new york ta beş minare

entry545 galeri56
    200.
  1. 201.
  2. beyoğlu' nun en ekonomik sinemalarından majestik sinemalarında, halk günü marifeti sayesinde sekiz tl karşılığında seyrettiğim ve verdiğim paraya acımama sebebiyet olmuş filmdir.

    çekimler iyi, oyunculuklar ehh işte fakat senaryo zayıf, kötü. kötü değil seyirciyle adeta dalga geçiyor. özellikle new york sahneleri gerçeklikten son derece uzak olmuş. buna rağmen tüm mahsun filmleri gibi yazılı ve görsel basın tarafından aşırı derecede pompalanmış ve pompalanmakta olan film.
    3 ...
  3. 202.
  4. filmin en büyük hatası koooooskoca fbi, türk istihbaratı, hiç bi boku araştırmadan sırf mahsun adamı döverken söyletti diyemi hacı denen herifin peşine düştü, hiç kanıtı falan yok mu? sudandı iran dı bilmemneydi gezip durmuş ne yapmaya gezmiş ne yapmş?

    mahsun nasıl bir kanlısını buldurmak için interpol ü falan ayağa kaldırabilmiş, nedir abicim bu mahsun en fazla emniyet amiri.

    film baştan aşağiya saçmalıkla dolu zaten tasvip etmediğim bir filmdi gitmeden öncede ama, dış etkenlerin baskısı ile gittim. *
    gitmeyin hocam, hiç yapıcak birşey bulamıyorsanız 2 saatimde boş ulan naapıcam diyorsanız gidin. ayrıca manhattan kıyak bir yermiş görmüş olursunuz.
    1 ...
  5. 203.
  6. aslında karakterlerin fragmandaki profili açısından çok daha politik mesajlı olmasını beklediğim ama senaryosu pek de bu düşüncemin doğrultusunda gerçekleşmeyen film. genel olarak çekim kalitesi ve oyunculuk açısından güzeldi.
    --spoiler--
    şimdi sevgili sözlükçü, kafama takılan çok önemli bir nokta var. yabancı oyuncular ile mustafa sandal ve haluk bilginer'in ingilizce konuştuğu sahnelere dublaj yapılmış. filme göre acar ingilizce konuşabilirken fırat konuşamıyor ve acar amerikalılarla konuşurken fırat sürekli olarak "ne dediler?" diye soruyor. bence burada bir mantık hatası oluşmuş. kardeşim adamlar dublajlanmış işte, acar'la türkçe konuştukları halde fırat'ın ne dediler diye sorması ve onun da ona adeta türkçeden türkçeye çeviri yapması rahatsız edici bir ayrıntı olmuş. komik duruyor yani. ikisi de ingilizce konuşsa ve o sahnelerde altyazı bulunsaydı daha hoş olurdu diye düşünüyorum.

