Nevruz bayramı (Newroz) her yıl 21 Mart tarihinde pek çok millet (Farslar, Kürtler, Zazalar, Azeriler, Anadolu Türkleri, Afganlar, Arnavutlar, Gürcüler, Türkmenler, Tacikler, Özbekler, Kırgızlar, Karakalpaklar, Kazaklar) tarafından kutlanan geleneksel yeni yıl ya da doğanın uyanışı ve bahar bayramıdır. Peki ülkemizde Kürtlerin kutladığı Nevruz bayramının tarihi ve kökeni nedir?
Nevruz bayramı yazılı olarak ilk kez 2. yüzyıldaki Pers kaynaklarında geçmektedir ve iran ile Bahai takvimlerine göre yılın ilk gününüdür. Günümüzde iran'da bir şenlik olarak kutlanmaktadır.
Kürtlerde, Nevruz bayramının Kürt mitolojisindeki Demirci Kawa Efsanesi'ne dayandığına inanılır. Anadolu ve Orta Asya Türk halklarında ise Göktürklerin Ergenekon'dan çıkışı anlamıyla ve baharın gelişi olarak kutlanır.
Kürtler Nevruz'u 21, 22 ve 23 Mart'ta kutlarlar. Bu bayram ile Kürtler çoğunlukla şehir dışındaki bölgelerde ve açık alanlarda bir araya gelir ve gelmekte olan ilkbaharı kutlarlar. Kadınlar rengarenk elbiseler giyerler ve başlarına pullarla süslenmiş ışıltılı örtüler örterler. Topluluk büyük bir ateş yakar ve bu ateşin etrafında dans ederek ya da üstünden atlayarak büyük bir coşkuyla bu bayramı kutlarlar.
DEMiRCi KAWA EFSANESi
Kürtlerde nevruzun Demirci Kawa Efsanesi'ne dayandığına inanılır. Kürt mitolojisindeki Demirci Kawa efsanesine göre, günümüzden 2500 yıl öncesinde Zuhak adında Asurlu zalim bir kralın altında yaşayan Kawa adında bir demirci vardı. Efsaneye göre her kralın iki omuzunda da birer yılan bulunuyordu ve kral her gün bu iki yılanı beslemek için Kürtlerden iki genci sarayına kurban olarak getirtip aşçılarına bu iki çocuğu öldürtüp beyinlerini yılanlarına yediriyordu. Bu vahşetin yanında kral ilkbaharın gelmesini de engelliyordu. En sonunda bu zulümden bıkan ve bir şeyler yapmak isteyen Armayel ve Garmayel adlı iki kişi kralın sarayına mutfağa aşçı olarak girmeyi başarırlar ve Kralın yılanlarını beslemek için beyinleri alınarak öldürülen çocuklardan sadece birini öldürüp diğerinin gizlice saraydan kaçmasına yardımcı olurlar. Böylece ellerindeki bir insan beyni ile kestikleri bir koyunun beynini karıştırarak yılanlara vererek her gün bir çocuğun kurtulmasını sağlamış olurlar. işte bu kaçan kişilerin Kürtlerin ataları olduğuna inanılır ve bu kaçan çocuklar Kawa adlı demirci tarafından gizlice eğitilerek bir ordu haline getirilirler. Böylece Kawa'nın liderliğindeki bu ordu bir 20 Mart günü zalim kralın sarayına yürüyüşe geçer ve Kawa kralı çekiç darbeleri ile öldürmeyi başarır. Kawa etraftaki tüm tepelerde ateşler yakar ve yanındakilerle birlikte bu zaferi kutlarlar. Böylece Kürt halkı zalim kraldan kurtulmuş olur ve ertesi gün ilkbahar gelmiş olur.
yine köpeklerin elinde apo resimleri olacak ve sarı kırmızı yesil pacarvalar olacak.
kürtçe sözde bağımsızlık sarkıları soylenecek ama polis mudahele etmeyecek.
ama 2 kisi taksime toplansa 100 polis gelir.
türkiye sınırları içerisinde sadece kuzeydoğu anadolu bölgesinde tarihsel misyonunu koruyan, son 25 yılda ise, romantik milliyetçi ögelere sarılan bölücü apoist yaklaşımların tutunduğu paravan mitik değerleri karşıladığı iddiası ile gündeme gelen, yine türkiye de, iktidar odaklarının siyasi ve sosyal tavırlarına karşı geliştirilen bir tutum olarak hafızalara kazınmaya çalışılan bayramdır.
Yüksek zümrenin 10 cm çalı çırpının üstünden -ay,aboou diye anıra anıra atlayarak kutlamaya çalıştıkları sözde bayram.
Özü için (bkz: newroz) (bkz: kawa efsanesi)
anlam içermeyen kutlaması saçmalıktan ibaret olan bayramdır.ulen bahar sizin kutlamanızla mı geliyor ki..zaten gelen allah ın izni ile geliyor..zen kimsin gafil adam..bunun yerine hıdırellez bayramı daha iyi.
işin siyasi boyutunu bir kenara bırakırsak doğa için kutlanan tek bayramdır. konu ile ilgili olarak:
NEWROZ: DÖNÜŞEN iNANÇ
Mitoloji kitaplarına göre; beş bin yıl önce Sümerlerde ana tanrıçanın sevgilisi Tammuz, her yıl ölüp yeraltına girermiş! Yeraltı tanrıçası üzerine can suyu serptiğinde, sevgilisi bitkiler ile birlikte martta yeniden doğarmış Sümerlerin bu öyküsü kutsal kitaplara da yansımış.
