kanımca run'n gun ekolünü bir adım daha geliştirip knickerball diye bir tabir ortaya atacaklar. dün detroit'i üçlükleriyle madara edişlerini gördükten sonra bu takımda bir michael redd'i hayal bile edemiyorum...
2 gün arayla iyice şamar oğlanına döndürülmüş takım. önce kobe bryant 61 sayı gönderdi, az önce ise lebron 52 sayı 11 asist 10 ribaund yaptı. her iki performansda madison square garden'da gerçekleşti. rahatsız bünyeme acaba bu sezon sonu kontratı sona erecek kobe'ye ve seneye kontratı sona erecek lebron'a bir mesaj mı veriyolar acaba diye sordurmayı başardı ya şu saatte daha ne diyim.
2010 yılında d'antoni, lebron james ve yanına alacakları bir uzun süper yıldızla -ki bunlar amare stoudemire veya chris bosh'tan biri olacak- yeteri kadar güçlü bir ekip oluşturacak takım, takımım.
kuzey amerika'da kız tavlamanın aslî öznesi. bir nevi çöpçatan takım. knicks maçına illa ki iki biletiniz olması lazımdır ally mcbeal'lara, friends karakterlerine falan yazılacaksanız. zor mu bulunuyor artık nedir biletleri?
e: hey merhaba, bu haftasonu için knicks maçına iki biletim var!
k: ?
e: ...
e: numaralı hem?
zenginlik ve şaşadan mıdır nedir bilinmez nedense bana aşk-ı memnu dizisini hatırlatan nba takımı. ya da dizilerle takımlar eşleşse aşk-ı memnu - new york knicks eşleşmesi hayal eder dururum.
arada bu takim icin ufak bir seyler yazivermisim ama (bkz: new york knicks/@temporarypeace), son zamanlarda yasadiklarini gördükten sonra biraz daha kapsamli bir seyler yazma geregi hissettim icimde.
öncelikle tanimimizi yapalim: atlantik grubunda mücadele eden nba takimi.
ikincil olarak da yaziyi okuyacak olanlardan simdiden özür diliyorum, teknik aksakliklardan dolayi elimde su an bir almanca klavye bulunmakta, bu nedenle bazi harfleri yazamiyorum haliyle.
bilenler bilir, kuruldugu zamandan bu yana toronto raptors taraftariyimdir. o yuzden new york, boston, new jersey ve philadelphia gözumde hep rakip olarak kalmistir. ozellikle new york ve boston'a karsi daimi bir nefret bulundurur bunyem.
ama bir sey soyleyeyim mi sözlük? adamlarin su anki hallerine ben bile aciyorum artik.
bir takimin basina gelebilecek en kötü seye tahammül ettiler bu kadar sene boyunca: (bkz: isiah thomas) kendisi herhalde oyuncuyken nba'in gelmis gecmis en iyi oyun kurucularindan biriydi, ancak yoneticilik acisindan da bir o kadar basarisiz oldugu gün gibi ortada.
thomas'in doneminde knicks'in basina gelenlere bir göz ativerelim:
- 2004: 4 tane bitmek uzere olan kontrati kullanarak jamal crawford ve jerome williams'i kadrosuna katti(o sirada bu ikilinin toplam 81 milyon dolarlik kontratlari vardi!). antonio mcdyess'i aldi, yanina 2 birinci tur secim hakkini koydu, uzerine de tuz biber olsun diye biray para ekledi, ve karsiliginda kimi aldi dersiniz? henüz iki hafta önce kendi evinden yaptigi mükemmel[!] canli yayinla basketbolu biraktigini cümle aleme duyuran stephon marbury'i!
- 2005: o meshur eddy curry takasi. kaldi ki o takas yüzünden hala new york knicks'in basi agriyor. kim bu tek boyutlu oyuncuya yillik 10 küsür milyon dolar verebilir? e tabii ki isiah thomas! bu takasla birlikte 2006 draftindaki birinci tur secme hakkini da yollamisti isiah, ve tahmin edin 2006 drafti'nda chicago kacinci siradan secim yapti? cevap veriyorum: 2! aldiklari oyuncu kim? [berbat bir takasla portland'a yollamislardi ama olsun] lamarcus aldridge! peki o sene new york kendi draft hakkiyla kimi secti? renaldo balkman!
thomas 14 temmuz 2005 tarihinde tarihi bir kontrata imza atti sevgili sozlük. adam, kariyeri boyunca 4 sayi ve 3 ribaund ortalamalariyla oynamis jerome james isimli oyuncuya 5 yilligina tam 30 milyon dolar verdi!
