çok uzaklarda en son 90larda yaşamıştık. Buradan şu mesajı da vereyim. 2 liraya sırf gelenek diye pideye vermeyin halk ekmeği alın onun yerine 3 tane. para önemli.
eski ramazanları değil, çocukluğuna özlem duyanların her ramazanda muhakkak söyledikleri klişe. ramazan bitince de bu sefer "nerde o eski bayramlar" geyiği alır yerini.
klişenin ceddin dedesi, neslin babasıdır. her sene aynı geyik olur mu ya!
benzer ramazan geyiği örnekleri de;
açlık değil de susuzluk mahvediyo insanı,
madenci ve gecekondu ziyareti,
orucu neler bozar,
orucu seksle bozmak, şeklinde sıralanabilir.
geçmişi özlemenin değil, geçmişteki sıcak yaşantılara duyulan hasretin tezahürüdür bu sözler. sadece ramazan için geçerli değildir bu. geçmişteki sıcaklığın, ne toplumsal ne de global bazda kalmadığı bir devirde yaşıyoruz. maddemiz, bedenimiz modernleşti belki ama ruhumuz yabanileşti, bu gerçeği anlamak için 'gelenekçi' olmak gerekmiyor, azıcık objektif olmak yeterli.
'gelenekçi' diye küçümsenen o kesim, geçmişteki teknolojisiz yaşamı özlemiyor.
sadece biz geçmişteki o sıcak insanları, saf ve temiz insanları geri istiyoruz, o kadar.
ailece iftara gitmeler, iftara misafir davet etmeler, yemekten sonra içilen mis gibi çay, babaların tavla oynaması, annelerin sohbeti, çocukların kendi aralarında oyunları hey gidi heyy hepsi geride kaldı.