Biz yaptık ya, türk filmi ya ondan kötü olan film. Anlamak mümkün değil. Daha vizyona gireli 1 ay olmamış adam imdb'de sıralamaya girmesine takmış. Başka milletler gurur duyar, biz bok atıyoruz. Sanki var ya o listedeki her filmde birbirinden güzel. Güzel kardeşim elbette türkler oy verecek. ABD yapımı filme singapurlular mı oy atıyor. Ayrıca o listede olup da bir bok anlamadığım dolu film varken bizi anlatan bir filme neden karşısın? karşı olmak için mi karşısın. Yurttaş Kane'i seyrettin mi? benim çok sıkıldığım bir filmdir. Ama yıllardır o listede. Nasıl olacak bu iş. ABD'liler oy veriyor diye kaale almayalım mı şimdi? Adamlar böyle bir imkan vermişler, millet de oyluyor. Neden bu kendi kendine muhalefet. Bir bok beceremeyeceğimize o kadar inandırmışlar ki şu sıralar Hoolywood'da bile böylesine emek verilerek, 1 seneden fazla zaman harcanarak film yapılmadığı halde karalıyoruz. Hint yapımı Milyoner başyapıt mıydı da o kadar oscar aldı? Böyle bu işler. Allah allah ya. Anarşist takılacağım diye saçmalamanın da anlamı yok ki güzel kardeşim. Herkes beğeniyor, ben farklıyım, ben beğenmeyeceğim. Ben bilmiyor muyum sanki bir kaç yıl sonra tv'lerde gösterildiğinde bir kez daha seyredebilmek için ekranın karşısına oturacağını. Donanımlı çıkın arkadaşlar, karşı çıksanız bile donanımlı olun. Ne askerlikten ne de film çekmekten bihaber tipler çıkmış yok öyle miydi, yok böyle mi olur. Böyle olur!!!
Böyle olduğu için 30 bin şehir verdik. Nasıl öldü o kadar insan o zaman? Böyle salak salak yerlere sadece kaçakçılığı önlemek için kurulan doğru dürüst savunma sistemleri bile olmayan yerlerde öldü o kadar insan. pisi pisine... Bir kaç kişinin dengesiz kararları yüzünden.
- Şurası tutulacak...
- nasıl tutulacak
-tutulacak! Bu bir emirdir.
Bitti işte orada olay... Yok askerler hazırlıksızmış, panik halindeymiş. Canım kardeşim üzerinden geçti mi hiç mermi? Duydun mu o "şak..şak" sesini. Birinin seni kafanı kaldırman için alkışladığını sanırsın ama kafanı kaldırdığın anda gebereceğini bilirsin. Bu ülke daha ne filmler görecek. Hele bir önü açılsın bakalım bunların. Bu filmde iyi kötü çarpışarak öldü askerlerimiz. Filmin başında anlatılan kanas ile helikopter düşürüldüğünü de seyredecek bir gün insanlar... Sonra da elektrik tellerine takıldı yalanının söylendiğini de. Freni bozuk olan tanka (Tankın freni bozuksa ateş edemezsin. Çünkü geri tepmesi vardır. Freni tutmazsa geriye gidersin.) ısrarla ateş emri verdirip geri tepmesi sonucu tepeden aşağı yuvarlayan kişiliği bozuk komutanların hikayelerini de seyredecek. Bırakın bok atmayı, cesaret verin artık. Başka filmlerde seyredelim. Ölen o gencecik insanlarımızın hatırasına saygı için, yok yere ölümlerinin intikamını alabilmek için. Tek düşmanımız ateş ettiğimiz terörist değil çünkü ve ordudaki üst komutadaki insanların hepsi de Atatürk iradesinde insanlar değil. Asker deyince aklınıza marvel karakterleri, xmen'ler falan geliyor; gelmesin. Silah deyince filmlerdeki gibi şarjör değiştirmeden, namlu değiştirmeden, bir ateş ettin mi 10 kişiyi yok ettiğiniz silahlar