" biz dünyanın en şanssızları, tüm zamanların en haksızları
günün en büyük tutarsızları ama en zararsızlarıydık "
diyerek mahveden toygar ışıklı şarkısıdır.
şubat sonunda hele ki ankara'da yaşıyorsanız almadan geçemeyeceğiniz dünyanın en güzel çiçeğidir. sadece sevgiliye alınacak bir çiçek değildir. insan arada kendini de şımartır.
Her aşk incelip incelip vadesi dolunca kopuyor
Bitince bile bir nergis kadar güzel kokuyor.
sözleriyle player'ımda yerini alan güzel toygar ışıklı şarkısıdır.
sözlerin devamı için;
Baharlarım aynılaştı, ilki sonu kalmadı
Tavırlarım farklılaştı, sabrım uykuya daldı
Dünya saçmalaştı garipsememeye başladım
Huzuru kim kaybetmişki? ben bulmaya çalıştım
Her aşk incelip incelip, vadesi dolunca kopuyor
Bitince bile bir nergis kadar güzel kokuyor
Her aşk incelip incelip vadesi dolunca kopuyor
Bitince bile bir nergis kadar güzel kokuyor
Biz dünyanın en şanssızları tüm zamanların en haksızları
Günün en büyük tutarsızları ama en zararsızları
Biz dünyanın en şanssızları tüm zamanların en haksızları
Günün en büyük tutarsızları ama en zararsızlarıydık.
çocukluktur o dediğiniz.
altı yaşından başlayarak her yıl daha bir hevesle sürdürülen bir geleneğin temsilcisidir. abi, abla, kardeş en afacan halinizle anneden gizli çamur deryasına dönmüş tarlalara koşup abiyle aynı nergisi gözüne kestirip ondan önce varmak için tabana kuvvet koşmanın günlerinde nergis, evet çocukluktur.
düşe kalka hedefe varmayı öğretendir nergis. koparırken dikkat etmek gerekir, özen ister. yarıdan koparmak nergise hakaret güzelliğine ihanettir. yavaş yavaş, incitmekten korka korka kopmak ister o. şefkat ister ki bütün güzelliğini sunabilsin sana...
anneye sunulan en değerli hediyedir nergis. beyazdır, nazlıdır, çok kavgalar edilmiştir onun için. asaleti kendiliğindendir.
çocukluktur olsa olsa.
çocukluktur ki kuruyacağını bile bile her gün niye koparır insan dalından nergisleri?
kardeşi kardeşe düşürür nergis.
barıştırır.
odanın en güzel süsü olur ihtişamından yanına sokulamaz insan. güzelleştirir her şeyi...
ve ölür sadece birkaç günde, içine koyduğun su bardağında.
kışın en zemherisinde, üstelik bahçede dim dik ve ince uzun bir zarafetle açan, katmerli beyazlar içinde, sarı gülümsemesiyle ve büyülü kokusuyla kışı adeta özlenir bir mevsim kılan, çiçekler dünyasında aslında en çok aşığı olan, güzeller güzeli çiçek.
ana vatanı avrupa olan, hoş kokulu süs bitkisi. amaryllidaceae familyasındandır. çiçeğini vermiş soğanı bir sene dinlendirilip, ekilmelidir. iltihap giderici, antibakteriyel, yara iyileştirici olarak kullanılmaktadır.
latincesi "narcissus" olan, görünüşünün güzelliğini kokusu gölgeleyen, soğanlı bir bitkidir.sarı-beyaz çiçekleri vardır, olduğu yerin havasını değiştiren kokusu...mart ayında çiçek açar, organik maddece zengin, nemli ve kumlu topraklar nergis yetiştirmek için idealdir.güneş ya da yarı gölge yerlerde sağlıklı şekilde yetiştirilebilir.
narcisus öyle heybetli ve güzelmiş ki, bakmaya doyamazmış kendine... Gün boyu ayna karşısına geçip kara gözlerini, incecik burnunu, dar kalçalarını, kıvırcık saçlarını seyredermiş hayran hayran... Bir gün ır¬mak kenarında gezinirken, sudaki yansımasına ilişmiş gözü... uzanıp, iyice bak¬mak istemiş. Tam gördüğünde kendini, dengesini kaybedip düşüvermiş ırmağa, kapılıp gitmiş suya...
Yeryüzünün en güzel insanının öldüğü¬nü duyan Tanrı, unutulmaması için O'nu her bahar açan güzel kokulu bir çiçeğe dönüştürmüş.
Narcissus, nergis olmuş.
Mitolojik bir hikayesi olan çiçektir.
Bir zamanlar Narcisus adında bir prens (yada bunun gibi bir şey işte) yaşarmış, kendini o kadar beğenirmiş ki sürekli derede kendi yansımasına bakarmış.Birgün gene derede kendi yansımasına hayran hayran bakarken dengesini kaybedip dereye düşmüş. Yüzme bilmeyen kendini beğenmiş Nargisus oracıkta boğularak ölmüştür. Narcisus' un ölümüne çok üzülen Tanrılar, onun unutlup gidilmesini istememişler ve onun anısına bu çiçeğe Narcisus adı vermişlerdir. Türkçemizede bu isim Nergis (veya nergiz) olarak geçmiştir.