    diğer bir eleştirim ise karakterlerin çizgilerinin çok net belli edilmesi. hacı (ki kimi temsil ettiğinin herkesçe malum olduğu kanaatindeyim) adeta melek gibi gösteriliyor. tamam suçu olmayabilir ama hassas bir noktadaki karakterin bu denli temize çıkarılmaya çabalanması filmin (var mı bilmiyorum ama) objektifliğine gölge düşürmüş.
    --spoiler--
    5 ...
  7. 204.
  8. filmde amerika'nın bina manzaraları biraz fazla gösterilmiş. tamam anladık amerika'da çekildi de bu kadar gözümüze sokmaya gerek yoktu.
    4 ...
  9. 205.
  10. bu filme çok bayılmayabilir insan, ama recep ivedik'le de bir tutamaz. tırt filme komik deyip bu filme o kadar milyon dolarlar bu film içinmiydi çok abartıldı yorumu yapamaz, yapmamalı. gerçeği yansıtan bir konusu, emek harcandığı belli olan yanları var. yabana atılmamalı, fazla eleştiri olsa da gidilmeli bence.
    4 ...
  11. 206.
  12. verdiğim paraya üzülmeme neden olan film. fragmanı güzel ama filmin kendisi değil 10 milyon dolar 5 para etmez. ayrıca çok hatalar var filmde. fbı ajanı o şunu anlayamamış; kapının arkasına demir destek koyduysa bu hacı mahsunla mustafa nasıl çıktı o zaman terasa. bu soru benim aklıma geliyorsa bende fbi ajanı olabilirim demekki.
    2 ...
  13. 207.
  14. ilkel romantizmin, estetize edilmemiş kurgunun filmidir. mahsun kırmızıgül'ün iyi bir görüntü yönetmeniyle çalışması filmin dikkat çekmesini sağlamaktır zannımca fakat beğenmesem de mahsun kırmızıgülde bir tekamül söz konusu.
    1 ...
  15. 208.
  16. --spoiler--
    Önce beni büyüleyen yönlerini anlatacağım, ayasofya da, aynı anda marcus la hacının ellerini açması, marianın haç çıkarması, "hepimiz aslında aynı yaradana inanıyor ve ona dua ediyoruz vs" mesajı güzeld. marcus un avluda dolaşırken ezanı dinleme sahnesi ve o ezan harikaydı. son sahnede hacı gümüş ün "Ben ömrüm boyu cehaletten kaçtım ama cehalet azrailim oldu" sözleri tüylerimi diken diken etti. Cehaletin ne denli kara bir canavar olduğunu çok daha iyi anladım. Ali Sürmeli li hu çekme sahnesi güzeldi. Marcus un ezan-namaz, doğum-ölüm tasviri güzeldi.çok güzeldi...
    Gelelim beni düşündüren yerlere...
    Filmin afişine o kadar bakmış olmama rağmen mustiyi görmemişim. Filme girer girmez ilk şaşkınlığımı burada yaşadım ve film boyu mustafa sandalın vurgusuz cümleleri ve ifadesiz yüzü sayesinde "neden mustafa sandal? neden?" demekten ben ve arkadaşlarım kendimizi alamadık.
    Haluk Bilginer' i görünce Fetullah Gülen' i canlandırdığını zannettim ama dğeilmiş hatta alakası yoğimiş.
    Film hakkında genel anlamda şunları söylemek isterim.
    Film boyunca anlatmak istediği şeyi anlıyorsunuz Mahsun Kırmızıgülün, vermek istediği mesaj güzel, anlatmaya çalıştığı şeyler de güzel. Fakat senaryo berbattı. Ciddi anlamda berbattı. Dublajlarda en az senaryo kadar rezaletti. Bir kere olaylar zil zurna kopuktu. Ali Sürmeli yi 5 dakika gördük sonra bir daha göremedik. Hacı Gümüşün ne kadar iyi bir insan olduğunu anlayınca deccal i o sandık çünkü filmin başında büyülü bir havayla gösterilmesinin bir sebebi olmalıydı ama olmadı. Hu çektirdi ve gitti. Ali Sürmeli gibi bir oyuncuya son derece yakışmış bu rolü daha fazla izlemek isterdik. Ondan geçtim de tabiki, asıl deccal ne ayaktı? Ne ara ortaya çıktı? O kasedi gönderdikten ve emniyet o kasedi izledikten sonra nasıl buldular bu adamı. Tamam öldürdükleri muhbirin kimin peşinde olduğunu biliyorlardı da yani o aksiyonu izletmediler bize saçma oldu. Murat Ünalmış ve Engin Altan Düzyatan ı daha çok görmek isterdik Mustiden ziyade. Mesela Musti yerine çok çok çok daha fazla yakışırdı Murat Ünalmış. Engin ise daha aktif olabilirdi. Ama Salih Kanyon hocayı görünce böyle o kadar ciddi bir rolde oynamasına karşın ani bir hareketle "nabeyon be yaw" diyecek sandım(eyvah eyvah, komedi tükanı...malum)

    Fbi ajanlarının hacı gümüşün kızının evine girip mikrofon yerleştirdikleri sahne neydi ya? Herif resmen gözlerine sokaraktan çerçeveyi aldı, bi güzel arkasını çevirdi yapıştırdı mikrofonu. Yardım isticek zannettim bi ara.

