eğer askerlik yaptıysanız mutlaka izleyin. o havayı tekrar solumanıza yardımcı olacak, hatıraları yad ettirecek bir film. 10 üzerinden kaç verirseniz verin, iliklerinize kadar barut kokusunu hissedeceksiniz. kin, nefret, aşk, ölüm hepsi bu nefes'in içinde.
fark ettim, film cd kapağının arka yüzündeki yazılara benzedi.
iyi bir başlangıçtır.. tarihimizi sinema filmi olarak aktarmayı bir türlü beceremeyen bizler için iyidir.. ömrümüz amerika'nın 2.dünya savaşı filmleri ile geçti.. biraz olsun kendi tarihimizi anlatan filmler görmek istedik zamanla ama bu pek mümkün olmadı.. şimdi nefes yakın tarihi kısa da olsa özetleyen bir film olarak kayıtlara geçiyor.. bu iyidir tabii eleştirileri de hazmederek..
o yıllarda yaşanan,ki hala yaşanıyor olan kendi ülkemizdeki gerçek bir hikayenin sinemaya taşınması anlamında önemli bir filmdir.Filme ideolojik açıdan bakmak yanlış diyebilirsiniz, ancak bu film sadece film olsun diye mi yapılmıştır? Filmin içeriğinde ideolojik görüşlerde sorgulanıyorsa filme ideolojik de bakılabilir. Ancak filme film olarak bakacak olursak, Türk sinemasına göre değerlendirilirse oldukça etkileyici aksiyon ve dram sahnelerinin olduğu, zaman zaman sıkıcı, özellikle karakoldaki çatışma sahnesinin biraz uzun tutulması sıkılmaya sebep oluyor. Bunların dışında gerçekçi, oyunculuk anlamında başarılı bir filmdir. iyi ya da kötü bu konuyu işlemiş olması bile tek başına yeterlidir benim için.
an itibariyle imdb'nin top 250 listesinde 8.0 puanla 184. sırada olan türk filmi.
edit: herkes dedi, bu oyların hepsini türkler atıyor 2 güne kalmaz listeden çıkar falan filan... vala takip ediyorum sürekli hiç de düşmüşe benzemiyor, dün baktığımda 235. idi. şimdi baktım 184. sırada. bazı mankafaların mükemmel öngörüleri var belli oldu.*
koskoca salonda 3 kişiydik. rica ettik filme ara vermediler, tek çırpıda izledik. belki onunda etkisi vardı pek bilemiyorum ama bu tarz konuları bu kadar yaşatarak anlatabilen film bir daha yapılabilir mi pek bilemiyorum.
hayatımda izlediğim hiçbir filmde bir çatışma sahnesini bukadar yaşayarak izlemedim.
hayatımda hiç bukadar küfür etmedim.
hayatımda hiç bu kadar karmaşık duygular içinde bulunmadım.
o mükemmel final sahnesiyle film bitti ve ışıklar yandı. ama salondan tek bir çıt bile çıkmadı. 5 - 10 dakika gözlerimin yaşını silmeme anca yetti. filmden sonra yemek yemeyi planlamıştık ama umrumuza gelmedi. kalktık ve evlere dağılana kadar kimse birşey söyleyemedi.
Biz yaptık ya, türk filmi ya ondan kötü olan film. Anlamak mümkün değil. Daha vizyona gireli 1 ay olmamış adam imdb'de sıralamaya girmesine takmış. Başka milletler gurur duyar, biz bok atıyoruz. Sanki var ya o listedeki her filmde birbirinden güzel. Güzel kardeşim elbette türkler oy verecek. ABD yapımı filme singapurlular mı oy atıyor. Ayrıca o listede olup da bir bok anlamadığım dolu film varken bizi anlatan bir filme neden karşısın? karşı olmak için mi karşısın. Yurttaş Kane'i seyrettin mi? benim çok sıkıldığım bir filmdir. Ama yıllardır o listede. Nasıl olacak bu iş. ABD'liler oy veriyor diye kaale almayalım mı şimdi? Adamlar böyle bir imkan vermişler, millet de oyluyor. Neden bu kendi kendine muhalefet. Bir bok beceremeyeceğimize o kadar inandırmışlar ki şu sıralar Hoolywood'da bile böylesine emek verilerek, 1 seneden fazla zaman harcanarak film yapılmadığı halde karalıyoruz. Hint yapımı Milyoner başyapıt mıydı da o kadar oscar aldı? Böyle bu işler. Allah allah ya. Anarşist takılacağım diye saçmalamanın da anlamı yok ki güzel kardeşim. Herkes beğeniyor, ben farklıyım, ben beğenmeyeceğim. Ben bilmiyor muyum sanki bir kaç yıl sonra tv'lerde gösterildiğinde bir kez daha seyredebilmek için ekranın karşısına oturacağını. Donanımlı çıkın arkadaşlar, karşı çıksanız bile donanımlı olun. Ne askerlikten ne de film çekmekten bihaber tipler çıkmış yok öyle miydi, yok böyle mi olur. Böyle olur!!!
