nevrotik sayiklamalar

entry51 galeri0
    1.
  1. kişide düşle gerçek arası say eden dengesiz ve amosfer tarzı sayıklama biçimi...

    Az daha doğduğumuz öyküde ayaküstü ölüverecektik. Anamızdan emdiğimiz acılar burnumuzdan gelecekti az daha. Dipsizliğin de dibi tutarmış sandık sanma oyunlarımızda. Meğer suskunluğumun dibi karaymış, ben kuyu sanmışım...
    Beni susarken bölme.
    6 ...
  2. 2.
  3. - göller donunca ördekler nereye gider?
    - gölleri bilmiyorum ama Tanıklığıma bulaşmış bütün bulvarlar şimdi ağlamayı öğreniyor benden ve biliyorlar ki; ya aşka ya da sana ihanet edeceğim.
    - beni neden susarken böldün?
    - sen sus'a dur; ben Düşleri satmalara yatacağım utanmadan.
    - geberesice bir aşka tutuklandım değil mi?
    - Aşka inanmak kendini sevmektir yüzündeki ünlemi bozmadan Bilmez misin?
    Sana aşkın iki kişilik bir yalan olduğunu öğretmediler mi?
    - severken köpekleşiyorum, it gözü ısırığı işlemiyor da...
    - Neden her seferinde kanıyorsun öyleyse?
    - biliyo musun bugün güllerden sarı.
    - günlerden gül öyleyse... yada gül/me... sana verecek bir "git"im var hazırda. Kaşlarındaki öfkeye damlayamayacak kadar tüketmiş kendini yağmurların. Yaşıt kederlerimiz aramızda duran ayrılığı yoklayıp duruyor. Sen de kalabalıklaşmayı yavaş yavaş unutuyorum. evet... bugün güllerden sarı.
    7 ...
  4. 3.
  5. * *
    terim sızmıyor celladımdan. kaskatı bir cesedi yedim yokluğunda. karıncalar kusuyorum gecelere. bana bir suskunluk versin hades... kulak yırtan bir çığlık tizliğinde...

    som/baharıma dokunma!
    5 ...
  6. 4.
  7. * *
    kaşlarımı çatsam şimşek çakıyor.
    yaşama geç, ölüme erken gidişler destelemek köpekliğindeyim nicedir.
    düş bozumu uykusuzluklar bulaşmadı mı daha size?

    bakın ben kırçıl masallarımı ışık selleri ile boğdum.
    korkak eylüller "piç"ledim; ayların piçliği mevsimlere bulaştı.

    beynimi bu odasızlıkta düzdünüz ya...
    beyninizde patlasın döllenmiş kerhane lambaları!
    4 ...
  8. 5.
  9. * *
    enkâzı kanırtılmış kırık yüzümü döktüm uçurum diplerine.
    ceplerimi yoklamaya ellerim yok.
    şakak mı dayanır bu intihar iklimine.
    seni intihar ediyorlar mı hala eğitilmiş köpekler?

    bu vitrin salyalarına kanarım
    bak
    kan/serdim

    satır aralarımı satırlamayın... can kaybımdan öldüm...

    budala! esrârım dilini dikenli tellere doladı. konuşsa önce kendi kanayacak!

    bu gece yüreğimden sağ çıkarsa, ölen ben olacağım!
    7 ...
  10. 6.
  11. * *
    her sevda yeni bir "keşke"ye yer açıyor yürekte.
    itten bozma her sırtlan artığı ısırığı, yara sanıyor kendini dil'de...
    sevişgen ruhlar düzüşümü patladı patlayacak satılık kalpler şarkısında.
    kulağımda yalpa yapan o cümlenin iğfalindeyim hala...
    "içimdeki boşluğa düş ben tutarım seni"
    5 ...
  12. 7.
  13. * *
    bu kez kış geldim. üşümeler üşüşmüş usuma.
    karla karışık düşmüşüm jilet güzeli şiirlerime...
    sıfatını uçuruma ittiğimin dölüne jelatin suskusu düş'müş.
    buz tutmuş ölü sevicilerin ellerinden geç/tim.
    kış geldim güz gittim dere tepe düz(üş) bittim.
    4 ...
  14. 8.
  15. * *
    canımda it çizgili senfoni düşleri... kaldırım sanıp da basma kalıp(ıma) iğfal edilmiş düşler coğrafyasında...
    köpeklere yalatacak avuç içlerin de yok! çakı bozuntularıyla kazınmış üçte ikisi.
    sinirime iyi gelen fahişe düşlerisin... tenime ten değmemiş yalanına taş bas hadi.
    bu suskuları gırtlağıma lağım suyu mu sandın ahmak!
    kal gelmiş sana, git girmişken birine.

