nestle firmasının "olmasaydı ne olurdu bu sözlüğün hali" dediğim uyku düşmanı muhteşem buluşu.. 3 ü 1 arada adıyla satılan tek içimlik ürünleri ise ayrı bir buluş mükemmel karışım, zira sizi süt ve şeker arayışından kurtarıyor. ayrı bir efor sarfetmemenizin yanında tek içimlik oluşu ise türk insanının * "acaba bunu 2ye veya 3e çıkarabilir miyim" düşüncesine zaman zaman da olsa zemin hazırlamakta *. 3 ü 1 arada:
şekerli kahve beyazlatıcılı * çözünebilir *kahve karışımı. içindekiler: şeker, kahve beyazlatıcısı (glikoz şurubu, hidrojene bitkisel yağ [hurma yağı *], sodyum kazelnat. (süt proteini), stabilizör, (dipotasyum fosfat), asitliği düzenleyici (sodyum polifosfat, trisodyum sitrat), emülgatör (yağ asitlerinin mono ve digliselitleri, yağ asitlerinin mono ve digliselitlerinin mono ve diasetil tartarik asit esterleri), topaklanmayı önleyici (sodyum alimünyum silikat), çözünebilir kahve.
(bkz: insan içeçek bunları)
türk gıda kodeksine uygun olarak tarım ve köy işleri bakanlığının 08.06.2005 tarih ve 34-046390039-1 sayılı izni ile başkent kahve ithalat ve pazarlama ltd.şti. (1. san. bölgesi 3. cadde no:41 kıraç - b.çekmece/istanbul) tarafından nestle türkiye gıda sanayi a.ş. (büyükdere cad. no:71 nurol plaza a blok34398 maslak/istanbul) için üretilmiştir.
enerji ve besin öğreleri (18 g için):
enerji: 76 kcal, 318 kj
protein: 0,7g
yağ: 2,25g
karbonhidrat:13,32g
son çıkardığı 3 ü 1 arada olan ürünleri *** birbirinden lezzetsiz olan kahve markası. nasıl bu kadar kötü yapmışlardır mana veremedim ama klasik 3 ü 1 arada da en iyiler o ayrı.
kahve markası...emperyalst tayfasının önde gidenlerinden...dünyaya türk kahvesinin tanıtan insanların türk kahvesini boş verip içitiği
kahve...tadı güzeldir...
Instant kahve 1906 yılında Amerikan-Japon kimyacı Satori Kato tarafından Chicagoda bulunmuş. Ancak üretimi 1906 yılında Guatemalada yaşıyan ingiliz kimyacı George Constant Washington tarafından olmuş. Kahve meraklısı olan Washington, kahve pişirdiği kabın etrafında toz şeklinde kahve artıklarını görünce bunları incelemiş ve aslında bunların suyunu kaybetmiş kahve olduğunu görmüş. Deneyler sonucu "Red E Coffee"yi yapmış ve pazarlamaya başlamış. 1938 yılında ise Nescafe ya da dondurarak kurutma tekniği ile yapılan instant kahve piyasaya çıkmış.
Instant kahve, suyunu kaybetmiş kahve ve yapımı sırasında kimyasal işlemlere uğramıyor. Su kaybettirmek için 2 yöntem var: dondurarak kurutmak ve spreyleme ile kurutmak. Dondurma yönteminde önce kahve bekletilip, doğal olarak suyunu kaybetmesi sağlanıyor. Daha sonra bu kahve -40 dereceye donduruluyor. Kahvenin içinde kalan su bu ısıda kristalleşiyor ve daha sonra sublimasyon ya da bir çeşit buharlaşma işlemi ile buharlaşan bu su ortamdan uzaklaştırılıyor. Geriye granül kahve kalıyor.
Spreyleme yolu ile kurutmada, kahvedeki su yine buharlaştırılıyor ve kuruyan konsantre kahve ise yüksek bir yerden aşağı doğru spreyleniyor. Tabana değen kahvedeki kalan su yüksek ısı altında buharlaşıyor
Bu iki yöntemin farkı, spreylemede kullanılan yüksek ısı kahvenin yağlarını etkileyip, aromasını bozabiliyor.
Instant kahvenin bu kadar hızlı yayılmasını sebebi, yapmasının kolay olması, genellikle toz ya da granül halinde satılmakta. Ancak önemli dezavantajları var. iyi korunmazsa hızla bozuluyor, ayrıca gerçek kahve sevenler için lezzeti tatmin edici değil. Dondurarak kurutma yönteminde aroma biraz daha iyi korunuyor. Kişisel önerim, gerçek kahve içme olanağınız olan hiçbir durumda granül kahveyi tercih etmeyin.
yahudi malı olması veya zenci malı olması bişey farketmeyen,isteyenin içebileceği,istemeyenin içmeyebileceği içecek
(bkz: ırkcı degilim sadece zencileri sevmiyorum)