canlanıyor gözünüzde, canlanmasın ! Karakol deyince girilemez, basılamaz, kurşun, roket geçirmez, demirle güçlendirilmiş betondan yapılı binalar var sanıyorsunuz; sanmayın! Dağları yürüyüş patikalarından ibaret, yumuşak eğimli sevimli yerler biliyorsunuz; Bilmeyin... Son olarak bütün kürtleri türk milletine, türk askerine düşman, bizi yok etmeye and içmiş, tipi bozuk, serseri tipli, pis,iğrenç düşünüyorsanız asıl bunları düşünmeyin! Ben mevzimde 3 kürt köylüsü korucu ile kaldım. Aklıma bile gelmedi yanımdakinin kim olduğu, etnik kimliği, cinsi, ırkı... eminim onun da gelmemiştir. O an orada ne vatan millet sakarya var, ne bayrak, ne millet...O an orada yanınızdaki 4-5 adamlasınız ve hiç birine bir şey olsun istemiyorsunuz. Düşündüğünüz tek şey de bu. Arkadaşınız! Bu temayı da "Kara Şahin düştü" filminde Eric bana'nın canlandırdığı karakter çok güzel ifade ediyordu. Kötülemeyin artık şu filmi sadece kötülemek için yahu.
koskoca salonda 3 kişiydik. rica ettik filme ara vermediler, tek çırpıda izledik. belki onunda etkisi vardı pek bilemiyorum ama bu tarz konuları bu kadar yaşatarak anlatabilen film bir daha yapılabilir mi pek bilemiyorum.
hayatımda izlediğim hiçbir filmde bir çatışma sahnesini bukadar yaşayarak izlemedim.
hayatımda hiç bukadar küfür etmedim.
hayatımda hiç bu kadar karmaşık duygular içinde bulunmadım.
o mükemmel final sahnesiyle film bitti ve ışıklar yandı. ama salondan tek bir çıt bile çıkmadı. 5 - 10 dakika gözlerimin yaşını silmeme anca yetti. filmden sonra yemek yemeyi planlamıştık ama umrumuza gelmedi. kalktık ve evlere dağılana kadar kimse birşey söyleyemedi.
an itibariyle imdb'nin top 250 listesinde 8.0 puanla 184. sırada olan türk filmi.
edit: herkes dedi, bu oyların hepsini türkler atıyor 2 güne kalmaz listeden çıkar falan filan... vala takip ediyorum sürekli hiç de düşmüşe benzemiyor, dün baktığımda 235. idi. şimdi baktım 184. sırada. bazı mankafaların mükemmel öngörüleri var belli oldu.*
o yıllarda yaşanan,ki hala yaşanıyor olan kendi ülkemizdeki gerçek bir hikayenin sinemaya taşınması anlamında önemli bir filmdir.Filme ideolojik açıdan bakmak yanlış diyebilirsiniz, ancak bu film sadece film olsun diye mi yapılmıştır? Filmin içeriğinde ideolojik görüşlerde sorgulanıyorsa filme ideolojik de bakılabilir. Ancak filme film olarak bakacak olursak, Türk sinemasına göre değerlendirilirse oldukça etkileyici aksiyon ve dram sahnelerinin olduğu, zaman zaman sıkıcı, özellikle karakoldaki çatışma sahnesinin biraz uzun tutulması sıkılmaya sebep oluyor. Bunların dışında gerçekçi, oyunculuk anlamında başarılı bir filmdir. iyi ya da kötü bu konuyu işlemiş olması bile tek başına yeterlidir benim için.
iyi bir başlangıçtır.. tarihimizi sinema filmi olarak aktarmayı bir türlü beceremeyen bizler için iyidir.. ömrümüz amerika'nın 2.dünya savaşı filmleri ile geçti.. biraz olsun kendi tarihimizi anlatan filmler görmek istedik zamanla ama bu pek mümkün olmadı.. şimdi nefes yakın tarihi kısa da olsa özetleyen bir film olarak kayıtlara geçiyor.. bu iyidir tabii eleştirileri de hazmederek..
