"Akşam olduğu anda Tophane’den ve limanlardaki gemilerden toplar atılmaya başlanır. Mahyalar yanar ve şehre efsanevî bir manzara katar. Minareleri aydınlatan kandiller ışıktan birer halka gibi görünür."
daima geçmişi özleyen, geçmişte kalmak isteyen insanlarn tepkisidir.sadece ramazan için geçerli değildir.80'ler geyiği de almış yürümüştür.bunun karşısında; "anı yaşamak" "günü yakalamak" gibi fikirler de mevcuttur.
(bkz: aynı nehirde iki kez yıkanamazsın)
yaşı 30 a yaslanmış biri olarak diyebilirim ki; neredeyse 30 gün iftar davetiyle geçerdi. öncelik akrabalara verilirdi, sonra konu komşu. hep bi telaş. teravih namazına toplaşıp gidilirdi ve hiç bir teravih ertesi akşam aynı cami de kılınmazdı. kadir gecesi asla evde geçirilmezdi. benden de eskiler bilirler ki, gençler sahurlarını dışarıda yaparlardı ve aileleri karışmazdı. Şimdi de güzel ama hayat telaşı daha fazla olduğundan ıskalamak zorunda kalıyoruz. Güzel yapan bizlerdik, şimdi ıskalayanlar da bizleriz.
- nerde o eski ramazanlar?
- o ramazanlar atlarina bitti gittiler, kalan ramazanlar ise romeo oldu beyamca.
- evladim nediyorsun sen?
- bence hover süpürür döver.
- sen benle dalga mi geciyorsun?
- gayet tabi.
- höyt kırarim boynuzunu iblis.
- zwhtzwht
ben çocukken herkes oruç tutardı, ezan erken okunurdu. şimdi vatandaş oruç tutmuyor sonra da nerde o eski ramazanlar diye ekliyor. aynı vatandaş bayramdan da bi bok anlamaz nerede o eski bayramlar der. genelleme yapmak yanlış olur ama buralara ramazan pek uğramamış hakikaten ya nerede o eski ramazanlar.
yolda gelmektedir. ramazanın eskisi yenisi mi olur gardaş. bu sene biraz daha sıkıntılı ( pandemi ve maske ) geçecek orası ayrı. bu maske sadece bana mı oluyor bilmiyorum ama normalden 3 kat fazla susamana sebep oluyor. hayırlısı bakalım geldi iki gözümüzün nuru ay gene.
ağız tadıyla bi ramazan yaşatmayan cümle. lan ben 20 küsur yıldır duyuyorum bunu ve ramazanlarda büyük eziklik yaşıyorum. aynı şey bayram için de geçerli tabii. bi bırakın da kendi ramazanımızı/bayramımızı yaşayalım yaa! herkes sizin çocukluğunuzu yaşamak zorunda değil ki. carpe diem arkadaşım!