    Ha etkilenmedim mi? Deli gibi etkilendim. Ama o anneyi ağlattılar ya o aklımdan çıkmıyo... Kadın yaşayıp gidiyodu en azından.
    Son olarak unutmadan, mustinin danny glover a "biz avrupa birlikine girmeye çalıştığımız günden beri şöyle değiştik böyle ilerledik, idam yok mesila artıkın bizde bilünnüü" falan demesi baya götlekçeydi. Ne gerek vardı ve amaç neydi??? O sahnede çok sinirlendim salonu terkedicektim.
    --spoiler--
    Mahsun Kırmızıgül' ü buradan tebrik etmek istiyorum kendini bu denli geliştirdiği için. Türk sineması böyle böyle daha da gelişecek. Bu işlere sıfırdan girdi ve bence ciddi anlamda taktir edilmesi gerek. Herkesin gördüğünden farklı olarak, bir doğulu ve bir kürt olarak,oradaki güzellikleri de rezillikleri de, sonuçlarıyla birlikte gözler önüne seriyor ama boş hayaller uğrunda değil. Kardeşliği hep savundu bu adam. Filmleriyle de şimdi bunu pekiştiriyor.
    4 ...
  17. 209.
  18. istanbulda bitlise giderken kullandıkları jipin bitlis plakalı olması garipti. ordan kiralanmış gibi durdu bence.

    ama onun dışında bence başarılı bir filmdi mahsun önyargısını aştığımızda bu tip yapımlara daha çok ihtiyacı olduğunu farkedeceğiz türk sinemasının
    2 ...
  19. 210.
  20. mükemmel bir film en başta türk filmlerinin bütçesi düşük hollywoodla yarışamaz falan dendi adamlar para döktüler konu oyunculuk da iyi yine de bu millete yaranmak çok zor.
    4 ...
  21. 211.
  22. güzel film birazda araştırılıp konu hakkında bilgili gidilirse daha cok keyif alınacak film senaryoyu kımın yazdıgı daha belli değil ama yazanın eline beynine sağlık.*
    2 ...
  23. 212.
  24. müthiş baskın sahnesi ile açılan, şaşırtıcı final sahnesi ile son bulan, ama bunun haricinde izleyicide bir etki bırakamayan film.

    konu olarak da gayet güzel bir konu ve oyuncular da iyi seçilmiş. amma kırmızıgül hem oyunculuk hem yönetimde çok zaaf yaşamış ve filmi toparlayamamış. kurgu kötü olmuş ve film dağınık kalmış.

    aksiyonun dozu da az tutulmuş, keşke film sadece türkiye de geçse ve din kisvesi altında dincilik yapanların foyası üzerine daha yoğunlaşsa idi. amerika da geçen sahenler yalın ve kes kopyala yapıştır tarzı olmuş. filmin ismi sırf new york olmak zorunda değildi.ayrıca hizbullah gerçeği daha net işlense idi. bazılarının ipliği daha net ortaya çıkarılsa idi.

    mahzundan terör gerçeği üzerine gerçekçi bir film beklerdim. ama o buna cesaret edememiş. terörün nasıl ve kimler tarafından beslendiği konusunu yeterince işleyememiş ve filme yazık etmiş.

    film notum:6/10.
    3 ...
  25. 213.
  26. kısa ve öz yorum yapmak gerekirse son yılların en berbat filmlerinden biridir.
    verilecek her kuruş boşa harcanacaktır. benim hocam dünyalar iyisi bir insan şeklinde okyanusötesine göndermeler falan. olmuyor mahsun, ahmet kayaya çatal bıçak fırlatıp türk kürt kardeş mesajları vermen, sonra bu ne amaçla çekildiği alenen belli filmde dinlerin kardeşliği falan filan. bi git başımızdan ya. hayır gene film yap ama hobi olarak yap.
    4 ...
  27. 214.
  28. Mahsun Kırmızıgülün gitgide başarılı olduğunu düşündüren,fragmanının umut verici olduğunu söyleyebileceğim filmdir.
    1 ...
  29. 215.
  30. Gidip götünüzle gülebileceğiniz nadide bir film. Dublajlarına kurban olacaksınız öyle böyle değil *