Kutsal kitaplara göre;
ve tanrı Âdemi 21 Martta yaratmış!
ve tanrı Nuhun gemisini 21 Martta selamete çıkartmış!
Yine mitoloji kitaplarına göre; Anadolunun yerli halkı Hattiler, kışın verimsizliğini, baharın gecikmesini yeraltında bitkilerin köklerini yiyen illuyankaş adlı bir dev yılanla yorumlarlarmış. Tanrılardan biri mart ayında yılanı öldürünce Purulliyaş (toprak) bayramı ile baharın gelişi kutlanırmış.
Arkeoloji kitaplarına göre ise Hititler, martta an tah sum (çiğdem) bayramını törenlerle kutlar; baharı, yeni yılı karşılarlardı.
iÖ 560ta kadim Yunanistanda 9-13 Mart arasında bahar-yeni yıl eğlencelerle karşılanır, geceleri çıralarla odunlar ateşlenirdi. (Miladi takvime göre 9 Martın 21 Mart olduğu belirlendi. Bizde de yaşlılar 21 Marta Eski 9 Mart derlerdi!)
iÖ 487de Pers Kralı Büyük Darius, Persepolisteki görkemli sarayında martta nev-ruzu (yeni-günü) kutlar oldu.
Kürt inançlarına göre; aynı tarihlerde Mezopotamyada Asurluların zalim kralı, baharın gelmesini (iki bin yıl öncesinde Hattiler gibi) yılanlarla engelliyordu. iki Kürt genci, yılanlara kurban edilen her iki çocuktan birini kurtarmaya, Kava adlı bir demirci kurtulanları eğitmeye başladı. Kavanın önderliğinde 20 Martta saraya yürüyüşe geçtiler. Kava, bir çekiç darbesi ile kralı öldürdü. Kava, tepelerde yaktığı ateşlerle zaferi kutladı. Ertesi günü 21 Martta da ülkeye bahar geldi. O gün bugündür Kürtler de 21 Martı kutlar oldular.
Hıristiyanlara göre; 21 Mart, isanın yeniden doğum günüdür iS 325te toplanan 1. iznik Konsülü 21 Mart dolunayını izleyen pazar gününü Paskalya (isanın yeniden doğuşu) olarak ilan etmiştir. Paskalya bayramında çocukların toprağa yumurta saklayıp bulmaları; doğanın döllenmesinin, doğuşun simgesidir. Trakyada Müslümanlar da yarı kuzu dedikleri haşlanmış yumurtaya karabiber-tuz ekip 21 Martta yiyerek baharı karşılarlar.
Müslümanlara göre Hz. Ali, 21 Martta halife olmuştur. Alevilere göre Hz. Ali 21 Marttadoğmuştur. O gün yakılan ateşler Hz. Alinin savaşa gidişinin simgesidir.
16. yyda Mutasavvıf Hekim Merkez Efendinin Manisada Sultan Camii minaresinden 21 Martta atmaya başladığı, 41 değişik bahar-at (bahar-lar) dan oluşan mesir macununun üretimgücüne inanılır. Tıp kitaplarında Sümerlerin Nippur kentinde, bir otla çeşitli baharatları kaynattıkları macunu altın bir kapta saklayıp baharda hastalara ilaç olarak verdikleri yazılıdır. ( )
Gelelim Türk mitolojisine Orta Asyanın yenilmez Türklerini düşmanları hile ile yenerler. Çoğunluğu ölür ya da tutsak olur. Kurtulanlar, girdikleri yerden başka çıkışı olmayan dağlar arasındaki verimli bir yörede 400 yıl yaşarlar. Bir demirci, dağda demir madeni olduğunu, bunun eritilmesinin bir çıkış yolu olacağını kağana anlatır. Çeşitli yerlerde ateşler yakılır. insanlar demirin erimesi için ateşleri körüklerler. Sonuçta ergene (vadi) kon (sarp) dedikleri bu yerden 21 Martta çıkarlar. Kağan, örs üzerinde kızgın demiri çekiçle döverek Ergenekondan çıkışı kutsar. Kırmızı tanrının kutsal ocağını-ateşini, yeşil yeniden dirilişi, sarı egemenlik-kurtuluşu yansıtan simge renkler olarak benimsenir.
Yeni gün anlamındaki nevruz dilimize Farsçadan girmiştir. Aynı sözcük Azericeye novruz,Kürtçeye nevroz, Tatarcaya navrez, Kazakçaya navriz ve Kırgızcaya da nooruz olarak geçmiştir.
ister mitoloji, ister kutsal, ister arkeoloji kitaplarında olsun 21 Mart, doğa bağlantılı tek bayramdır. Doğanın yeniden diriliş öyküsünün, beş binyılı aşan bir inanışın; dinlere, kültürlere, yörelere göre değişikliğe uğrayarak geleneklere yansımasıdır.
tanım: eski bir bayram, seyran.
anasını götünden siktiğim siyasetinin aleti olmuş orospu çocuğu bir bayramdır. birilerine araçtır, kullanırlar ve aşırı ileri demokratik türkiye de buna seyirci kalır.
o sebeple tertemiz zamanların şahane bayramı için ve fırsatçı köpeklere asla taviz vermemek adına; (bkz: hıdrellez)*