sözlüklerde 2009 yılında hala yapılan muhabbet. (Gerçi ben yıl 2009 hala ışınlanma bulunmadı ona da şaşırıyorum ama neyse) Bir çeşit geyik aracı olması gerekirken sol framede hemen her gün gözüme çarpan hede.
bu işin ilki olan ekşisözlüğün 1999 yılında kurulmasından bu yana 10 yılı biraz aşkın bir zaman geçti. (Gerçi eskiden bir bilimkurgu film vardı o da "sınıf 1999" idi ve filmi 1999da izleyenler kıçlarıyla güldü ama neyse. haa şimdi izleseler gene gülerler ama neyse) 10 yıllık bir süreçte insanların çoğu ekşi bir kısmı uludağ, bir kısmı itü gibi sözlükleri okudular kimi zaman yazdılar ve sözlük formatını bir miktar anladılar. Bu süreçte ben gibi farklı bir sözlüğe yeni üye olanlar ne başlıklar gördüler. Ve bu başlıkların manasız, anlamsız, anarşist, vs. olmasını ilk gördüklerinde yadırgadılar sonra kabullendiler. Yadırgayanlardan bazıları sol framee o başlığın karşısında başka başlıklar açtılar. Bir başlığın bir düşünce ürünü, bir geyik meselesi ya da bazen ciddi bir düşüncenin yansıması olduğunu anlamadılar. Aksine bir başlık açtılar. Kendilerini daha boktan bir başlık açmaktan alıkoyamadılar.
Özellikle Sözlükler sayesinde her şeyin eleştirilebileceğini anladılar. Atatürk'ün, dinin ve bunun gibi kutsallaştırılmış ya da tabu haline getirilmiş düşüncelerin ya da dogmaların eleştirilebileceğini ve bunun insanın doğasında olduğunu anladılar.
Şimdi de biraz sıçayım. Ama bunu yaparlarken olayı kişiselleştirenler her zaman bir önceki nesiller oldu. Neden? Çünkü yeniye olan önyargılarını kıramadılar. Atomu parçaladılar belki, belki hayatlarında çok muhteşem başarılar elde ettiler ama önyargılarını hala kıramadılar. Neden diyorum? Çünkü olayı kişiselleştirdiler. "Abi o da öyle düşünüyor belki de düşünmüyor" hadi ben bunu yargılayayım düşünce ve eyleminden kendilerini geri alamadılar. Yargıladıkça yargılandılar, yargılandıkça yargıladılar. Kemikleşmiş önyargı ve "ben daha eskiyim, ben senden daha iyi biliyorum bu işi, sözlükteki varlığımı gözardı edemezsin" gibi egosal davranışlarla egolarını tatmin etmeye çalıştılar.
eğer ki bir yazar "x. nesil yazar, (x-n). yazarların b.kunu yesin." tadında entryler giriyorsa eziktir, sultanahmet'teki dilenciden bir farkı yoktur. acıyın, basın eksiyi, geçin.
