henüz saptanamayan bu zaman diliminde, insan benzeri primatlar son derece gelişmiş bir kuşağı yaşamışlardır. darwine göre, bu insanların bedeni tamamen kıllarla örtülüydü. sakal ve sivri kulakları vardı. topluluk halinde ağaçların üzerinde yaşıyorlardı. bunlar yaşayış fonksiyonları itibari ile, ağaçlara tırmanırken güçlük yaşamamak adına, sonradan elleri olacak ayaklarını kullanıyorlardı. zamanla düz yerde yürürken ellerini ön ayak yapmayı bırakıp, doğrulmaya başladılar. dik biçiminde yürüyüp ellerini yürümek için kullanmayı yavaş yavaş bıraktılar.( bu duruma günümüz maymunların iki ayağı üzerinde durup, "uuuu","uuuu" şeklindeki bağrışları örneklem olarak dile getirilebilir). bölyece maymundan insana evrimin önemli safhalarından biri atlatılmış oldu. el ve ayak ayrımını her ne kadar aynı doğrultuda kullanıyor olsalar da, aradaki ayrımın onlarda farkındadır. ön ayak(elleri) arka ayaklardan farklı kullanırlar. bazıları ön ayak elleri ile, yuva yapıp meyve toplarlar ancak bu işleri ayakları ile yapmazlar. meyve ve dalları bunlarla toplayıp, sopayı elleri ile toplarlar.
bu bağlamda, insanın enkarnesi ve hürleşmesi, ellerinin tabiatına dönmesi ve özgürleşmesi ile ilintilidir.
kıvrım dağ sistemlerinin yoğunlukla oluştuğu dönemdir. özellikle alp-himalaya kıvrım sistemi nin oluştuğu dönemdir.
anadolu bu devrin başında henüz peneplen iken kuzey ve güney yönlü sıkışmalara uğrayarak toptan yükselmiştir. bu nedenle anadolu topraklarının büyük kısmı bu dönemde şekillenmiştir. linyit, petrol ve bor yataklarının oluştuğu dönemdir.
çok siddetli tektonik ve volkanik hareketlenmeler olmustur. Mezozoik zaman da birikmis olan tortullar ile Alp-Himalaya kivrimlari olusmustur. Bu dönemde pangaea kitasi tamamen yok olarak yerini bugünkü kitalara birakmis; Tetis Denizi de Atlas ve Hint Okyanuslari'nin olusmasina neden olmustur.
Türkiye'nin büyük bir bölümü ve Kuzey, Güney ve Bati Anadolu Fay Hatlari da bu seizma sayesinde ortaya çikmistir. Yine seizma nedeniyle deniz çanaklari derinlesmistir. Karadeniz buna çok iyi bir örnektir.