ufaklığın kolu kırılmıştı süreci hepiniz bilmiyorsunuz. neyse alçıyı çıkardılar eve dönüyorum hastanenin köşesinde bi amca el etti durdum hemen buyur amca gel dedim beni aşağıya götürür müsün dedi tabi ne demek gel kurban olduğum dedim bindi nerelisin yeğenim dedi sivas amca dedim bende kangallıyım dedi amca istanbulda karşılaşmamız normal sivasta karşılaşsak yadırgardım dedim. yarranı yediğim gardaş haklısın dedi.
otobüs yolculuklarının açılış konuşması. nasılsın dese saçma olacak, nereye gidiyosun dese saçma olacak. oysa ki samimi bir şekilde merhaba da diyebilir. ama yok illa nerelisin bakiim sen? hı hıı ben de birkaç kez iş için gitmiştim oraya muhabbetleri döner.
pazarlık yapma durumunda 'oo hemşehrim!' diyebilmek için sorulması gereken soru.
'ne kadar bu?'
'50 lira abi'
'nerelisin sen?'
'sakarya'
'ooo bizde orduluyuz bak hemşehrim çıktın ya eheh!'
'ama ab-'
'olur olur 10 kağıt yaparsın bunu bize eheh!"
(bkz: satıcıyı sömürmek)
Antalya da iken bire bir tanık oldum konuşma.
arkadaş sordu müşteriye .
nerelisiniz.
Cevap :Yugoslav göçmeni.
ne alakası var ise arkadaş cevabı yapıştır di.
Içinden mi ?
Gerçekten her zaman merak ettiğim bir konudur bu. Neden ne yapacaksın dedelerim nerden gelmiş niye merak edersin. Sana ne diye sormak istersin ama nazikçe 'x'den geliyorum aslen' dersin. Bu x bir ülkedir. Sonra tutar 'x'in neresi' der. Lan dangalak türkiye bitti yurtdışı mı kaldı. Desem bilecek sanki. Sanki hemşeri falan çıkacaz. Yarabbim.
