bir zamanlar eğlenmeye gelirdi insanlar buralara. eğlenirken bilgi paylaşmaya daha doğrusu. farklı havası ile dikkatleri çekerken bununla birlikte kullanıcıları da çekti. yazar sayısı arttıkça arttı, ardından da bir kapanıp bir açılan yazar alımları ile birbirinden uzak nesiller yarattı kendi içinde. ama diğer emsalleri gibi uludağ sözlük de büyük bir yanılgının içine düşmüş, şimdi girdabın merkezine doğru yol almakta. birbirinden değerli(!) yazarların sanki bir marifetmiş gibi sözlüğe kayıt olma tarihleriyle caka satmaları bu velveleyi felakete sürüklemektedir.
şimdi elbette bazıları çıkıp da olayları abarttığımı düşünebilir. önceleri açılan saçma sapan başlıklar için, uludağ sözlük vs uludağ sözlük altında bulunan yazımda da belirttiğim gibi bu bir öngörüdür. türkiye'nin en çok ziyaret edilen 2. ya da 3. sözlüğü olmak gayet muhteşem bir şey. ancak bu başarının baki olması için yazarların anlaşılması güç bir şekilde sözlüğe kayıt olma sırası ile değil yazdıkları ile okuyuculara hitap etmesi gerekmektedir.
üstün körü bir analiz ile durumu kısaca özetlemek mümkün. çünkü durum o kadar vahim ve göz önünde bulunmaktadır.en iyi nesil birinci nesil, ikinci nesil yazarlar zirvesi, birinci nesil olunca götün kalkması vb. bir sürü açılması ihtiyaç dışı olan başlık ile dolu sözlük. nesil kelimesini aratmanız ile benzer başlıkları göreceksiniz. lakin şöyle bir şey dikkatlerden kaçmamaktadır. bu başlıklar altında protest entrylerin sahipleri genelde sözlüğe bir şey kazandırmamış yazarlardır. dikkatle incelenirse eğer bu tazr nesil ayrımı yapılmış bir başlık altında "kesinlikle benim neslim harika diğerleri bok" manasını taşıyan bir entry varsa yazarının entrylerini incelediğiniz de karşılaşacağınız manzara sizi hiç şaşırtmayacaktır.
johann sebastian bach denilince ilk önce aklına bir şarkıcı gelen 1. nesil olmak mı yoksa şimdiye kadar çoktan açılmış olması gereken önemli başlıkları açıp tatminkar bilgiler giren bir 3. nesil olmak mı? aslında herkesin sorması gereken şey budur. nesil kavgalarını temsil eden başlıklar altında aklı başında eski yazarların yazdıklarını okumanızı tavsiye ediyorum. 1. nesil olmanın ya da daha sonraları için 2., 3., 4. nesil yazar olmanın bir avantaj ya da hak sağlamadığı, insanların sizin hakkınızdaki düşüncelerini ben penceresinde kullanıcı adınızın altındaki nesil sıranızla değil, kullanıcı adınızın üstündeki entrylerinizle şekillendirdiğini söylemekteler.
bakınız, bu bir yanılgıdır. insanları asker ocağındaki gibi tertipçilik sistemi ile düzeni korumaya ya da sağlamaya teşvik etmek çok büyük bir yanlıştır. türkiye'nin en büyük sözlüğünün* yukarı hızla tırmanırken altındaki basamakların çatırdamaya başladığı an buydu. ne yazık ki biz ekşi sözlük'den çok daha evvel vardık bu tehlikeli oyunlara. sözlükte binlerce açılmamış ama insanların aradığı zaman bulmak isteyeceği başlık varken yaş ortalaması maalesef henüz 20'yi geçmemiş yazarların oluşturduğu komünümüzde hormonal gelişmeye uygun başlıklar açılmaktadır. elbette onlar da açılacak, elbette birileri geyik de yapacak. ancak tek misyonu buymuş gibi gitmemeliydi bu sözlük, gitmemeli. belki diye bir umutla uzun zamandır sadece okumak için geldim sözlüğe. belki de son defa sesleniyorum kalanlara. ben artık sevdiğim severek üyesi olduğum sözlükte doymuyorum. gidip de güncel olayların tanımlarını ekşi sözlük'den, private sözlük'den değil buradan takip etmek isterdim. olayların ciddiye alındığı diğer sözlük burası olsun isterdim, demokratik bir platformda bunları birbirini kırmadan paylaşan insanların çoğunluk olduğu bir sözlük olsun isterdim. ama olmadı. üzülerek belirtmek isterim ki burada çalışan, emek veren, sözlüğün iyiliğini isteyen herkes için bu tanımlara uymayan kişiler birer kımıl zararlısıdır. onların yarattığı şeye saldırıdır girdikleri her entry.
sözlüğü oyun alanı olarak görmek dışında yapacak daha iyi bir işi olmayanlardan arınmak gerekir. bu her ne kadar sert bir hareket olsa da ilerisi için bir önlemdir. burada amaç elitizm tohumları ekmek ya da bir avam kamarası yaratmak değil. çünkü ülke böyle bir yer değil. tam aksine kişisel fevrihalden kurtulup insanların okunacak şeyler yazmasını sağlamaktır. eğer doğal seleksiyon devreye giremiyorsa yönetim devreye girmelidir. araştırınız, göreceksiniz ki sözlükte binlerce yanlış açılmış başlık, yanlış ya da gereksiz girilmiş bilgi ve bir o kadar da boş bkz bulunmaktadır. en küçük fırsatta "bilmem kaçıncı nesil yazarın suratına tüküreyim", "otobüste yanına mini etekli bir hatunun oturması", "sevişirken osurmak", "fenerbahçe'nin ezik bir takım olması" ve benzeri başlıklar altında "ben de" şeklinde bakınızlar vermek gibi çocukca eylemlere gelince bir bakıyoruz arif sağ başlığına, aşık veysel şatıroğlu başlığına, hamza yerlikaya başlığına gösterilen ilginin on katı bir talep bulunmaktadır. insan ister istemez okurlarının bunların farkında olduğunu düşündüğü bir sözlükte bulunmak istemez. ama ya emek? sözlüğü yazan, kodlayan, tasarlayan, eksikliklerini gideren, moderasyonunu sağlayan, bilgi girmek için belki de saatlerce araştırma yapanlar? işte bu kişiler için bir şeyler yapılmalıdır. en azından bu kesim içeride tutulmalı ve yavaş yavaş kendini hissettirmeye başlayan iyi yazarların uzaklaşması engellenmelidir. sadece bu sebeplerden dolayı okumaktan inanılmaz zevk aldığım 14 adet yazar son bir ayda ortalama 5 entry girmiş bulunmaktalar. sanırım onları da başka sözlüklerde okumaya başlayacağız.
son olarak belirtmek isterim ki bu bir tenkit ya da suçlama yazısı değil sadece üzüntü belirtisiydi. isterdim ki böyle olmasaydı, isterdim ki uludağ sözlük'ün sıcaklığı her daim baki olsun. ama olmadı. canlar sağolsun. siz devam edin şu nesil bu nesil şarkılarına, iyi yazarlar da sonuncu nesil olarak kayıp gitsinler sözlükten.