zakkum.
*
zahirlidir, bitkinin zehirli olmasına, çeşitli önlemler alarak karşı koyabilirsiniz. Budanırken eldiven giymek, budananları acilen çöpe atmak, bitkiyi evden uzak alanlara dikmek gibi. Asla budanan dalları yakmayın,çünkü kokusu bile zehirlidir. Çiçekleri yaz başında açmaya başlar. Gübrelendikçe ekim ayına kadar devam edebilir.
Zakkumlar aslında hafif rutubetli toprakları, yazın kurumuş dere yataklarını, aşırı güneşli alanları çok sever.
candır kendisi.nevizade'de içemediğim shotımı ve üstüne birde birasını dipleyip,fosur fosur cigara dumanı altında benim gibi bir baş ağrısını çekebilme kabiliyeti olan pek bir ulu insan.şahane girileriyle sözlüğümüzü mest edecektir kanımca. buyur hacım sözlük senin ;)
ve şimdi Nietzsche'li bir son: "mutluluğumla ağırlaştıracağım onların yüreklerini.benim ilerleyişim, onların batışı olsun böylece."
bali ve yüksel hariç ödüne kadar gitmiş olmamız lazım fizik kurallarına göre börtlen duduşlu. *
ccc fiesta kondom asıl eğlence rizenin yaylalarında başlıyor ccc. **
zakkum akdeniz ikliminin bitkisi olan zakkum; evlerimizde ve bahçelerimizde kullandigimiz güzel görünümlü bir süs bitkisidir. bitkinin her tarafi kardenolit denilen heterozitler bulundurur. yapraklarin yenmesi halinde zehirleme ve kalp üzerine olumsuz etki yapar. hala bir çok ülkede kanserle mücadele ve dayanikliligi arttirmak için ilaç yapiminda kullanilmaktadir.
marjinalliğin zirveye çıktığı günleri unuttuk biz beraber. neden unuttuk lan harbiden? ama içilen şarabı unutmadık elbet. şarap bile gelir çarpar adamı o neşe unutulur mu diye. kadıköy sokaklarında nereyi aradığımızı bilmeden dolanıp dolanıp karga'ya girme kararlarının altında hep bu yatardı mesela. kimi zaman yalan ortağı, kimi zaman itiraf seansının muhatabı oldu. yani kısacası; dost oldu.
bitmeyen depresif halleri, her şeye rağmen çıkıp gelen neşesi ile candır. saygı gösterin bu yazara. fazlasıyla hak ediyor.
tam güneş, kuru ve verimsiz topraklarda bile iyi gelişebilen bir bitkidir. gölge yerleri tercih eder. deniz kıyısında da yaşar. kullanımı: yalnız, öbekler, serbest çitler.
bizim okulda bol bol olan ağaçtır. hiç de zehirli gibi durmuyor kendisi. çiçekleriyle bol bol oynuyorum, dallarını yapraklarını kırıyorum, hâlâ zehirlenmedim.