eğer askerlik yaptıysanız mutlaka izleyin. o havayı tekrar solumanıza yardımcı olacak, hatıraları yad ettirecek bir film. 10 üzerinden kaç verirseniz verin, iliklerinize kadar barut kokusunu hissedeceksiniz. kin, nefret, aşk, ölüm hepsi bu nefes'in içinde.
fark ettim, film cd kapağının arka yüzündeki yazılara benzedi.
milliyetçilik propagandası yapmayan ender savaş filmlerinden. tarafsız olmaya çalışmış, hatta bazen fazlaca abartmış, anti-militarist bir senaryoya sahip filmdir.
askerlerin anneleriyle telefon görüşmesi yaptıkları sahne ile beni benden alan *, belki de askerlik görevimi yaparken izlediğim için beni çok etkileyen bir film. yine de askerlikle alakası olmayanların da doğu ve güneydoğu'da görev yapan askerlerin neler yaşadığını, ne tür zorluklara katlandıklarını görmeleri açısından izlemesi gerekir. daha sağlam bir soundtrack albümü olsaymış tadından yenmezmiş.
izleyenlerden çok olumlu görüşler alan, tüyleri diken diken ettiği söylenen bir film.
daha izlemedim o yüzden film şöyle böyle diye kaba etlerimden sallamayacağım ancak izlediğim fragmanına dayanarak askeri içerikli olduğunu düşünüyorum. bu filme olan ilgi de ''artık tsk'ya olan ilgi azaldı'' gibi söylentileri boşa çıkıyor.
istanbul çıkışlı rock grubu. vasatı geçemeyen bir müzikaliteye sahip. eskiden cover grubu olarak takılıyorlarmış, şimdi albüm neyim çıkarmışlar! dinledim, canlı performanslarını izledim ve sonuç: bir poka yaramaz, sözlerinden sivilceli teenage kokusu aldım, çok klişe! yel gibi gelip sel gibi geçen yurdum yüzlerce rock gruplarından biri sadece.
"o kadar bahsettin bari malı görelim hacı" diyenler için, buyrun buradan yakın:
altınız çizeyim ve açıklayayım, filme oy veren 3700 imdb üyesinden %4.4'lük bir kesime tekabül eden kitle (163 kişi) filme 10 üzerinden 1 oy vermiş, sanıyorum yapılacak harekette hemfikiriz, hemen hazırlayacağımız ortak bir maille imdb sitesini mail bombardımanına tutmalı, iletişim numaralarına dakika başı çağrı atarak (ntv effect) santrallerini kilitlemeli, bu filme verile 8 ve altı puanları kaldırtıp, (haşa) 1/10 oy verenlerin ip adreslerinin tespit edilip evlerine baskın yapılmasını sağlamalıyız.
imdb'de savaş kategorisinde en iyi 3 filmden biri seçilmiş, gururlanmalıymışız. 3,700 tane yalnızca türklerin attığı oyu gerçekten "en iyi savaş filmi." kategorisine sokmak için yeterli görüyorsanız, tebrik ediyorum her birinizi.
böyle giderse birinci olması bile işten değil çünkü bu filme olumsuz eleştiri yapabilecek kimse bu filmi izlemiyor. bu filme gidenlerin tamamı türk ve tamamına yakını da milliyetçi duygularla gidiyor. kısaca hiçbirisi duygularından arınmış bir şekilde bu filmi diğerleriyle kıyaslayacak durumda değiller.
neyse, 1 haftaya kadar 5bin oy olur. en düşük oyun 39bin olduğu ilk 10 listesine de adını altın harflerle yazdırır yalnızca bizim umursadığımız anahaber bültenlerinde.
dikkat korkunç spoiler dikkat korkunç spoiler
--spoiler--
çoğu insanın çok yanlış değerlendirdiği filmdir.
bu gün arkadaşlarla konuşurken birisi dedi ki:
''ulan bu nasıl filmdi! bizim askerler baskında mal mal dağıldılar. kimi bir köşeye sindi, kimi delirdi. ayıp ya!''
bir diğeri de ondan gazı alıp:
'' olum filmin sonunda o teröristin kafasına sıkmadı ya yazıklar olsun!''
dedi.
