üzerine bindirilmis romantizmi anlayamadıgım soru cümlesidir. alt tarafı nereye gidiyorsun diyor lan. tuvalate der, yemek yemege der illa ki romantizm katcam, illa ki kendimi üzecek melankolik bişeyler bulcam diyorsunuz yani. mazosist misiniz siz? silkelenin kendinize gelin. hayatta öyle olaylar var ki bunlara üzülmeyi anlamsız bırakan... ***
Cem adrianın kadife sesiyle can verdiği parça.
Başlarken mürekkebe banıyor tarama ucunu; bembeyaz kağıda öyle desenler çiziyor ki o mürekkeple, şarkı bittiğinde bakakalıyorsunuz boşluğa. Sesiyle çizdiği o resme bakakalıyorsunuz.
kesinlikle harika bir cem adrian eseri olup, emir adlı albümünün en iyi şarkısıdır. ara sıra cem'i özel olarak arar canlı olarak söyletirim kulağıma, içime işletir namelerini.
alakasız ve meraklı kişiler tarafından sorulunca uyuz olunan soru cümlesi.
işten çıkarsın akabinde nereye gidiyorsun sorusu.
içinden geçen sananedir diyemezsin.
en güzel cevap;
-gezmeye
öyle bakarlar bön bön başka bişeyde soramazlar tavsiye ederim.
mtv versiyonu albüm versiyonundan daha hoş olan şarkı. özellikle şarkının sonunda bahsedilen 'gitme'yi alaya alan 'önemsemiyorum lan cehennemin dibine git'vari mesaj sezen aksu'nun gitme dur şarkısını anımsattı bana.
insanın içinde kocaman bir boşluk duygusu oluşturan, '' vay be! adam yapmış yine'' dedirten, ağlatan, alkolle birlikte dinlenmesi sakıncalı olan cem adrian şarkısı.
--spoiler--
Çocuk
Her vedanın ardında bir bekleyeni vardır kimsenin bilmediği
Ve her gözyaşının altında bir dua kimsenin duymadığı
Çevir gökyüzüne başını
Bakma arkana
Daha sert basa basa, daha güçlü
Anlat bu kara şehrin yollarına ak adımlarınla!
Gitmek yenilmek değil kazanmak da!
Gitmek gitmektir işte
Hepsi bu
--spoiler--
'' çocuk!
sil yüzünden tüm yalanlarını bu şehrin,
topla kalbini cadde cadde, sokak sokak.
kazı ayak izlerini birer birer kıyı kaldırımlarından.
bakma yüzlerine hiç, görme onları.
çocuk, bu kez ağlama. bu kez git. ''
hazan beni yolun sonunda yakaladı.. kalbini kırışımı, sessizce izledim.. herkes bliyordu benim için yeteri kadar iyi değildin. ama benim tüm yapmam gereken, bir özür dilemekti içten.. zamanı geri almak cehennem gibi.. lakin, belki ozaman nasıl olduğunu görebilirim.. oyun, sana bir şans daha vermem gerektiğini söylüyor..
ama artık çok mu geç?
herşey bitti mi?
asla sevemeyeceksin beni..
'' çocuk,
her vedanın ardında bir bekleyeni vardır kimsenin bilmediği..
ve her gözyaşının altında bir dua kimsenin duymadığı..
çevir gökyüzüne başını.
bakma arkana!
daha sert basa basa, daha güçlü!
anlat bu kara şehrin yollarına ak adımlarınla!
gitmek yenilmek değil kazanmak da!
gitmek gitmektir işte.
hepsi bu. ''
ama eminim tüm bunların çökeceğini tahmin etmezdin, hayır etmezdin.. allak bullak ettim kafanı.. köprülerin yakıldı, sıra sende.. biliyorum derler ki; 'bazı şeyleri söylememek, daha iyi olur söylemektense onları..' kafamı karıştırıp duruyor, anlatılan onca şey.. dürüstlüğü seçmeliydin.. zarar verildi..
artık gitsem iyi olucak..
'' yolları, duvarları geç yavaş yavaş..
giderken bu kentten bir piç gibi bırak yalnızlığını..
ve o siyah saçlarını kes yavaş yavaş..
giderken, terk ederken savur yüzüne yalnızlığının..
ve unut ne yaptı sana!
unut neler anlattı.
unut ne varsa vazgeçtiğin!
yüzünde korkularla,
içinde çığlıklarla,
kalbinde simsiyahlar
nereye gidiyorsun?
bu sahte baharlarla,
kıymetsiz dualarla,
utanmaz bir yağmurla
yine mi gidiyorsun? ''
terk edilen insanın ilk sorusudur. nereye gidiyorsun? hani hiç ayrlmayacaktık, böylemi kavilleşmiştik? yalnızlığa bıraktığın bu gözleri özlemeyecekmisin? sorular, sorular? gitmeye karar vermiştir bir kez, arkasına bakmadan yeni bir yaşama yelken açmaktır amaç. arkasında bıraktığı yaşlı gözleri düşünmeden yürür, yürür.