yanlış anlamalı belaltı esprisinin mucidi olan tiyatro insanı. çoluk çocuk bütün sülalesini televizyon ekranlarına saldığı günden beri televizyon izlemek haram olmuştur bütün türkiye'ye.*
1927 kilis doğumlu... profösyonel olarak 60 yıldır tiyatro yapıyor, 50 den fazla ödüle sahip ...
bazen tv de denk geldiğimde - ay izlemiycem hiç komik değil diyip, zaplamaya çalışırken dur bi bakim ama, diye diye, ekranı zaplayamadığımı fark ederim, bu adamı sevmesenizde garip bir şekilde kendini izlettirmeyi başarıyor...
türkiyede durum komedisini de oynayabilen ender komedyenlerden biridir. hem lafla hem de, hareketleri ile espri yapması, hem işitsel, hem görsel algıya hitabettiğinden, çoğunluk tarafından sevilmektedir. kendime örnek aldığım tiyatrocudur. harbi tiyatrocudur. aynı zamanda alaylıdır...
kendisine, düşüncesine, kişiliğine saygı duyduğum halde oyunlarını pek beğenmemekteyim zira bana göre seviyesi düşük ve soğuk oyunlar sergilemektedir. *
adı sanı duyulmamış, sahne ve şov dünyası ile yakından uzaktan alakası olmayan, adını da unuttuğum bir oğlu daha vardır. caravan ve gandalfta fink atardı vakti zamanında gotik sevgilisiyle beraber.
Nejat Uygur, (d. 10 Ağustos 1927, Kilis). Türk tiyatrocu
Hayatı [değiştir]Öğretmen bir annenin ve subay bir babanın üç oğlundan ortancası olan Uygur, eğitimini Anadolu'nun çeşitli bölgelerinde tamamladı. ilkokulu Siirt, Ezine ve intepe'de okudu ve bu dönemde tiyatroya müsamerelerle başladı. Sarıyer, Çanakkale ve Manisa'da ortaokulu tamamladıktan sonra Güzel Sanatlar Akademisi'nin Heykel Bölümü'ne girdi ama mezun olamadı. Tiyatroya profesyonel olarak 1949 yılında "Nejat Uygur Tiyatrosu" ile adım attı. Nejat Uygur, düşündüğü ilk mesleğin tiyatro olmadığını belirtti:
"Benim düşündüğüm ilk meslek pilotluktu. Çocukluğumda pilot olacağımı düşünürdüm. Hatta hiç unutmam Manisa'da olduğumuz yıllarda, yatak çarşaflarını alıp yüksek bir yerden aşağı atlamayı planlamıştım. Tecrübe pilotu olarak önce ağabeyim atladı ve ayağını kırdı. Ağabeyim Zeki Ayhan Uygur, Amerika'da ünlü bir beyin cerrahı şimdi. Onunla gurur duyuyorum. Ağabeyim burada deniz albayıydı, ordudan ayrıldı sonra." [1]
Gençlik yıllarında Amerika'ya ulaşmak isteğiyle gemici oldu:
"Benim gençliğimde herkeste Amerika'ya gitmek gibi çok yoğun bir istek vardı. Bu yüzden liman cüzdanı çıkarttım ve gemici oldum. Hiç unutmam, bir Panama şilebinde çalıştım. Gemide kimsenin canı sıkılmazdı. Onlara fıkralar anlatır, taklitler yapardım. Herkes çok gülerdi. Sonra askere gittim, orada da arkadaşlarımı çok güldürürdüm. Giderek insanların yüzünü güldürmek bende tutku oldu. Sonra da tiyatro başladı zaten." [2]
1943 yılında Sarıyer Halkevi'nde başladığı boksla beraber spora karşı ilgisi arttı. Atletizm ve su topu yanısıra iyi bir at binicisidir.[3] 1952 yılında Nejla Uygur ile hayatını birleştirdi. 13 yıl süren Anadolu turneleri sürecinde sırasıyla Süheyl, Süha, Ahmet, Kemal ve Behzat adlı beş erkek çocukları dünyaya geldi. Süheyl ve Behzat babalarının deyimiyle "armut ağacının dibine düştüler" ve tiyatrocu oldular.
1998 yılında Kültür Bakanlığı'nca verilen Devlet Sanatçısı unvanını almıştır.[4]
Ödülleri
2006 - Kemal Sunal Kültür Sanat Ödülü "En iyi Tiyatrocu"[5]
1999 - 22. Avni Dilligil Tiyatro Ödülleri "Belkıs Dilligil Onur Ödülü"[6]
Filmografi
2004 - Vizontele Tuuba (Hacı Zübeyir)
1974 - Cafer'in Nargilesi
1971 - Cafer Bey iyi, Fakir Ve Kibar
1970 - Cafer Bey
'küçükken' çok sevdiğim ama her ne hikmetse ne zaman yayında *olsa evde misafir olan, sesini açamadan izlemeye çalıştığım tiyatro oyunlarının sahibi kişi.
oğulları olan süheyl ve behzat uygur'un katıldığı bir programa telefonla bağlanan tiyatrocu.
behzat uygur ile vasiyeti konusunda muhabbete başlamışlardıe ve şu diyalog ortaya çıkmıştır;
- babacığım tabutuma "yangın söndürücü koyun" demişsiniz. niye koyacağız?
+ cennete gitmezsek diye önlem alıyorum.
- babacığım ayrıca "cenazemde mehter takımı olsun" demişsiniz. bunu neden istediniz?
+ acelen ne vicdansız? yavaş yavaş giderim işte..
ilkokul seviyesinde espiriler yapan, en azindan beni birkez bile olsun tebessum ettirememis olan tiyatro oyuncusu. ama acil sifalar diliyoruz kendisine tabiii ki.