nerdeyse 3 ay aradan sonra girdiğim sözlükte gördüğüm en güzel haber 12 yaş zihniyetli bu yazarcık ın gitmiş olması yok yok hatta silik olması oldu.
teşekkürler, seni seviyorum uludağ sözlük.
sözlükte kimsenin silinmemesi gerektiğine; çünkü herkesin bir renk kattığına inanan biri olarak gitmesine çok üzüldüm... illa birileri silinecekse de bu o olmamalıydı...
silik bir insan evladı. neşem yeter demişti, yetmemiş demek. yazık, insan silik olduğunda bütün entryleri de sildirir. öyle kolay değil bu silik olmak! ben olsam öyle yapardım. hayırlısı olsun.
kendi istatistiklerine bakmadan, utanmadan yazıp yorum yapabilen bir yazar... yazık ya; en azından gösterilebilen çabayı gösterse de bir işe yaradığını anlayabilsek... **
edit: ısrarla, nick altına entry girmediğim halde, büyüklüğün bazı başlıklarda bende kalması açısından küslük ne demek hepimiz yazarız dediğim halde, aranan yazar. *
doğu'da kaç yıl yaşadı, hangi insanları gözlemledi? kaçıyla oturup bir sohbet etti. empati kurdu? böyle sınıflamadan kaç kere düşünce paylaştı onlarla? bu kafayla pek zor gibi gözüküyor.
#6707996 nolu entrisi ile domates üzerine olan hoş sohbetimizi salçaya çevirmiş yazar. Kadının düşmanı kadındır der ya öyle gerçekten. Bir erkekten bu den-li den-siz ve sakil entry bekleyemezdik. ayıp eden kötü kalpli yazar. evet iyi niyet ve güzel kalbin eseri olamaz.
--spoiler--
Mesela, cerrah ile katilin ellerinde kesici aletler bulunur.Cerrah kesme işlemiyle hastaya hayat verirken katil insan hayatına son verir.Cerrah iyi , katil kötü bir iş yapmış olur.Biz de eleştirileri yaparken bu ayrıma dikkat edersek eleştirirken daha az hata yapmış oluruz.
--spoiler--
demiş yazar....*
bazen; hayat dışardan örgü örerken görüldüğü gibi değildir..
bazen bir doktor katil olabilir! hem de isteyerek ve de bilerek! (bkz: ötanazi)
eleştirenler belki de sana iyilik yapıyordur, sen eleştiri aldıkça belki kendini olumlu yönde geliştiriyorsundur, hatalarını fark ediyorsundur? kaliteli düşman yalaka dost'tan iyidir.
eleştiri edebiyat'ın ana kollarından birisidir ayrıca. ama yanlışların doğrularının çok çok üstündeyse bir müddet sonra eleştirilmeyi bırak taşlanırsın.
bakış açısı zenginliği yoktur genişliği vardır.
insanın bakış açısı sabittir, olayları nasıl ele aldığı açısının genişliğiyle doğru orantılır. bakış açısı zenginliği bana sadece "oportünist" düşünceyi getirir. şu durumda şu açıdan bakiyim, şu durumda şu açıdan bakiyim vb.
kişiselleştirirsek;
evet senin yazdığın her şeyi bir ön yargı ile okuyorum (bu da benim dar bir bakış açısına sahip olmam) ilk intiba çok önemlidir çünkü. ben seni her başlığa olsa da olur, olmasa da olur entry ler girerken tanıdım. bkz lardan ibaret yazarları sevmiyorum çünkü.
eleştirmek eleştirilmeyi göze almaktır.
sen de eleştiri yapıyorsun şu an.
hala duygu yüklü olduğunda ısrar edenleri gördükçe şaşırdığım insan.
aha alın şiirlerinden bir örnek de benden.
--spoiler--
En sevdiğim terliklerimi giyip sana koşmak şimdiler de tek özlemim
--spoiler--
arkadaş böyle bir duygu olabilir mi? terlikle insan hızlı koşamaz bile.
demek ki hızlı gitmek istemiyor. demek ki sevdiği o kadar da umrunda değil.
misal ben sevgilime koşarken esem sportlarımı giymek isterim.
bence neşesi yetiyor ablaya. yine o doyumsuz şiirlerinden örnek vermek gerekirse;
"Yüreğimi avuçlarımın içine aldım ve uzak diyarlara fırlattım"
al ulan al işte. duygu dolmuş kulaklardan fışkıriyi.
daha ne arasın duygu ile aramda,
sen kimsin ki duygumu sorarsın
hakikaten gözün yoksa mavramda
ağlayana niye sorarsın
eğer duygu yüklüysem geçerim b be hey dürzü.
bu arada işgaldeki hali sakın unutma.