içinde sadece galatasaray aşkı olan, hiçbir şekilde rakip takımlara sataşma olmayan galatasaray'ın şimdiden efsaneleşmiş marşıdır. ama bunlara rağmen bazı itler kendisine kemik atılmışcasına havaya zıplayıp bu bestenin sözlerini değiştirip akılları sıra tiye almışlar. yazık size, bu emeği kendi takımınız için harcayın, o zaman belki sizin bile* güzel bir besteniz olabilir.
galatasaray taraftarının aşk, sevgi konusundaki gerçeklerini anlatır. zira bir çok ultraslan grubunun üyesi sarı-kırmızı aşk için eşinden, sevgilisinden ayrılmıştır. sevgilisinin sorduğu "seç artık galatasaray mı ben mi" sorusuna hiç düşünmeden galatasaray cevabını vermiştir. bu yönüyle gerçek galatasaray taraftarı için sadece bir tezahürat değil bir yaşam felsefesi olabilecek kadar derin anlamlar barındıran marş.
tam olarak bir taraftar bestesi. asla bir holigan bestesi değil, asla stada kavga etmeye gelen adamın bestesi değil, asla rakip takıma küfür etmek için kıçını yırtan adamın bestesi de değil. takımına ilanı aşk etmek isteyenlerin, büyülü sözleri yanyana getirip, tutkuyla yoğurdukları bir beste.
taraftar besteyi daha iyi öğrendiğinde ve türk telekom arenanın muhteşem atmosferinde söylemeyi hayal ettim de, bırak tüylerimi kıllarım bile diken diken oldu.
4 bira alıp telefondan da bu besteyi açıp dinlemeye başladığında herşey güzelleşiyor sanki. o kalabalığın içindesin ve tek derdin giden sevgili.
bir de koyu bir beşiktaşlıysan aklına maç muhabbeti gelmiyor bu besteyi dinlerken.
beşiktaş'ın da güzel besteleri var ama onları dinlerken aklına sevgili gelmiyor ki.
sevgilinin amına koyayım beşiktaş'a birşey olmasın diyor insan.
hıncal uluç un "çok yavaş, futbolcuları uyutuyor bu marş" diye eleştirdiği tribün marşları arasında şimdiden efsaneleşmiş süper marşımız.
sevgili kıncal kulunç beyefendi, sen hiç you'll never walk alone nu dinleidn mi söyle, serdar ortaç bestesi üzerine yazılmış sözlerden bir marşa benziyor mu sence, ya da mes que un club ı bilir misin, barça taraftarı bunu söylerken ankara havasıyla göbek mi atıyor sanıyorsun, kendine gel kıncal aga, efendi ol!*
(bkz:
ofk belgrad maçındaki skordan ötürü* stadımızda söyleyemediğimiz güzel marş. şimdi 19 ağustos' taki uefa avrupa ligi maçını bekliyoruz, 5 gol atarsak 3-4 kez söyleriz artık.
müthiş bir bestedir. liverpool taraftarının you will never walk alone bestesine de çok benzemektedir ki o taraftar gurubunu ve liverpool takımını da çok severim. henüz ali sami yen'De 20 bin kişiyle söyleme zevkine eremedim ama umarım bir gün türk telekom arena'da 55 bin kişiyle söyleme şerefine erişebilirim ki o ambiansı inanılmaz derecede merak ediyorum nasıl bir şey olacak diye.