new york da fit değilsen seksi unut

entry1 galeri0
    1.
  1. ayşe arman'ın klasik ayşe röportajlarından birisi. bu sefer ki oray eğin ile. anlayacağınız malzeme sağlam.

    --spoiler--
    "Nerden aklına düştü?" diyeceksiniz... Bilmem, düştü Aradım konuştuk Oray Eğin, Türk basının en genç ve renkli kalemlerinden biri spor yazarlığı yaptı, dedikodu yazarlığı yaptı, söyleşi yaptı, jüri üyeliği yaptı, sıra politikaya gelince bir süre sonra iş, sarpa sardı Şu anda Türkiye’de herhangi bir gazetede yazmıyor, yazamıyor O da çekti, New York'a gitti Columbia'da gazetecilik üzerine yüksek lisans yapıyor Artık farklı bir hayatı var Spor yapan, her yere bisikletle giden, fit olabilmek için acayip çaba sarf eden biri Ve bayağı da kilo vermiş, "Ama sen esas beni seneye gör!" diyor Üstü çıplak fotoğraf verecek kıvama gelecekmiş Her ne kadar daha olgunlaştığını, daha uzlaşmacı bir döneme girdiğini söylüyorsa da elinde değil, dili hâlâ sivri...

    ....

    Bir de para meselesi var Nasıl geçiniyorsun?

    - Ne kadar meraklılar ya! "Paran var mı? Nasıl geçiniyorsun?" Şimdi bir bunu, "ihtiyacın var mı?"diye soran var, bir de kıskançlığından! Param var Geçiniyorum işte Sonsuza kadar yetecek bir paradan bahsetmiyorum ama ben parası olan gazeteci olmayı önemsedim hep Çünkü para özgürlüktür, kapıyı vurup çıkabilme özgürlüğü Bir köşeye para koymakta fayda var Geçenlerde istanbul'da anneannemi ziyarete gittim, "Evladım, merak etme, sana daha çok ev kalacak!" dedi Evet, düzenli bir gelirim yokken, ortalığa para saçmıyorum Ama bak hala Beluga içiyorum, ucuz votkaya düşmedim daha!

    Akademik hayata döndün Öğrenci oldun Ne iş?

    - Ne yapacaktım ki, daha iyi bir seçenek yoktu! iki-üç yıldır böyle bir ara vermek istiyordum, bir anlamda zorunlu oldu ama iyi oldu Bir sürü yere başvurdum, Harvard, Columbia Hepsinden kabul aldım Harvard'a gittim, baktım bana göre değil Eski bir dünyanın hırsları var orada Bir de New York değil! Sonunda Columbia'da dünyadan sadece 14 gazetecinin seçildiği bir yüksek lisans programına dahil oldum Burası, elit bir okul zaten Elitin eliti bir gruplayım şimdi Gazeteciliğime laf etmeye kalkanları artık Columbia'yla döveceğim!

    Üniversitede, "Ben Türkiye'de muhalefet yaptığım için persona nongrata ilan edildim, o yüzden buradayım" havası bastın mı?

    - Ben Nuray Mert miyim mağduriyet kraliçesi rolü oynayayım! Bahsetmeme bile gerek yok, Türk basının durumu bütün dünyanın malumu artık Dünyayla pek az ilgili Amerikalılar bile Türkiye'de gazetecilik yapılmayacağını öğrenmişler Her şey ortada ama yine de kolektif bir mağdurlar korosunun parçası olup kendimi acındırmak istemiyorum Böyle bir dönem işte Umarım geçer, ben ağlayıp sızlamadan Bu durumu nasıl kâra dönüştürebilirim?'in derdindeyim

    Yetenekli adamsın, kalemin kuvvetli ama "kötü" şeyler de yazdın, kaleminle bir sürü insanı paraladın Bu neydi? Gazetecilikte var olmanın şartlarından biri mi?

    - Yalan söyleyecek değilim Elbette, bir rating kaygım vardı Ama bir o kadar da, "Kral Çıplak!" deme kaygım Evet, çok kişiye saldırdım belki Belki bazıları haksızdı Ama bugün artık ayyuka çıkan çarpıklıkların bir çoğunu herkes ilk benden öğrendi

    Hiç pişmanlık duyuyor musun?

    - Birand'ın ölümünden sonra bunu çok düşündüm Son zamanlarında onu çok eleştirmeye başlamıştım, bu yüzden üzüldüm Ama aramız düzelmişti Ne gereği vardı, onca adam varken Birand'ı neden eleştirmişim? Aynı şeyi Can Dündar ekrana çıkartılmayınca da düşündüm, onca adam varken Can’mıymış eleştirilecek adam yani! Epey bir haksızlık etmişim Ama benim işim eleştirmekti, çıtayı hep daha yukarı çekmekti Belki de bundan dolayı bugün mükemmel dediğim gazetecileri dün acımasızca kesip, biçtim Ama şimdi keşke hala olsalar diyorum Fakat şunu söyleyebilirim, hiçbiri kişisel değildi Bazen ölçüyü kaçırıp kişisel olduysam da, istemeden olmuştur, özür dilerim

    Telefon konuşmaların yayınlandı çeşitli gazetecilerle, abilerinin söylediğini yazan kalemşör papağan olmakla suçlandın Üzüldün mü?