Böyle olduğu için 30 bin şehir verdik. Nasıl öldü o kadar insan o zaman? Böyle salak salak yerlere sadece kaçakçılığı önlemek için kurulan doğru dürüst savunma sistemleri bile olmayan yerlerde öldü o kadar insan. pisi pisine... Bir kaç kişinin dengesiz kararları yüzünden.
- Şurası tutulacak...
- nasıl tutulacak
-tutulacak! Bu bir emirdir.
Bitti işte orada olay... Yok askerler hazırlıksızmış, panik halindeymiş. Canım kardeşim üzerinden geçti mi hiç mermi? Duydun mu o "şak..şak" sesini. Birinin seni kafanı kaldırman için alkışladığını sanırsın ama kafanı kaldırdığın anda gebereceğini bilirsin. Bu ülke daha ne filmler görecek. Hele bir önü açılsın bakalım bunların. Bu filmde iyi kötü çarpışarak öldü askerlerimiz. Filmin başında anlatılan kanas ile helikopter düşürüldüğünü de seyredecek bir gün insanlar... Sonra da elektrik tellerine takıldı yalanının söylendiğini de. Freni bozuk olan tanka (Tankın freni bozuksa ateş edemezsin. Çünkü geri tepmesi vardır. Freni tutmazsa geriye gidersin.) ısrarla ateş emri verdirip geri tepmesi sonucu tepeden aşağı yuvarlayan kişiliği bozuk komutanların hikayelerini de seyredecek. Bırakın bok atmayı, cesaret verin artık. Başka filmlerde seyredelim. Ölen o gencecik insanlarımızın hatırasına saygı için, yok yere ölümlerinin intikamını alabilmek için. Tek düşmanımız ateş ettiğimiz terörist değil çünkü ve ordudaki üst komutadaki insanların hepsi de Atatürk iradesinde insanlar değil. Asker deyince aklınıza marvel karakterleri, xmen'ler falan geliyor; gelmesin. Silah deyince filmlerdeki gibi şarjör değiştirmeden, namlu değiştirmeden, bir ateş ettin mi 10 kişiyi yok ettiğiniz silahlar canlanıyor gözünüzde, canlanmasın ! Karakol deyince girilemez, basılamaz, kurşun, roket geçirmez, demirle güçlendirilmiş betondan yapılı binalar var sanıyorsunuz; sanmayın! Dağları yürüyüş patikalarından ibaret, yumuşak eğimli sevimli yerler biliyorsunuz; Bilmeyin... Son olarak bütün kürtleri türk milletine, türk askerine düşman, bizi yok etmeye and içmiş, tipi bozuk, serseri tipli, pis,iğrenç düşünüyorsanız asıl bunları düşünmeyin! Ben mevzimde 3 kürt köylüsü korucu ile kaldım. Aklıma bile gelmedi yanımdakinin kim olduğu, etnik kimliği, cinsi, ırkı... eminim onun da gelmemiştir. O an orada ne vatan millet sakarya var, ne bayrak, ne millet...O an orada yanınızdaki 4-5 adamlasınız ve hiç birine bir şey olsun istemiyorsunuz. Düşündüğünüz tek şey de bu. Arkadaşınız! Bu temayı da "Kara Şahin düştü" filminde Eric bana'nın canlandırdığı karakter çok güzel ifade ediyordu. Kötülemeyin artık şu filmi sadece kötülemek için yahu.
bu film hakkında yapılan imdb yorumları için bir arkadaşımız şöyle yazmıştı:
yurtdışında bu filmi objektif bir şekilde izleyecek bir yabancı yoktur. oyların çoğunu türkler atıyor, kötü yönde de oy kullandıklarını sanmıyorum. o yüzden bir kaç hafta içinde ilk 10'a girebilir.
ilk 10'a girse çok iyi bir film olduğunu mu anlayacağız? hayır tabii ki. çünkü kullanılan oyların çoğunun taraflı kişilerce kullanıldığını biliyoruz.
bu film için imdb kıstas değildir. önemli olan senin yüreğin! lafı da çarptım, mutluyum.
gidemedim, izleyemedim. çünkü biliyordum ki bitiremeyecektim filmi. çünkü sinemada basit bir filme ağlayan orta yaşlı bir adam hiç de hoş karşılanmayabilirdi.
çünkü şehit bir arkadaşım demişti ki; yaşayanlar bilir, filmini izleyenler değil.
oraları iyi biliyorum.
bir gün gelir ayrıntıları da yazarım vatansever ergenler...
olayları abartarak değil yumuşak bile anlatmış olan filmdir. yaşandı bu olaylar ve insanlar bilinçli değilse, en iyi anladıkları şekilde anlatmak gerekir.
bu olayların içinde bulunan, bu olayları yaşayan astsubay babayla; olaylardan haberdar olan, o çileleri yaşayan anneyle filmi izlemek ayrı duygular uyandırıyor. ''acaba onlar şu anda ne düşünüyor?'' diyorsunuz.
gün itibariyle imdb top 250'de 4545 oy ve 9.0 puan ile 191. sıradadır. bu veri sizleri "nefes iyi bir filmdir" tadında bir fikre yöneltmesin. ancak nefes iyi filmdir.
gerçeği, yalın haliyle insanlara aksettirebilmiş nadir filmlerden birisidir.
kaç saattir yazılanları okuyorum ve hitamında diyebilirim ki;
kimileri rüzgar gibi esip gürlemiş, kimileri abartısından, kimisi milliyetçiliğinden bahsetmiş.
gördüğüm kadarıyla filmde ne fazla övgü ne de yergi mevcut.
tetik çekmenin ne kadar manasız olduğu, sahip olduğun değerlerin kutsallığı, götünün üzerinde rahat rahat oturanlara da sahip olduklarının ne şartlarda temin edildiği gayet başarılı anlatılmış.
kimileri nalıncı keseri misali nicedir bulamadıkları terör propagandasını yapmış bu film üzerinden, kimileri de aşırı milliyetçiliği.
ekstradan kimsenin götünü kasmasına gerek yok aslında. aklı başında bir insan filmin anlattıklarını gayet güzel anlayabiliyor, burada yazılan kimi sikko yorumlar onun gördüklerine ya da göreceklerine etki etmeyecektir.
--spoiler--
filme dair tek kafamın basmadığı nokta, nefes kelamının neden çok fazla kullanılarak insanlara dikte ettirildiği. çok fazla replikte geçiyor oluşundan ötürü altında başka anlamlar yatıyorsa anlayamadım.
--spoiler--
--spoiler-- uyursan ölürsün derken askere değil, birebir senin gözlerinin içine baktığını hissettiğinde tüylerin diken diken olmadı mı?
dağ, taş, bulut gördüğünde; "burası nasıl askeriye lan" diye düşünmedin mi kız aklınla? bu insanlar burada nasıl yaşıyorlar demedin mi?
telefonda sevdikleriyle konuştukları sahnede "ağlıyor musun" diye soran annesine canı burnunda cevap veremeyen askeri gördüğünde senin de boğazın düğümlenmedi mi?
parça parça olmuş bayrağını gördüğünde için sızlamadı mı?
ya ata'nın büstünü her gün kardan temizleyip önünde görevi olduğu için değil içten selam duran askeri alnından öpesin gelmedi mi?
çatışma sırasında doktorun a.na koyasın gelmedi mi senin de?
çatışma sonrasında paramparça olan askerlerine ağlamadın mı sen de? götür beni gittiğin yere emrah'tan mı dinlediğinde hoşuna gitti, yoksa onlarca adam söylediğinde mi gözlerin doldu?
--spoiler--
siyah çerçeveli gözlüklerimizi takıp bacak bacak üstüne attıktan sonra entellektüelce eleştirilecek bir film değildi. evet amacına ulaştı. gereken kitleyi gaza getirdi.
çatışma sahnesi gerçekten rahatsız edici. peki ya komutanın cengaver gibi başlayıp da çatışmada pasif kalması? nihayetinde nefes, fazlaca uzatılmış sahnelerle dolu, yer yer klişelerden imtina etmeyen, iyi başlayıp kötü biten vasat bir film. aslında film olarak değerlendirmek çok doğru olmayabilir.
terör. dağlar. dram. ölümün soğuk nefesi. o taraftan bakınca işte, buz gibi..