ama harika değil. bunda kısıtlı bütçeyle çekilmesinin de payı var.
--spoiler--
baştan başlayacak olursak; yüzbaşının asteğmeni uyurken yakalaması manidar. muvazzaf bir subayı yakalasa daha iyi olurdu bence. tamam asteğmenin uyuması kesinlikle yanlış ama askerliği vatan hizmeti olarak yapan (muvazzaflar kadar tecrübe sahibi olmayan) bir rütbenin seçilmesini doğru bulmadım. artı olarak koskoca bir karakolun asteğmene bırakılması da yanlış ki, son dönemdeki uygulamalarla da bundan vazgeçildi yamulmuyorsam.
içtima sahnesi gerçekçi deniyor. bunu diyenler ya hiç içtimaya girmemişler ya da askerlik yapmamışlar. küfürden kaçınmak gibi bir kaygısı yok filmin. teröristle küfürleşmeler var. içtimada da olmalıydı.
emrah'ın şarkısı olayı zaten bariz, ama çok da önemsenecek cinsten değil.
--spoiler--
türkiyede insanların filmlere bakışlarını bir kez daha gözler önüne seren film. demekki bizim insanımız ya yerli komedi filminden yada amerikan yapımı çoğu zaman saçma ama aksiyonu ayrılan bütçe sebebiyle! gayet hoş filmleri seviyor. yada filmde anlatılanların 3 aşağı 5 yukarı gerçek olduğunu varsayarsak erkek kesim 3.5 attığından, kadınlar da erkeklerin "bak bizim 15 ay bunları çekiyoruz işte izle" demesinden çekinip filme bok atıyor olabilirler. bence gayet güzel olmuş, başarısını da imdb'de göstermeye devam eden filmdir.
milliyetçilik üzerinden senaristlerinin para kazandığı* militarist ve fazla abartılan film. içerisinde asker kelimesinin olduğu bir şeyi eleştirmenin hainlik sayıldığı türkiye'de bu filmi beğenmeyenler yine her türlü küfürü yemişlerdir.
yükselen milliyetçilik akımından faydalanılarak çok süper gişe hasılatı elde edecekler. etsinler de para kazanmak herkesin hakkı.
Nadire Mater in Mehmedin Kitabı yayınlanınca kıyametler kopmuştu. halbuki orda anlatılanlar bu filme de yansımış. genelkurmay o kitabı beğenmemişti.
türk askeri asla çatışmadan kaçmaz. aynen öyledir. ama filmde yaralı teröristin tedavisi için helikopter de göndermez, son sahnede de olduğu gibi yine teröristin canını bağışlamaz. bu savaş hukukunun temel maddesidir. kim namlunun ucundaysa o ölür. bu iki sahne de çok abartı var.
bir de nöbette uyuyan asker affedilmez bu da saçma, en az 7 gün diskoda yatar, hakkında askeri mahkemeye sevk de çıkabilir bölük konutanının emriyle.
gene de beyaz perdeye türk askerinin acıları yansımış bu da sevindirici...
karakterlerinin isimleri, nefes, ateş, gökbilmem ne, çimen, uygar vb. olan, naz elmas ın başrollerini oynadıgı kanal d nin sapık dizi reytingin amına kor düsturu ile üvey babasını ve üvey kardeşlerini ayartmaya çalışan bir orospu nun hayatını canlandıran atv dizisi.
birde aynı isimli film var, ama konjonktürel oldugu için izlnemesini tavsiye etmiyorum, tavsiye edenler ilk önce canlı izlenmiş aktütün karakoluna neden müdahale edilmedigini açıklamalarını bekliyorum. yoksa oda mı boruydu.
Filme gidip hayal kırıklığına uğrayanlar olabilir. Ancak bilinmesi gereken yegane şey Bu filmin düşük bir bütçeyle çekildiğidir.
hayal kırıklığına uğrayanlar da ne bekliyorlardı şahsen bilemiyorum.
Black Hawk down gibi çatışma sahneleri mi?
Adamlar daha skorski helikopterine bırakın helikopteri kurusıkı tüfeklere ulaşamamışlar, RPG patlamasında benzin patlatmak zorunda kalmışlar.
bütçesine göre Sinema sanatı açısından da olabildiğince güzel olmuş filmdir.
Levent semerci'nin eline sağlık. Bu filmden kazandığı parayla daha yüksek bütçeli benzer prodüksiyonlara imza atar umuarım.
Tabi o zamana kadar Terorist itlerle mücadele eden Türk ordusu Teroristle mücadele ediyor diye iyice suçlu ilan edilip bu ve benzeri yapımlar, terore karşı olanlar sansürlenmezse.
imdb'i de sallayın gitsin. Türkiye'nin terör olaylarını bilmeyen ve sinema konusunda nasıl bir konumda olduğunu bilmeyen gavur bu filmi anlayamaz. 1. olsa da sonuncu olsa da farketmez.