şimdi bir oturup düşünmek lazım. bu bir film. sen bir seyircisin. diğeri de yönetmen, yazar.
bu adamlar (yönetmen yazar dediğim) seni hep mutlu mu etmek zorunda? gerçekleri saptırarak '' yeter ki sen bir daha filme gel. arkadaşlarına tavsiye et.'' diye kurtlar vadisi ırak tarzı filmler mi çeksinler.
karakol baskınları hep oldu. keşke askerlerimize kurşun işlemesede hiç şehit vermesek. ama bunun adı baskın. malesef tarihimizde korkunç baskınlar da çok sayda olmuştur.
buyrun:
4 ağustos 1991-şemdinli-samanlı karakolu : 10 er şehit, 7 er kaçırıldı, toplam 9 yaralı
10 eylül 1991-hakkari-çobanpınar karakolu : 6 şehit
7 ekim 1991-hakkari-taşlıtepe karakolu ı:11 şehit
25 ekim 1991-çukurcaya bağlı çınarlı ve çayırlı köylerindeki jandarma karakollarına 500 kişilik grupla saldırı: 17 er şehit
25 aralık 1991-şırnak-dereler bölgesinde jandarma komando birliğine 250 kişilik grupla saldırı: 2 asteğmen, 1 astsubay, 6 er şehit
15 mayıs 1992-şırnak-taşdelen karakolu 600 kişilik grupla baskın: 27 er şehit, 40 terörist ölü
26 mayıs 1992-hakkari-üzümlü karakolu : 15 şehit
22 haziran 1992-hakkari-perihan karakolu : 6 şehit
30 haziran 1992-şırnak-betonpınar karakolu : 8 er şehit, 3 er kaçırıldı
20 temmuz 1992-hakkari-sivritepe karakolu :10 şehit
10 ağustos 1992-siirt-eruh-dikboğaz karakolu: 6 er şehit, 9 er yaralı
17 ağustos 1992-diyarbakır-tuzla karakolu: 7 er şehit
24 ağustos 1992-şırnak-milli karakolu: 3 er şehit
30 ağustos 1992-şemdinli-alan karakolu : 20 er şehit
13 eylül 1992-şemdinli-aktütün karakolu :25 şehit
29 eylül 1992-şemdinli-derecik karakolu : 28 şehit
29 eylül 1992-şırnak-ortaköy karakolu : 4 er şehit
2 temmuz 1993-şırnak-çelik karakolu: 16 er şehit
22 temmuz 1993-hakkari-kısıklı karakolu : 5 şehit
1 ağustos 1993-hakkari-serbest karakolu : 10 şehit
10 ağustos 1993-bingöl-sancak karakolu : 1 astsubay, 2 er şehit
23 ağustos 1993-ığdır-sultantopu karakoluna 200 kişilik grupla baskın: 14 er şehit, 4 er kaçırıldı
25 eylül 1993-van-kanalga karakolu : 12 şehit
23 ekim 1993-hakkari-kavaklı karakolu :8 şehit
19 kasım 1993-hakkari-pirinçeken karakolu : 10 şehit
12 aralık 1993-hakkari-üzümlü karakolu :7 şehit
29 aralık 1993-siirt-okçular karakolu : 1 astsubay, 4 er şehit
13 ağustos 1994-hakkari-ördekli karakolu :5 şehit
11 eylül 1994-hakkari-çağlayan karakolu:2 şehit
15 haziran 1995-şemdinli-ortaklar karakolu : 15 şehit
..ve 4 haziran 2007 tunceli-pülümür kocatepe karakolu baskını: 7 şehit *****
evet. film 1993 yılında geçiyor. pkk nın karakol baskınları da 1991 yıllarında artış gösteriyor. olayların tam patlak verdiği dönemler. yani askerler komutan da dahil olmak üzere acemi! hadi diyelim komutan çok profesyonel. e askerler? 40 kişi. ilk defa çatışmaya giren 40 asker ne yapsın?
bence o baskın anında ne anlatılmak isteniyorsa, anlatılmış.
ikinci olarak: türk askeri şereflidir, onurludur, merttir.
silahsız olan kişi baş düşmanı da olsa çekmez o tetiği. o kalleş pkklılardan onu ayıran da budur zaten.