    *
    5 ...
  31. 216.
  32. haluk bilginer'in tek başına omuzladığı filmdir...
    3 ...
  33. 217.
  34. 218.
  35. türkçe dublajlısını vizyona koymaka hangi sivrinin müthiş fikridir bilmiyorum ama çok komik kaçmıştır. iki adam türkçe konuşuyor, mahsun bön bön bakıyor, ne konuşuyonuz lan anlamıyom ben diyor. ben de o kadar iyi ingilizce bilmiyorum ama adamlar türkçe konuşuyor kardeşim, mantık hatası olur bu diyecek bi allah ın kulu yok mu ekibin içinde? bide sevgili t1000 imizin dublajını yapan abiyi çok merak ediyorum. bir kaç filmde daha bu adamın acaip karizma sesini duymuşluğum var. o ne biçim fbı demek be abicim? içimin yağları eridi resmen.

    - efbiğaağğyyy

    baskın sahnesinin müthişliğinden bahsediyorlar iyice tilt oldum bu filme. neresi müthiş anlamadım ki ben. tamamen cahilce yapılmış, tasarlanmış bir sahne. insan bi emekli asker polis bulur gelir bu işlerden anlayan nasıl yapılır nasıl girilir öğrenir öyle çekilir be abicim. counter strike de filistin haritasını bilenler bilir, göt kadar mekanda biraz kalabalıksa oyun sıkışır kimin kime ateş ettiği belli olmaz, her taşın altından adam çıkar, biri birini vurur vurduğu adam yere düşmeden öbürü gelir onu vurur. işte tamda böyle bir sahne olmuş. konu ile alakalı bilgiler sıfır olunca böyle yapalım olsun deyip çekmişler. armut gibi avlanan özel tim sanırım bir tek bu filmde var. hele o çarşaflıların eytere beaaa eyip ortaya tıldıkları sahne resmen havada kalmış. sokağın ortasına kadar çarşafla gelip soyunmak için neden yokki, araba evin önüne gelip durduğu anda çember sakallı herif poooliiiiissssss diye götünü yırtmaya başladı yani.
    2 ...
  36. 219.
  37. filmin son bölümlerinde hacının bitlis'e geldiği vurgulamak için 13 plakalı araç gösterilmiştir. benimde aklıma hemen şu soru geliyor; kardeşim istanbul'dan geliyorsan 13 plakalı aracı nerden buldun ve kiraladın? hadi uçakla van'a geldin (bitlis'de havaalanı yok), o zaman van'da 13 plakalı nasıl buldun? bunun gibi daha çok mantık hatasını içinde barındırıyor.
    2 ...
  38. 220.
  39. filmin belli bir noktasında türkiye'nin tanıtım filmi ve o meşhur lale figürü ile sertap erenerin eurovision şarkısı çalacak diye gerçekten çok korkutucu idi. bir de mustafa sandal'ın avrupa müzakerelerinden dolayı idam cezasının işkencenin kaldırıldığını söylediği dakikalar birer paranormal bir aktivite idi biraz bilinçli olup haluk bilginer'i izlemeye gidenler için.
    1 ...
  40. 221.
  41. haluk bilginer in harika oynadığı film. adam gerçekten çok başarılı yürekten oynamış kutluyorum. yanımda 7-8 tane eleman ellerınde cipsler telefonlar sinirden gebererek izledim filmi ama bunla alakası olmadan olayların birbiriyle olan bağlantısını yapamamışlar be hacı. daha iyi yapılabilirdi ama olsun bu da iyi. ha bir de filmi sürekli " ulan kesin bir bok var bu hacı da kesin aradıkları adam çıkıcak çok eğlenicem " diyerek izledim ama umduğum çıkmadı. mustafa sandal delikanlı türk polisi havalarını iyi yapamamış belki de kliblerinde sürekli sağa sola sallandığı içindir öyle geldi.olmamış.belki olmuştur.
    2 ...
  42. 222.
  43. film iyi de senaryosu kötü. ya da iyi çekmişler ama bu senaryoyla bu kadar.