çatışma sahnesi gerçekten rahatsız edici. peki ya komutanın cengaver gibi başlayıp da çatışmada pasif kalması? nihayetinde nefes, fazlaca uzatılmış sahnelerle dolu, yer yer klişelerden imtina etmeyen, iyi başlayıp kötü biten vasat bir film. aslında film olarak değerlendirmek çok doğru olmayabilir.
terör. dağlar. dram. ölümün soğuk nefesi. o taraftan bakınca işte, buz gibi..
--spoiler-- uyursan ölürsün derken askere değil, birebir senin gözlerinin içine baktığını hissettiğinde tüylerin diken diken olmadı mı?
dağ, taş, bulut gördüğünde; "burası nasıl askeriye lan" diye düşünmedin mi kız aklınla? bu insanlar burada nasıl yaşıyorlar demedin mi?
telefonda sevdikleriyle konuştukları sahnede "ağlıyor musun" diye soran annesine canı burnunda cevap veremeyen askeri gördüğünde senin de boğazın düğümlenmedi mi?
parça parça olmuş bayrağını gördüğünde için sızlamadı mı?
ya ata'nın büstünü her gün kardan temizleyip önünde görevi olduğu için değil içten selam duran askeri alnından öpesin gelmedi mi?
çatışma sırasında doktorun a.na koyasın gelmedi mi senin de?
çatışma sonrasında paramparça olan askerlerine ağlamadın mı sen de? götür beni gittiğin yere emrah'tan mı dinlediğinde hoşuna gitti, yoksa onlarca adam söylediğinde mi gözlerin doldu?
--spoiler--
siyah çerçeveli gözlüklerimizi takıp bacak bacak üstüne attıktan sonra entellektüelce eleştirilecek bir film değildi. evet amacına ulaştı. gereken kitleyi gaza getirdi.
gerçeği, yalın haliyle insanlara aksettirebilmiş nadir filmlerden birisidir.
kaç saattir yazılanları okuyorum ve hitamında diyebilirim ki;
kimileri rüzgar gibi esip gürlemiş, kimileri abartısından, kimisi milliyetçiliğinden bahsetmiş.
gördüğüm kadarıyla filmde ne fazla övgü ne de yergi mevcut.
tetik çekmenin ne kadar manasız olduğu, sahip olduğun değerlerin kutsallığı, götünün üzerinde rahat rahat oturanlara da sahip olduklarının ne şartlarda temin edildiği gayet başarılı anlatılmış.
kimileri nalıncı keseri misali nicedir bulamadıkları terör propagandasını yapmış bu film üzerinden, kimileri de aşırı milliyetçiliği.
ekstradan kimsenin götünü kasmasına gerek yok aslında. aklı başında bir insan filmin anlattıklarını gayet güzel anlayabiliyor, burada yazılan kimi sikko yorumlar onun gördüklerine ya da göreceklerine etki etmeyecektir.
--spoiler--
filme dair tek kafamın basmadığı nokta, nefes kelamının neden çok fazla kullanılarak insanlara dikte ettirildiği. çok fazla replikte geçiyor oluşundan ötürü altında başka anlamlar yatıyorsa anlayamadım.
--spoiler--
gün itibariyle imdb top 250'de 4545 oy ve 9.0 puan ile 191. sıradadır. bu veri sizleri "nefes iyi bir filmdir" tadında bir fikre yöneltmesin. ancak nefes iyi filmdir.
olayları abartarak değil yumuşak bile anlatmış olan filmdir. yaşandı bu olaylar ve insanlar bilinçli değilse, en iyi anladıkları şekilde anlatmak gerekir.
bu olayların içinde bulunan, bu olayları yaşayan astsubay babayla; olaylardan haberdar olan, o çileleri yaşayan anneyle filmi izlemek ayrı duygular uyandırıyor. ''acaba onlar şu anda ne düşünüyor?'' diyorsunuz.
gidemedim, izleyemedim. çünkü biliyordum ki bitiremeyecektim filmi. çünkü sinemada basit bir filme ağlayan orta yaşlı bir adam hiç de hoş karşılanmayabilirdi.
çünkü şehit bir arkadaşım demişti ki; yaşayanlar bilir, filmini izleyenler değil.
oraları iyi biliyorum.
bir gün gelir ayrıntıları da yazarım vatansever ergenler...
bu film hakkında yapılan imdb yorumları için bir arkadaşımız şöyle yazmıştı:
yurtdışında bu filmi objektif bir şekilde izleyecek bir yabancı yoktur. oyların çoğunu türkler atıyor, kötü yönde de oy kullandıklarını sanmıyorum. o yüzden bir kaç hafta içinde ilk 10'a girebilir.
ilk 10'a girse çok iyi bir film olduğunu mu anlayacağız? hayır tabii ki. çünkü kullanılan oyların çoğunun taraflı kişilerce kullanıldığını biliyoruz.
bu film için imdb kıstas değildir. önemli olan senin yüreğin! lafı da çarptım, mutluyum.