--spoiler--
izleyen herkesi derinden etkileyen hatta etkilemek kelimesinin yetersiz kaldığı acı, kızgınlık, çaresizlik karışımı bir duyguyu insanın içine oturtan oldukça başarılı bir film. konu seçimi, anlatım tarzı, abartıya kaçılsaydı iğrenç olurdu ama bu haliyle mükemmel dedirten sahneleri ve tabi ki başta mete horozoğlu olmak üzere birbirinden başarılı oyuncu kadrosuyla son zamanların açık ara en iyi türk filmi de ayrıca. baştan sona çok gerçek çok doğal sahnelerle dolu. askerlerin korkulu, umutsuz ama güçlü kalmaya çalışan halleri, aileleriyle dialogları, komutanla ilgili her an her ayrıntı çok etkileyici. kısacası bir kez daha izlenmeli denebilecek bir film.
son bi not... 93 senesinden geçen filmde fonda tv veya radyodan geldiği düşünülen ve bir yetkilinin ağzından çıkan 'söz veriyorum bu yazın sonunda terör ülke gündeminden düşecektir' tarzı cümleyi işitip bir de günümüze baktığımızda o son sahneler insanın canını daha da fazla acıtmakta...
bittikten sonra insanı koltuktan kalkamaz hale getiren film. bir hayatın nasıl bir saniyede yok olabildiğini ve bunun bir sonu olmadığını insanın beynine zonklata zonklata yerleştirir. bir askerin kız arkadaşıyla telefonda konuşması sırasında bir kızın nasıl duygusuz odun olabileceğini de en güzel diyalogla ortaya sermiştir.
tam duygulu anlar başlarken gülme krizine girebilceğiniz film.diyolog şöyledir:(komutan karısıyla telde konuşurken araya doktor lakaplı örgüt ele başı hatta girer.)
-komutan: seni çok seviyorum
-karısı:bende seni.
-doktor:(birden hatta girer)komutaaan!
-komutan:canım telefonu kapat parazit yapıyor.(karısı teli kapatır.)
-doktor:komutan 'amına koyim senin'
-komutan:'bende senin amına koyim','domuz.'*
hıncal uluç bugünkü yazısında film hakkında berbat demiştir. bana sen nasıl bir eleştirmensin bre hıncal dedirtmiştir resmen. madem beğenmedin filmi, en azından oradaki oyunculuğa, emeğe saygı gösteresi garip insan, sonra dersin türk sineması gelişmiyor, türk sineması yol almıyor. üstelik yaptığı eleştiride bir halta benzemez, yarım gazete sayfasını işgal etmiş safsatadan ibaret. içi boş, doldurulmamış laf salatası. kaç kere bir sınır karakolunda askerlik yaptın, çatışmaya girdin sayın hıncal, diyesi geliyor insanın.
yazısından bir alıntı
--spoiler--
baskın anından sonuna kadar, karakol bir şaşkın ordusu. tam bir panik... beklenen baskında panik... bu nasıl eğitimdir peki?... kim ne yaptığını, niye yaptığını bilmiyor... hem de savaş bölgesinde böyle askerlik olur mu?
--spoiler--
çok güldürdün beni hıncal.
1. orada savaşanlar robot değil, 20 yaşlarında gencecik insanlar.
2. oradakiler profesyonel asker de değiller ki bunun çok iyi eğitimini almış olsunlar.
3. filmdeki rambo olsa, dört bir tarafından kurşun yağsa, roket atılsa o da şaşkına döner kanımca.
ama neticesinde bir sinema filmidir. o gözle bakmak lazımdır. şayet her sahnesinde %100 gerçeklik arayacaksak, o zaman gidelim belgesel izleyelimdir.