- 2006: adam üsenmeden gitti bir de francisi aldi kadrosuna. merak edenler icin soylüyorum, knicks'in francisi kadroya dahil etmesinden sonra new york'un kadrosundaki guardlar su sekildeydi: allan houston(emekli olmasina ragmen yilda 20 milyon dolar aliyordu), stephon marbury(yillik 18 milyon dolar), jalen rose(yillik 16 milyon dolar), steve francis(yillik 15 milyon dolar), jamal crawford(yilda 7 milyon dolar).
bu guardlara new york yilda toplam 86 milyon dolar ödedi 2006 yilinda. kac mac kazandilar? 33! ve isin daha aci tarafi, 2006 yilinda nba sampiyonu olan miami heat'in toplam kadrosunun yillik aldigi para 60 milyon dolar civarinda idi.
ve tabii 2006 yilinda cok onemli bir ise daha imza atti isiah: kendisini koc yapti!(buna getirebilecek yorumum yok maalesef)
iste isiah'in bu yaptiklarini yeni gm donnie walsh hala temizlemeye calisiyor, üzülüyorum adamcagiza. zar zor da olsa zach randolphtan kurtuldu, marbury isini halletti, francis'i sutladi, ama hala elinde jared jeffries ve eddy currynin muthis kontratlari var. onlari da sutlayabilse onumuzdeki seozn new york salary capin 40 milyon dolar civarinda asagisina inebilir, ama kim alir ki o kontratlari yahu?
arti soyle de bir durum var, david lee ve nate robinson'in kontratlari bitti, ve o ikilinin takimda 1 seneden fazla kalmasi mumkun degil bu salary cap muhabbeti yüzünden. ee ne olacak o zaman? lebron james'e kontrat teklifi götürürken kadroda toplam 6 kontratli oyuncusu mu olacak new york'un? sacma gözüküyor, ama bu gidisle bu olacak. hani seneye drafttan bir adam eklerim, biraz daha toparlarim kadroyu desen, isiah thomas o müthis yöneticilik basarisiyla koruma olmaksizin o draft hakkini utah'a postalamis bile!
kisacasi new york'a gercekten üzülüyorum bu aralar. ve nba ile ilgilenen insanlarin coktan farkettigi seyi ben bir de buradan yazivereyim:
2010 yazinda ne lebron gelir bu takima, ne wade, ne de bosh.
hadi gozunuz aydin knickerbockerlar.
nbain en zengin takımıdır. en büyük salona da sahiptirler. çok büyük ihtimal lebron james bu sene knickse gelecektir. yanında da uzun olarak dwight howardı alırlarsa tadından yenmez.
Dün gece yarısı wilson chandler, raymond felton, danilo gallinari, timofey mozgov ve 2014 draftı birinci tur hakkı karşılığında carmelo anthony'yi kadrosuna katan nba takımı.
yaptıkları 8li 10lu takaslardan biriyle bu sefer istedikleri kadronun çekirdeğini en azından oluşturmuş olan takım. tabi nba ne kadar bir lig olsa da aynı zamanda bir şirket. ve david stern de new york'un pastadan pay almasını kesinlikle ister. diyeceğim odur ki son yaptıkları carmelo anthony takası ile hem iyi bir kadronun temellerini attılar, hem o 90lardaki mükemmel mücadeleci knicks'ten sonra taraftarlarına gerçekten güzel şeyler sunabilecek bir kadro oluşturdular ve en önemlisi nba ve stern için new york adının ve medyasının tekrar öne çıkmasını sağladılar.
hayırlısı. msg umarım %50 galibiyet üstü bir sezon görür 99'dan beri. ya da 2003 ten beri gelmeyen playoff'ta olabilir.
kağıt üzerinde, oluşturulabilecek en iyi kadrolardan birine sahip olmalarına rağmen bir türlü kimyayı yakalayamamış takım. öyle ki daha playoff oynamaları bile garanti değil, zira 8. sıradalar. sezon başını amare'yle kotardılar, sonra melo sakatlıktan döndü, 1-2 hafta jeremy lin patlamasıya gündem meşgul oldu, sonra baron davis derken sezon sonu geldi hala hareket yok. mike d'antonie çakal adam, sistemin burada oturmayacağı kanısına vardı ve bıraktı.
nba'in en pahalı ve amerika çapında en değerli takımı olup hatta salary cap'ın bu kadar amına koyup da hala varolma çabası göstermekten öteye gidememek büyük soru işareti. şu kadroya baksan doğuda ilk 2 garanti dersin ama seyircisi resmen playoff'a kalsak da ikinci turu görsek demeye razı gelecek halde.