    mahsun baba sosyal mesaj vereceğim diye kasmış da kasmış kendisini. bu kadar sosyal mesaja gerek yoktu halbuki.
    --spoiler--
    film uğur mumcu cinayetiyle başlıyor. çok fena havaya uçuruyorlar. sonra hani bir ara yer altlarından hizbullah'ın domuzbağı şeklinde bağlanmış cesetleri çıkıyordu ya. o örgüte baskın yapıyorlar. çatışma görüntüler filan harika olmuş. on numara olmuş bak onlara laf yok.

    haluk bilginer zaten usta oyuncu laf yok da mustafa sandal ilk film deneyiminde bence çok başarılı olmuş. bu adamda iş var bakın. mahsun'dan daha iyi oynuyor. keşke mahsun kırmızıgül sadece yönetmenlik yapsa. senaryo ve oyunculuk işini bıraksa. yok senaryo da yazsın tamam da sosyal mesaj kaygısı gütmeden yazsın bari.

    filmin senaryosu gerçekten çok bozuk ve mantık hataları var; mesela hacı gümüş'ü çok hoşgörülü bir hocaefendi olarak gösteriyorlar ama kendisini de fbi'in elinen kurtaracak bir örgüt var arkasıdna ne iş? bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. hem şiddete karşı bir hoca diyorsun hem de hocayı fbi'in elinden kurtarıyorlar.

    ayrıcana fbi'in elinden kurtarma sahnesi de kimse kusura bakmasın ama çok ama çok klişe olmuş. koskoca fbi'in arabasına bisikletle bir çocuk çarpıyor. fbi'in adamları mal gibi durup çocukla ilgileniyorlar. derken örgüt elemanları geliyor hacı'yı fbi'in elinden kaçırıyor. daha bisikletli çocuk fbi'in arabasına çarpar çarpmaz anladım hacı'yı fbi'in elinden kaçıracaklarını...

    ha bir de filmin sonunda mahsun kırmızıgül'ün dedesinin hacı'yı vuracağı da çok belliydi. onu da hemencik anlıyor insan.

    klasik türk filmi klişeleri çünkü bunlar.

    haa bir de unutmadan film bir hocaefendi'yi aklama telaşıyla başlıyor sonra kan davasıyla bitiyor ne iş anasını satayım.
    --spoiler--
    yani dediğim gibi senaryosu çok ama çok zayıf. çok para harcadığı besbelli ama çok para harcamak demek iyi bir film çekmek demek değil.
    2 ...
  44. 223.
  45. izlerken iç şişiren film. Bir türlü akmıyor efendim. olaylar o kadar yavaş ilerliyor ki, bizimkiler dizisini izlerken ne kadar sürükleniyorsanız, bunda da maksimum o kadar sürüklenebiliyorsunuz. Ayrıca toplumsal mesaj verme kayıgısının hat safhada olması bir şeylerin yapmacık olduğu hissine kapılmanıza neden oluyor.

    Ayrıca; "fethullah gülen" le ortak noktası çok olan film. Sanki birileri onu savunmak için bu filmi yapmış gibi bir izlenim de uyandırıyor.

    oyunculuk olarak ise Mustafa Sandal ve mahsun kırmızıgül dışında gayet iyi buldum.

    yine de hayretler içerisindeyim ki; böyle bir senaryoyla o kadar yabancı oyuncu, bu filmde oynamaları için nasıl ikna edilir.
    filmin neden 11 milyon dolara mal olduğu anlaşılıyor efenim.

    Kısaca; film olay örgüsü bakımından fakir, sizi hiç ama hiç şaşırtmayan, ne demek istediğini anlatmaya çalışırken kastığı çok çok belli olan, 10 küsür lira paranıza değmeyecek kısır bir film. televizyonlara düşmesini bekleyiniz ve Evinizde izleyiniz.

    Parama kastım var diyecekseniz, buyrun gidin. tutan yok.
    7 ...
  46. 224.
  47. derinlikten yoksun, diyalogları yapmacık, vermek istediği mesajı seyircinin gözüne sokarak rahatsız eden film.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük