bugün

Şüphesiz en samimi duygudur. Yalanı olmaz. Ben seni çok seviyorum demekle ben senden çok nefret ediyorum arasında ki samimiyet farkını düşününce anlaşılabilen ruh halidir.
(bkz: recep tayyip erdoğan)
(bkz: akp)
(bkz: fb)
(bkz: iki yüzlü nankör hadsiz insan)
(bkz: yumurtanın beyazı)
(bkz: bamya)
Çirkin bir duygudur. En çok insanın kendisine zarar verir.
Sevilmeyen insan ne yapsa irrite edici gelir ya. iste oyle bisiy
aşkın 3. evresidir.
evreleri sıralayacak olursak
1 hoşlanma evresi
2 aşık olma evresi
3 nefret etme evresi
çoğu insan bu duyguyu hak edecek karaktere sahip değil. değmez.
kuvvetli bir duygudur. insana çok zarar verdiği söylenmektedir. içini nefret kaplayan bir insan zamanla insancıl duygularını unutabilir. en sonunda da merhametsiz ve kötü bir varlık haline dönüşür.
Sahtesi olmayan nadir duygulardandır.
Bazı zamanlar hiç bşr nedeni olmadan oluveren bir şeydir. Bunaltı ve sanrılar olur başında sonra bi bakmışsın herkesten nefret ediyorsun tanımadıklarından bile. Bu durum bir yandan üzüntü verirken bşr yandan da haz verir o lanet olası ego yüzünden. işte o an keyiflidir.
en asil duygudur. evet.
Sahte ve yapmacık olmayan en saf duygu.
--spoiler--
''Sevgi ile Nefret arasında çok ince bir çizgi vardır. Birisinden nefret ediyorsanız ve bir gün onu yenemeyeceğinizi anladığınız zaman onu sevmeye başlarsınız. Ve yine birisini seviyorsanız ve bir gün onu yenebileceğinizi düşündüğünüz zaman ondan nefret etmeye başlarsınız.''
--spoiler--

Peyami Safa
Evet nefret ediyorum ve edeceğim. Ve bu nefretime kimse engel olamayacak.. Müslüman katliamları yapan, müslümanların içlerine fesat sokarak birbirine kırdıran Vahşi Avrupa' dan , dünyayı yöneten 10 küresel aileden , israil' den , ABD' den, rusya' dan ve bunların bitmek tükenmek bilmeyen sömürülerinden ve iştahlarından ve bunlara benim ülkemde kepçelik yapan , payandalık yapan , kalemini bunlara satanlardan , Fetö' den, Hürriyet gazetesinden , Doğan grubundan, FOX Tv' den , gözcü gazetesinden , PKK' lılardan ve onlara arka çıkan CHP' lilerden alayınızdan nefret ediyorum. Nefret bir suçsa cezamı çekerim.. Ama size nefretim asla bitmeyecek bunu böylece bilin.
Sevginin olumsuzluklara karşı en saf hali. Artık o kadar çok seviyorsunuzdur ki onu olumsuzlukların doğurduğu şeylerden ötürü nefret etmeye başlamışsınızdır ondan. Çünkü onun elinde değildir bazı şeyler. Ölümüne severken nefret edersiniz ve bunu haykıra haykıra söylersiniz ona. Senin bana hissettirip veremediğin şeylerden ötürü nefret ediyorum senden dersiniz. Bitmez, tükenmez birşeydir nefret sevginin bittiği yerde nefret başlar ama yine de içinizden söküp atamazsınız o nefreti. Çünkü o nefret sonsuz sevginin sonucudur.

Her anını hatırlayacağınız birinden nefret etmek demek ölene kadar o nefretin içerisinde hapis kalmak demektir. Sevgiyle hatırladığınız o anların önüne set çekmektir nefret o anları bile artık nefret ederek anarsınız. Sonu bucağı olmayan bu duygunun sonunda yavaş yavaş erir, tükenirsiniz. Artık hayatınızın her evresinde nefretin yeri vardır ve bu nefretle yaşamak ölmekten beterdir. Hayatınızda nefret edeceğiniz birinin olması ve bu duyguyu tatmanız dileğiyle. Hepinize benim gibi nefret dolu rezil bir gece diliyorum!

Beter olun!
duyguların en şiddetlisi, en derine yer edecek olanı, affetmek kelimesinin anlamını yok edeni, sahtesi mümkün olmayanıdır.
'sadece sevilmeyenler nefret eder."

charlie chaplin.
insanı akıllı yapan tek şey.
aslında suçtur.
teamüller öyle söylemese dahi suçtur.

sevmek/sempati duymanın karşıtı olarak gelişmiştir günümüzde. sevmiyor isen nefret etmeni gerektirecek bir toplum baskısı dahi var denebilir.
aşk denilen şeyin tam tersi...o da tıpkı aşk gibi içinde birden fazla duygu barındırır; öfke, kızgınlık, kırgınlık, tiksinme, hırs...
insana herşeyi yaptırır.. bir an gözü döndü mü..
insanın kendisine zarar veren ve uzak durulması gereken duygudur.
Her duygu gibi insanlık tarihi boyunca her daim süregeldiğini düşündüğüm ancak zamanın ilerlemesiyle (belki de içinde bulunduğumuz dönemden kaynaklı olarak) insanların içinde daha net görmeye başladığımız duygu.

Çok değil kısa süreliğine bir gözlemle bile şu gerçeğin farkına herkes varabilir: nefret dolu nesiller yetişiyor. Bir varlığı, kavramı, nesneyi sevmek niçin ondan nefret etmekten daha zor geliyor insana? Tanımadığımız, hakkında hiçbir bilgimizin olmadığı, yoldan geçen bir insana bile neden nefret dolu bakışlar atıyoruz? Bir insana nefret beslemek ne zaman bu kadar kolaylaştı?

Belki de her birimiz kendi içimizdeki nefret denilen o siyah korkutucu kristali kırıp içindeki bembeyaz "sevgi" özüne ulaşmaya çalışmakla başlamalıyız işe. işte o zaman, öfkeden çıngılar değil de minik tebessümler saçmaya başladığımız zaman varacağız hayatın tadına. O zaman anlayacağız hayatın nefret etmek için çok kısa ancak içinde sevmek için çok şey barındıran bir kavram olduğunu.
Aşktan daha güçlüdür.
nesne ilişkileri kuramı kurucusu melanie klein a göre sevgi gibi nefretin de kaynağı anne ve çocuğun kontrol edemediği, ilk ve en güçlü nesnesi olan anne bedenidir.

Klein’a göre; sevgi ve nefret arasındaki temel çatışma tüm gelişim boyunca sürer. çocukların duygusal ve entelektüel gelişiminin, annenin bedenine ve kişi olarak anneye yönelen bu çekirdek çatışmanın itici gücüyle oluştuğuna yönelik gözlemlere dayanır.

Nesneler başlangıçtan itibaren çocuğun gözünde psikolojik özelliklere sahiptir ve çocukta çeşitli duygular uyandırır. Nesne, sadece dürtüsel olarak haz verici ya da engelleyici olan değil; aynı zamanda seven ve sevilen, nefret eden ve nefret edilen ya da kıskanan ve kıskanılandır.
Gizlenmesi gerekiyorsa falso vermemek için abartılı saygı ve sevgi gösterilerek de açığa vurulabilen.