"eh işte, normal" tadında, fakat güzel bir türk kahvesi olan bir ülkede bazı insanlar tarafından, onu içmek modernlikmiş, marifetmiş, çok "batılıymış" gibi içilen kahve. halbuki o özenilen batı ülkelerinin çoğunda insanlar güzel kahve içmek isteyince nescafe değil, nespresso gibi espresso makinalarından çıkmış kahveler veya türk kahvesi ve öylelerini tercih ederler.
sabahın 6 sında kalkarsınız kahvenizi yaparsınız sigaranızı yakarsınız ve ayılırsınız çünkü sabah ın 6 sında kalktıktan sonra ayılmak ancak nescafe ve sigara ile olur..
ayrıca okulda nescafe içerken kantinde sigara içememenizden duyduğunuz okul müdürüne , milli eğitim bakanlığına sinirlenmenizi sağlayan sıcak içecek
fındıklı olanı hariç her çeşidi ayrı bir bağımlılık yapan, gece boyunca içtikten sonra uyku problemi yaşayıp, kendisine de bol bol sövmenizi sağlayan içecek.
promosyon fincanları fena değil ama.. hani insanın bi bardağı "bu benim bardağım" diye sahiplenmesi gibi bi durum var ya, evdeki dört beş kupanın hiç birini tam olarak sahiplenememiştim çünkü hangi bardağı bana ait diye etiketlesem sonrasında illa ki kardeşimin ya da babamın elinde görüyordum kupayı..
ama bu bardağı eve getirdiğim anda hem benim için hem de onlar için bu sessiz mücadele sona erdi. işte o an anladım ki aslında bi şeyi sahiplenme sadece insanın kendi fikrince olan bi şey değil, ancak etrafındakiler de o sahiplenilen şeyin o kişiye ait olduğuna kanaat getirirlerse bi sahiplenmeden bahsedilebilir.
kız konusunda da öyle değil mi ya.. benim kafamda bana ait olduğunu düşündüğüm sevdiceğim bana karşılık vermez, hele hele çevremde bi türlü "yenge" statüsü kazanmazsa ben nasıl o kızın yüreğine sahip olduğumu iddia edebilirim.
lan durdurun beni, nescafe'den girdim, nerelere geldim.. oysa sadece kahvesi traş, kupası güzel yazıp gidecektim. bahar geldi ondan herhalde, illa kız konusuna dokundurmadan edemiyorum...
3ü 1 arada kadar muhteşem bir şey var mı bu dünyada?? ev arkadasımla artık nescafenin bize kesin sponsor olması gerektiğini düşündüğümüz, günde 8'er tane içtiğimiz, misafirlerin gelirken 3ü1 arada var mı alıyım sorusu üzerine 'var ama sen al birkaç tane daha' diyerek açgözlülük yaptığımız, bardaklarıyla kalbimizi kazanmıs marka...
piyasadaki türevlerinden kat be kat daha iyi olan kahve. eğer ki gerçek bir kahve tadı isteniyorsa, taklitlerinden sakınılmalıdır. zaten hepsi aynı fiyatta. ne gereği var kalite varken, ağzın tadını bozmaya. unutmadan, bir de jacobs var. ona da haksızlık etmemek gerekir.
kahve makinasında yapılmıyorsa, üzerine sıcak su konmadan önce bardakta birkaç damla soğuk suyla eritildiğinde yanık tadı bertaraf edilebilecek uyandırma aleti.
bunun yanında şehirler arası yolculuk yapan otobüs muavinlerince başka diyarlara taşınmış kelimedir. zira servis sırasında şu cümle ile sıkça karşılaşılmaktadır
bir sürü çeşidi olan bir kahve markası ki en güzeli zaten sade olanıdır bana göre. genelde üni öörencilerinin final zamanı sabahlara dek ayakta durmak ve üç beş bişi daha ezberlemek için içtiği beyni dürten, uyaran sıcak içecek. nitekim bende ters etki yapıyor. kahve içtiğim zaman uyuyabiliyorum. (bkz: enteresan)
buradan nescafe yetkililerine sesleniyorum. lütfen şu meredin bir de çarpıntı yapmayan versiyonunu piyasaya sürün. şöyle bardak bardak içelim, kafein manyağı olalım, uyarılalım, dişler mişler sararsın ama lütfen çarpıntı yapmasın.nescafe volume 2 yi merakla bekliyoruz.
Nescafé, Dünya'da hazır kahveyi ilk olarak piyasaya süren kuruluştur.
Şu an dünyanın hemen her yerinde farklı çeşitleriyle tanınmakta ve içilmektedir. Aynı zamanda kahveye zamanla birçok yeni tat ekleyerek kahve piyasasında çeşitli yenilikler yapmıştır. Son olarak şeker, krema ve kahveyi hazır olarak birlikte sunan ilk markadır.
3ü 1 arada çılgınlığının son mahsülü olan çikolata, fındık badem çeşitlerinin hiçbir özelliği yoktur. çikolatalıda, tamam çikolata tadı vardır ancak o güzelim kahve kokusu yoktur. garip bir koku çıkmıştır ortaya, çikolata keyfini kahve kokusuna tercih etmeyiz... fındıklısı fena değildir, bademliye elim gitmemiştir. değişiklik olsun diye bu ürünler kullanılır ancak sadeli bir başkadır...