    gidişin durun birbirinize...
    4 ...
  16. 9.
  17. * *
    sesimi susmayı denesen geberirdin
    tavana kadar düzdüm cesetleri
    irinli yaralar emdim
    dudağımda regl bir kadının suyu
    beni bu gece dudaklarımdan diker misin birbirine
    suskun bir boşalmaya öykünme
    sesimi susmayı denesen geberirdin
    5 ...
  18. 10.
  19. * *
    tanklarımda eziklikti eti yolunmuş şizofrenliğim
    dilimde ustura gibi gezinir
    unutkanlığına sırtımı dayadığım dip balığı
    ezoterik büyülenmeler muştuladım kendime
    kasıklarımda huysuz ağrılar
    şehrine istiridyeden bakıyorum
    şimdi ne söylesem kar yağacak
    3 ...
  20. 11.
  21. * *
    "buda geçer"ler geçiyor aklımdan
    -bana birisi su versin-
    aklımı biraz karıştırsam seni bulacağım biliyorum. boynundaki kuğudan tanıyorum bu hiçliği.
    ağzımın kenarında salyalı bir cümle can çekişiyor.
    nerden çıktı bu sayıklama kozaları?
    aklımı yedim aç karnına
    it gözü değdi
    it gözü
    it
    i
    ...
    3 ...
  22. 12.
  23. 13.
  24. * *

    pörsüyen aklı rendelemişsin yine onuncu gecede?
    biraz irkilsen, anlayacaksın ne dediğimi!
    umulmaktan bıkmadın mı nitelenmekten yorulan aidiyetsiz sokaklarda?
    lahuti bir ikircim yaşarsın ancak orospulaşmış kaldırımlarda!
    ömre damıttığın kadife kurusu şarkılar çıkmazı o yol.
    selamet yontucularının tütün yorgunu ciğerlerinden ökselenmiş bir tebligat o sokak şiiri...
    güzel cümlelerim yok size!
    çocuksunuz
    aynada gördüğünüz her şeyi gerçek sanan...
    3 ...
  25. 14.
  26. * *
    ağlatmadı beni iç acılarının toplamı

    kan tükürüğü kaç eder oda sıcaklığında?
    susuşuma kan döküyorsan...
    bir dipcik boyu sırıtta,
    sömürtülmüş ölüşler gayr-ı meşrulayayım payenden
    gırtlağıma gambotları kaçırma!

    ağlatmadı beni iç acılarının toplamı.
    4 ...
  27. 15.
  28. * *
    canına bir cinayet kadar sızdım.
    ar'sızdım.
    "eksil benden"lerden düşecek oldum.
    "bit beni"ler vurdu döşümdeki düşümü.
    eşcinsel bir yağmur boşaldı.
    tuttuğumu öldüm.
    0 ...
  29. 16.
  30. 17.
  31. beyaz duvarlar gülümseyerek yüzüme bakıyorlar.
    biliyorum birazdan
    gardiyanlar gelip sakinleştiriciyi zerk edecekler.
    neden yağmurlar saydam yağar. düşlerin karaltısında...
    köpeklerin çöp karıştırmasını neden hep umursamaz mahalleliler.
    böcekler gibi evlerine kapanıyor herkes.
    kimsenin umurunda mı bu hastanenin çığlıkları.
    gözlerim neden açılmaz ışığa doğru.
    geçmiş günlerin sorumsuz akşışı.
    bügün kol saatimin duruşunun 28. günü...
    zaman durdu mu acaba akıp giden hayatın içinde
    gölde yüzen balıklar neden hep tehlikeli kıyıların sevdalısı olur
    bir piknik alanında annemin pişirdiği kekler gibiyim.
    sevilen ama değer verilmeyen. birkaç dakikam kaldı yeni ölümüme uyumak için..
    çelik kapıların gıcırtısı heryerde bu kadar ürkütücü müdür?
    hep cinayetlere mi çalar bu sirenler.
    bir cinayet için gerçekten birinin ölmesi mi gerekir.
    insanların etobur oluşumudur bu hasta bakıcıları üstüme salan.
    bügün saatimin duruşunun 28. sekizinci günü..
    günlarden neydi.
    hangi zaman içinde yaşıyoruz.
    gözlerim tekrar bir güneş kadar parlarmıki.
    ellerimin bağlı olması özgürlüğe engel midir?
    4 ...
  32. 18.
  33. neden ve hangi hirs nobetlerinde bir insan digerine "boyle yap yoksa sana soyle yaparim" der?
    1 ...
  34. 19.
  35. sayıklamanın ıssızlığında yakaladığım kutup ayısı beyazlığına aktım seni düşününce.
    obsesif çekincelerimin kuyusu oldu yalnızlığım ve tamamen saçma bir mavilikteki düşlerime sızdın sinsice. kanatan bir eksizyonla çıkarmak istedim nekrozunu.
    nevrozumu sandığıma kilitleyip sayıklamaları elimin tersiyle ittim.
    o vakit, aklımın hepten uçtuğu vakit gibi bişeydi sanırım.

    gıdıklanıyorum mu ne?

    öfffff! aç aç, bi cam aç!!
    2 ...
  36. 20.
  37. martının gagasında kalan tuzlu su damlasında yüzer gibiyim.
    gece hiç bitmeyen bir rüya olsada siyah beyaz.
    hevesler boyu kesik nefes alışlarla boş karanlıklardayım.
    damarlarım gevşerken ruhumun uyuşturucularında.
    hayalimde jüpiterden sigara yakıyorum çok uzaktaki güneşlerle.
    hayat dediğimiz 10 netrekarelik bir odami.
    ellerim bağlı iken uçamaz mıyım düşlerde...
    3 ...
  38. 21.
  39. * *
    seramonik dil pıhtılaşmalarında erekte,
    platonik kalp krizlerinde recm edilmiş kadın uykusu.
    geceler yetmedi bak siyahı doldurmaya.
    sayıklama odalarına tecavüz koyan ürküntülerim var şimdilerde.
    "benden şizofren olmaz"larımdan eğildim de düştüm bu deliliğe...

    ihtimaller ve ihtilallerden peydahım!
    2 ...
  40. 22.
  41. bugün kol saatimin duruşunun 29. günü.
    her yerden ışıklar geliyor üstüme gözlerimi açamıyorum hortumlar yılan gibi dolanıyor kollarımı.
    acaba yılanlarda hıçkırabiliyor mu?
    neden ortalık seslerle kaynıyor.
    nerdeyim ben gözlerim nerde?
    her tarafım baglı uzanıyorum.
    köpekler bana mı havlıyor dısarda...
    selam mi veriyorlar, başka birşey mi söylüyorlar
    hiç sokaga çıkmamış bir bebek neden kuşlardan korkar?
    bir açılabilseydi bu gözlerim..
    nerdeyim ben kiminleyim...
    hayatımın son günlerimi bu odalar yoksa yeni mi doğdum?
    geçmişimden kalan izler sadece bir beyaz gümlek ve bağlı ellerim
    geldiğim yerdeki duvarlar neden yumuşak.
    ahh gözlerim varmı
    nasıl geldim buraya saatim yok zaman nasıl birşey olsa acaba...
    günışığı canımı çok yakıyor. bağırabilsem keşke...
    0 ...
  42. 23.
  43. Yalancı, korkak , cesaretsiz , yaşamdan kaçan çocuk. Sorun ne farkında değilim. Dehşetin. Felaket bir oturmamışlık ve sıkıntıyla yaşıyorum. Huzur. Hayatı sıkıp boğuveresim geliyor. Kusmak istiyorum hayatı. Yaşayan herşey ölü sanki ve ben bir katilim. Kurban görmek istemiyorum ben de kurbanım. Hem katilim hem kurbanım. Yaşamak içime vuruyor. Sinsi bir nefret var içimde neye, kime, neden. Hiçbir şeye. Hiçliği boğmak istiyorum bir kurban daha yaratmış olurum, kendimi ben öldürsem aynı anda hem kurbanı hem katili oynayamam aynı elden çıkan. Ne kadar yoksunum. çaresiz bir piçim şimdi. Kimse bana yaklaşmasın, zehirim yayılmasın , sadece kendime akıtayım zehirimi. günler uzun ve hala hiç bitmeyecekmiş gibi...
    8 ...
  44. 24.
  45. * *
    çok usuma geldiniz bu gece...

    biraz melânkoli girdi bana. kapı gıcırtısı sözlerim yerle yeksân.
    us'luyum, akıllandım iyice.
    sakinim ve deliyim. mutluluktan delirmedim ama delirmekten mutluyum.
    çift cinsiyetli bir akıl girdi içime.
    dölyataklı bir vagondayım.
    ifadesizliğimi emziriyorum memesizliğimden.
    kursağım çölse su ne bok?
    yeter!
    çok usuma geldiniz bu gece...
    1 ...
  46. 25.
  47. * *
    korku ayak bileklerimden kesti beni.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük