çocukluktur o dediğiniz.
altı yaşından başlayarak her yıl daha bir hevesle sürdürülen bir geleneğin temsilcisidir. abi, abla, kardeş en afacan halinizle anneden gizli çamur deryasına dönmüş tarlalara koşup abiyle aynı nergisi gözüne kestirip ondan önce varmak için tabana kuvvet koşmanın günlerinde nergis, evet çocukluktur.
düşe kalka hedefe varmayı öğretendir nergis. koparırken dikkat etmek gerekir, özen ister. yarıdan koparmak nergise hakaret güzelliğine ihanettir. yavaş yavaş, incitmekten korka korka kopmak ister o. şefkat ister ki bütün güzelliğini sunabilsin sana...
anneye sunulan en değerli hediyedir nergis. beyazdır, nazlıdır, çok kavgalar edilmiştir onun için. asaleti kendiliğindendir.
çocukluktur olsa olsa.
çocukluktur ki kuruyacağını bile bile her gün niye koparır insan dalından nergisleri?
kardeşi kardeşe düşürür nergis.
barıştırır.
odanın en güzel süsü olur ihtişamından yanına sokulamaz insan. güzelleştirir her şeyi...
ve ölür sadece birkaç günde, içine koyduğun su bardağında.
divan edebiyatında "intizar" kelimesiyle birlikte kullanılır bunun nedeni; nergis yaprağının şeklinin göze benzemesi ve narkissos'un bakışıyla eşleştirilir. sevgilinin yolunu gözler diye düşünülür.
Gül hasretinle yollara tutsun kulağını
nergis gibi kıymete dek çeksin intizar
(baki)
anlamı: Gül özleminle kulağını yollara tutsun ve nergis çiçeği gibi kıyamete kadar yolunu gözlesin.
simyacı'nın girişinde anlatılır kibirli narkissosun öyküsü.ama farklı bir açıdan. şöyle ki ;
tatlı su gölünün kıyısına gelen orman tanrıçaları oreas'ların onu acı bir gözyaşı kavanozuna dönüşmüş olarak bulduklarını yazıyordu oscar wilde.
-neden ağlıyorsun? diye sormuş oreas'lar.
-narkissos için ağlıyorum, diye yanıtlamış göl.
-ne var bunda şaşılacak, demiş bunun üzerine orman tanrıçaları. bizler ormanda boşu boşuna onun peşinde dolaşıp dururduk, ama onun güzelliğini yalnızca sen görebilirdin yakından.
-narkissos yakışıklı bir genç miydi? diye sormuş göl.
-bunu senden daha iyi kim bilebilir ki? diye karşılık vermiş iyice şaşıran oreas'lar. her gün senin kıyılarına gelip sularına bakıyordu!
göl bir süre sessiz kalmış. sonra şöyle konuşmuş:
-narkissos için ağlıyorum, ama onun yakışıklı olduğunu hiç fark etmemiştim ben. narkissos için ağlıyorum,çünkü sularıma eğildiği zaman, gözlerinin derinliklerinde kendi güzelliğimin yansımasını görebiliyordum.