen karakteri oynuyor eğer kaynaklar doğruysa. malum kendisini atatürk rolünde falan da görmüştük.
fragmanını başarılı bulduğum fakat konusunu okuyunca yüzümü ekşiten film olmuştur. gecenin kanatları gibi bir faciadan sonra kırmızıgül'ün politik aksiyona pek girmemesi kanaatindeyim.
fragmanından anlaşıldığı kadarıyla, fetullah gülenle ve onun amacıyla ilgili bir film. özellikle deccal konusu dile getirilmiş ve deccalın bazı insanlar tarafından güzel ve doğru insan görüneceğinden yola çıkaran onun laik devlete ve düzene karşı bir deccal olduğunu dile getirmekte. dini kullanarak insanları çekip işin altında başka şeyler çevrildiğine dikkat çekiliyor. bunun yanında intikam yemini eden bozkurtlar falan acayip gaza getiren bir yapıt olacağını gösteriyor.
görüş açısı ve tarafı ne olursa olsun. bilgilenmek ve doğruyu bulmak için iyiyi de kötüyü de görmeyi, bilmeyi ve izlemeyi düşündüğümden izleyeceğim. ama şunuda ön yargılarımla söylemek isterim ki, bir kürtün yaptığı aşırı laik ve türkçülüğü savunan havasında ki bir filmden ne mesaj çıkar bilinmez. herkesi kucaklayıp mantık yönünden bir doğru çıkarmazsa mahsun kırmızıgül ün sonunu getiren film olacaktır. çünkü dokunduğu taraflar ve kesimler çok ciddidir. muhtemelen yurt dışında ki bir çok ülkede de gösterime girecek.
resmi web sitesi ve hd kalitesindeki fragmanı için;
mahsun kırmızıgül'ün anında fetullah gülen'ci ilan edildiği film. Tabi her ihtimali göz önünde bulundurmak lazım. mazallah ya fetullah gülen'i suçsuz gösterirse mahsun bu filmde. Ya bizim basının her dediğine inanmamamız gerektiğini anlatırsa. Daha şimdiden fetullah gülen ile yakınlığını ilan etmek lazım ki başımız sonradan ağırmasın.
Ama söz konusu anti-islamist filmler olunca onlar kesin doğrudur. propaganda filmi değildir, gerçekleri anlatır.
mahsun kırmızıgül ün demoraaaaatik layiiik türkiye cumhuriyetine yönelik tehditlerden bir diğerini işlediği filmi. ağlak kürt ezilmişliğinin ardından din kitap işlerine de el attı. sanırım kurtlar vadisi filistin ide çekmeye yeltenecektir.