    - Ne üzüleceğim ya! Amerika'da üniversitede sızdırılan bu konuşmaları anlattım Millet kahkahalarla güldü Çünkü aklı başında kimse ciddiye almaz bunu Bir arkadaşımla konuşmuşum, küfretmişim Kime ne? Ya da yazı konusu konuşuyoruz iyi de ben günde 30 kişiyle konuşuyorum "Ne yazayım?" diye herkesten fikir alıyorum Bütün dünyada da gazetecilik böyle yapılır Geçenlerde bir gazeteciyle konuşuyordum, "Bıktım bu Thomas Friedman'dan" diyor, "20 yıldır her gün beni arayıp yazı konusu soruyor!" diye yakınıyordu Ama bir yandan da inanılmaz bir rahatlama oldu Evet bütün hayatım bütün çıplaklığıyla ortada ve hiçbir pislik yok Küfürlü konuşma var o kadar Tek bir suç, rüşvet vesaire yok Ne kadar temiz olduğumun sağlaması oldu

    Amerika, senin için "ikinci bir hayat" mı?

    - Ya Almanya ve isveç’teki 80li yılların sürgün solcuları gibi Selda Bağcan türküleri dinleyip "Memleket nereye gidecek?" diye bütün gün oturacaktım ya da kendi kendimi yeniden icat edecektim Ben ikinci şıkkı tercih ettim Eminim o türkülerin de bir tadı vardır ama hiç oralarda değilim Bu kafaya ulaşmak da kolay olmadı ama...

    Nasıl yani?

    - Çünkü o alkış yok mu? Çok fena bir şey, insanı bağımlısı haline getiriyor Ve de çok yanıltıyor Birden o alkışı arıyorsun etrafında Ama sonra bakıyorsun ki saçma bir şeymiş Bunu en çok ne zaman fark ettim biliyor musun? 30 Ağustos resepsiyonuna gittim Birden subay eşleri ve kızları etrafımı çevirdi, fotoğraflar çektirmek istiyorlar "Bir yerde hata yapıyorum!" dedim Çünkü benim hedef kitlem genç subaylardı!

    Çok kilo verdin Neden? Amaç sağlıklı olmak mı?

    - Aman ne sağlıklı yaşamı! Seks tabii ki Geçen gün Usain Bolt'un bir söyleşisini okudum, o bile kız tavlamak için spor yapıyormuş Türkiye'de öyle ya da böyle tanınıyorsun, paranla, dilinle, şöhretinle durumu kurtarıyorsun Amerika'da ise "hiç kimse"sin ve rekabet ağır E bir de gözüm yükseklerde Benim beğendiğim tipler, dergilerden fırlamış gibi duranlar, onlar da haklı olarak sadece kendileri gibi olanları beğeniyor Buna yatırım yapıyorum bende Sonuçta New York'da tek rekabet ölçüsü santim! Hemen ilk akla gelen ölçüden bahsetmiyorum Kolun ne kadar kalın, baldırların nasıl, karnında kaç baklava var daha önemli! Bir de etrafta da çok fazla güzel insan var Bir daha benimle röportaj yaparsan üstüm çıplak poz vereceğim!

    Karnında baklavaları olmayan bir erkekle kimse yatmıyor mu?

    - Kör satıcı! Ama binlerce yıldan gelen erkek estetiği gibi bir şey var, Michelangelo'nun David heykeli var Ve ne yazık ki, etrafta çok fazla böyle heykel gibi adamlar var Ne büyük adaletsizlik aslında!

    Sadece bedenlerin sevişmesi fena değil mi?

    - Valla, beni iki şey baştan çıkarıyor Güzellik ve zeka Teslim oluyorum hemen Ama sonunda tercihimi güzellikten yana kullanıyorum Etrafımda isveç sineması, Wittgenstein konuşacağım ve bu konuda akıllı laflar edecek bir dolu arkadaşım var zaten Güzellik çarptı mı çok fena...

    Güzel yüzlü ve zayıf bir adam olduğun için seninle sevişenler, kalın belli ve yağlı bir adam olsan yatmazlar mı?

    - Niye yatsınlar, niye sevişsinler! Enayiler mi? Kendisine bir dolu yatırım yapmış, günlerini spor salonunda geçirmiş biri, kendisini sana harcar mı? Kimse o kadar cömert değil Ancak sen de o yatırıma karşılık verirsen, denk olursanız belki yüz verir O da belki...

    Seksle sporu yan yana koyduğunda nasıl bir formül çıkartıyorsun ortaya?

    - Ya nasıl söyleyeyim, dünyada beraber olunacak çok insan var Ama ben şimdilik hazırlık kampındayım Bir sene sonra, bu kamp başarılı geçerse, sahalara bir canavar olarak döneceğim!

    Güzel giyinmek senin için ne kadar takıntı?

    - Chris Brown'ın Grammy'lerde giydiği bir Lanvin takıma taktım şimdi Saba söz verdi alacak! Öyle süper şık süslü giyinmiyorum ama markalardan gizlice büyüleniyorum ilk Dolce Gabbana'mı aldığımda tarif edemediğim bir şey oldu: Güven, sevinç, güç, gurur karışımı Ama ben dümdüz, hiçbir özelliği olmayan bir şeye, bir t-shirt'e mesela servet yatırmayı seviyorum Kimse anlamıyor belki, kendini belli bile etmiyor Ama ben biliyorum ya, o yeter

    Çirkin insanlarla vakit geçirmekten de hoşlanmıyor musun?

    - Benim Oscar Wilde okulunda yetiştiğimi unutuyorsun galiba Estetik çok önemli benim için Bazı insanlar ne kadar çirkin yaşlanıyorlar diye düşünüyorum Neredeyse yaptıkları kötülükler yüzlerine vuruyor O yüzden sanki çok çirkin insanlar çok kötülük yaparmış gibi de geliyor
    --spoiler--
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük