2009 senesinin kış ayında gitmiştim ankaraya,ezginin günlüğü yeni türkü ve incesaz grubunun şarkıları çalınıyordu burada ve rakı meze derken epey mutlu bir gece geçirdiğim mekandır.
Bir gün Ankara'dan gitmem gerekirse en çok özleyeceğim yerlerin başında gelmektedir. Bir çok güzel insanı tanıdığım, anladığım enfes mekan. Sevelim, sevdirelim isterim. Ellilik Tuborg Gold satan nadir mekanlardandır ayrıca.
son derece kuğul salaş farklı bir mekan. Marjinal insanlar o yağlı menüleri loş ortamı farklı parçaları ağzında sigara ile sipariş almaya gelen hafif alkollü sakallı morgan şapkalı sevecen garsonları sevebilirler.
şahsi fikrim benim için farklı ilgi çekici bir tecrübe oldu monoton cafe bar anlayışını yıkmış mekan. Tekrar gitmek istemiyor değilim.
Şimdilerde çalışanlarının hak talepleriyle grev yaptığı mekan.
Aslında gözümü açtığımda ilk burayı gördüm. Defalarca konser verdik, alacak verecek mevzumuz olmadı hiç. Hatta bir keresinde çok iyi olduğumuz için fazla para vermişlerdi. Çok memnun olmuştuk.
Bir keresinde çok sevdiğim bir kız arkadaşımla kredi kartına yatırmam gereken son 80 TL' yi eski kırkbeşlikler gecesinde yemiştim. Sonra az daha kara listeye giriyordum. Kafamı *ikiyim.
Ama nereden bilebilirdik çalışanların mutsuz olduğunu. iŞletmenin onlara karşı sorumluluğunu minimal düzeyde bile gerçekleştirmediğini. Sonuçta mutluluğunuzu, başkalarının mutsuzluğu üzerine tesis edemezsiniz. O bakımdan zaten şu aralar sık gitmediğim mekana bir daha gitmeyi düşünmüyorum. Düzelirse, belki.
Ne olursa olsun Nefes ankaranın değerli mekanlarından biridir. Bu noktada ilk sorumluluk bar işletmecileridir. Tabloyu karşılarına alıp gerekeni yapsın, insanları mutsuz etmesin ve bizi de mekansız bırakmasınlar.