3 Mayıs 1944'te tutuklanıp huzuruna çıkarılan Osman Yüksel Serdengeçti'ye söylediği şu sözler ile tarihe geçen tek parti dönemi yöneticisi, ankara valisi:
"Ulan öküz Anadolulu! Sizin milliyetçilikle, komünizm ile ne işiniz var? Milliyetçilik lázımsa bunu biz yaparız. Komünizm gerekirse onu da biz getiririz. Sizin vazifeniz çiftçilik yapmak, askere çağırdığımızda askere gelmek..."
9 Temmuz 1946 tarihinde intihar etmiş bir dönemin ankara valisi.
Tarihe Ankara cinayeti olarak geçen, Dr. Neşet Naci Arcan cinayeti ile ilgili mahkemede tanık olarak dinlenen ve sıradan bir vatandaş gibi muamele gören tandoğan, kendisine yapılan bu davranışı hazmedemeyerek intihar etmiştir.
--spoiler--
memlekete komünizm gerekiyorsa ve komünizm yararlı bir şeyse onu da biz getiririz, size ne oluyor.
--spoiler--
ankara halkevi'ne girmeye çalışan köylüleri ya da işçileri dövdüren vali. 40'larda çok varmış bunlardan. konu hakkında çok önemli bir kitap:
(bkz: unutulan yıllar)
(bkz: niyazi berkes)
"ülkeye komünizm gelecekse onu da biz getiririz" gibi orijinal bir lâfa imza atmış insan. resmî ideolojinin mimarlarının topluma nasıl baktığını göstermesi açısından önemli bir göstergedir.
ankara'da tandoğan meydanına ismi verilmiş olması da o meydanda toplananlara mı yoksa tandoğan'a mı cezadır düşünmek gerekir.
çeyrek asır Ankara nın hem valisi hem belediye başkanı hem CHP il başkanı olmuştur. günümüzde bir takım chp lilerin rüyasına girmektedir pek tabii bu durum.
cumhuriyeti algılayamamış ve feodal monarşi zannetmiş bürokratlardan sadece biri. ülke çapında onlarca yüzlerce örneği vardı. bu anlayışı yenebilmek bile 20 yıl aldı güzel ülkemde. kafaları değiştirmek uzun sürüyor yahu.
zamanın genelkurmay başkanı kazım orbay'ın oğlu haşmet orbay'ın dr. neşet naci arcan'ı ankara samanpazarı'ndaki muayenehanesinde 7 kurşunla öldürdüğü ve ankara cinayeti olarak bilinen olayda haşmet orbay'ı kurtarmak için girişimlerde bulunmuş ankara belediye başkanı ve valisi. cinayeti ustlenen reşit mercan, haşmet orbay'ın arkadaşıydı. ankara'da yapılan ilk mahkeme esnasında haşmet orbay, cinayet silahını mercan'a verdiğini itiraf eder. mercan 20 yil, orbay ise 1 yil hapis cezasına çarptırılır.
ancak, dönemin cumhuriyet başsavcısı fahrettin karaoğlan, itiraz için yargıtay'a basvururur ve yargitay mahkeme kararını bozar. nevzat tandogan'ın yargıya mudahele ettiği ve haşmet orbay'ı kurtarmaya calıştığı iddiaları da bu arada gundeme gelir. bundan dolayı 2. mahkeme bolu'da görülür. kendisi tanık olarak çağrıldığı mahkemede cinayeti kasten örtbas etmekle suçlanınca "Buraya beni tanık olarak çağırdınız, ama bakıyorum da sanık yerine koymaya başladınız. Ben buraya tanık olarak geldim, sanık olarak değil!" diye hakimlere bağırmıştır. fakat bu davranışı nedeniyle en yakın arkadaşları ona farklı gözle bakmaya başlamıştır. kendisi eve döndüğünde "Evet! Evet! Beni en güvendiğim kimseler ihbar etmiş olmalı" diye kendi kendine bağırıp çağırarak bunalıma girmiştir.
eskişehir'deki mahkemede gerçek ortaya çıksa da skandallar devam eder. 16 haziran 1946'da başsavcı fahrettin karaoğlan otomobilinde ölü bulunur. bu olaydan 23 gün sonra bunalıma girmiş ankara valisi tabancasını şakağına dayayarak intihar eder. son olarak 2,5 yıllık genel kurmay başkanı kazım orbay 24 temmuz 1946'da görevinden istifa eder.
tek parti döneminin ankara ağasıdır. ankara ağası dedim, zira kendisi ankara'da hem valilik, hem belediye başkanlığı, hem de chp il başkanlığı görevini yürütmüştür. Başta Aşık Veysel olmak üzere köylü vatandaşları kıyafetlerinden ötürü şehir merkezine sokmamasıyla meşhurdur. ayrıca o dönemde genç bir öğrenci olan osman yüksel serdengeçti, siyasi bir suç sebebiyle karşısında getirildiğinde (3 mayıs 1944) ona:
-ulan öküz anadolulu! size mi kaldı devleti kurtarmak? sizin göreviniz köyünüzde oturup çiftçilik yapmak, verginizi ödemek, bir de biz çağırınca askere gelmek. haddiniz olmayan şeylere karışmayın. bu ülkeye komünizm getirilecekse onu da biz getiririz. diyerek mensup olduğu ismetçiler çetesinin iğrenç yüzünü de bütün çıplaklığıyla ortaya koymuştur.
Bu memlekete komünizm gerekiyorsa ve komünizm yararlı bir şeyse onu da biz getiririz, size ne oluyor? sözünün sahibidir. yaptıkları düşünülünce herhalde mezarında pek rahat yatamıyordur.
3 Mayıs 1944; Mustafa Kemal öleli altı yıl olmuş. Tutuklanıp huzuruna getirilen Osman Yüksel Serdengeçtiye haykırıyor:
''Ulan Öküz Anadolulu! Sizin milliyetçilikle, komünizmle ne işiniz var! Milliyetçilik lazımsa bunu biz yaparız. Komünizm gerekirse onu da biz getiririz. Sizin iki vazifeniz var: Birincisi çiftçilik yapıp mahsul yetiştirmek, ikincisi askere çağırdığımızda askere gelmek! Ha unutmadan, sen nereden benim efendim oluyorsun köylü parçası''
diyen 1929 yılında ankara'da hem vali hem belediye başkanlığı sıfatıyla 17 yıl görev yapan ve en son kafasına sıkarak intihar eden halkı aşağılamayı kendine görev edinmiş kemalist bir kişidir.
anadolu insanını öküz anadolulu olarak nitelendiren insanımsı yaratık.zamanın da köylü insanları ankara nın merkezinden geçirtmeyip,mahallle aralarına gönderen pislik zihniyet.intihar ederek gebermiştir.
bu ülkede devlet memurunun ne olduğunun en üst derecedeki örneğidir.
ne hikmetse hala bazı yerlerde adı duruyor. ne de olsa ankarada hempaları halen oldukça etkili durumdalar.
Ulan öküz Anadolulu! Sizin milliyetçilikle, komünizm ile ne işiniz var? Milliyetçilik lâzımsa bunu biz yaparız. Komünizm gerekirse onu da biz getiririz. Sizin iki vazifeniz var: Birincisi, çiftçilik yapıp mahsul yetiştirmek. ikincisi, askere çağırdığımızda askere gelmek.