Lale devri şairidir. Lale devri, bilindiği üzere sorumsuz bir devirdir.
Bu devrin şairi olan nedim, şiirlerinde beşiktaş'taki eğlence günlerini ve sevgilileriyle yaşadıklarını anlatır.
Sevgilinin saçı, sevgilinin dudağı diye şiire dalarsınız; son dizede nedim'in post bıyıklara olan sevdasına rastlayıp şiiri sonlandırırsınız.
Neyse.
Yani "alışacaksınız." onu demeye çalışıyor.
Nedim, 1680’ta istanbul’da dünyaya geldi. Fatih Sultan Mehmet devrinde yaşayan soylu bir aileden geldiği bilinir. Babası Mehmed Efendidir. Dedesi Musluhiddin Efendi, Sultan ibrahim dönemi kazaskerlerindendir. Nasıl bir eğitim aldığı kesinlikle bilinmiyor. Ancak bazı kaynaklardan öğrendiğimize göre Şeyhülislam Ebezade Abdullah Efendi’nin başkanlık ettiği kurul önünde sınavdan geçerek, hariç müderrisliği payesini aldı. Bir süre sonra Mahmudpaşa mahkemesinde naiplikle görevlendirildi.
Sadrazam Ali Paşa ve Nevşehirli ibrahim Paşa tarafından korundu. Nevşehirli ibrahim Paşa, şiirlerini çok sevdiği Nedim’i muhasipliğe seçti. Daha sonra ise kütüphanesinde hafızı kütüb görevine getirdi. Bütün zevk ve eğlence meclislerinde sadrazamın ve bazı devlet büyüklerinin nedimi oldu. Ramazan aylarında, sadrazam ibrahim Paşa huzurunda verilen tefsir derslerine katıldı. Sadrazam ibrahim Paşa aracılığı ile Sultan Üçüncü Ahmed’in bulunduğu toplantılara katılmaya başladı.
Şiirleri Sultan Üçüncü Ahmed tarafından beğenildi. Bu arada Mollakırımı medresesi (1727), Sadiefendi medresesi (1728) ve aynı yıl Nişancipaşayıatik medresesi müderrisliklerine tayin edildi. Son görevi Sekbanalibey medresesi müderrisliğiydi (1730). ibrahim Paşa’nın giriştiği, doğu dillerinden tercümeler, çalışmasına katıldı. Müneccimbaşı Derviş Ahmed Dede’nin Sahaifü’l Ahbar (Haberlerin Sayfaları), Bedrüddin Avni’nin ikdü’l Cuman (inci Dizisi) adlı eserlerini Türkçe’ye çeviren kurulda çalıştı.
lisede iken daha doğrusu 10. sınıfta iken konu divan edebiyatıydı kendisine hocamız hayrandı çok anlattı istanbul kasidesini ezbere okurdu ben de hocanın taklidini yapardım teneffüslerde arkadaşlarla gülerdik. öyle hocanın taklidi yapa yapa kendisinin istanbul kasidesini ezberlemiştim. ilk 3 beyiti hala bilirim ezbere.
Bu şehri Stanbûl ki bî-misl ü bahâdır
Bir sengine yekpare Acem mülkü fedadır.
Bir gevher-i yekpare iki bahr arasında
Hurşîd-i cihan-tâb ile tartılsa sezadır.
Altında mı üstünde midir cennet-i âlâ
Elhâk bu ne halet bu ne hoş ab u hevâdır.
Lale devrinde yaşamış divan şairi. Şarkılarıyla ve belli kalıpların dışına çıkmasıyla ünlüdür. Bir rivayete göre patrona halil isyanında damdan dama atlarken ölmüştür.
kağıthane, çırağan, sadabad alemlerinin betimlemelerini yapmistir bize sarkilarinda...bir de eşcinsel olup olmadigi tartisma konusu sanirim. ah yavrum benim
divan edebiyatının en yetenekli şairlerinden birisidir. yaşamı eğlence kaynağı olarak gördüğü için biraz yadırganabilir fakat bu onun yeteneksiz bir şair olduğunu göstermez.
Tahammül mülkünü yıktın Hulagu Han mısın kafir,
Aman dünyayı yaktın ateş-i suzan mısın kafir?
lale devri'nin tanınmış şairlerinden. lakin sürekli hepimize lisede öğretilen "görelim ab-ı hayat aktığın ejderhadan
/gidelim serv-i revanım yürü sadabad'e" beyitiyle tanınır. lakin bu basit beyitin yanında kuvvetli beyitleride vardır.
hayat adamıdır. devrin padişahı ve veziriyle yakındır. ölümü hakkında iki dedikodu vardır. biri patrona halil isyanı çıkınca padişaha yakınların evlerini basıp öldürüyorlarmış bu da korku hastalığından gitmiş, ikiniside gene patrona halil isyan edince nedim damdan dama atlayıp kaçarken düşer ve ölür.
Mahallileşme akımının temsilcisi. Lale devri sanatçısı. Divan' ın karacaoğlan' ı. kesidelerinde süslü, gazel ve şarkılarında sade dil kullanır. asıl adı ahmet. hec eile de eser bırakmıştır.
18.yy divan şiirinin kalemi en sağlam ve en eğlenceye düşkün şairidir.şarkı türünde en iyi eseler ona aittir. uzun süre sarayda padişah ve eşine şiirler yazdı. eşcinsel olduğu söylenir. ölümü ise mechuldur kimine göre isyan sırasında kaçarken öldü kimine göre de isyan çıkınca öldürüleceğini düşündüğü için damdan atladı.
salim'den bile daha iyi şarkılar yapamayan, dandik divan sanatçısı.
bütün hayatı, karı-kız ikilisi üzerine kuruludur.
en sevdiği içki pek tabii ki şaraptır.
gay olduğu ispatlanmış lale devri şairidir.en önemli eserlerini şarkı olarak vermiştir. şarkı türünün ilk temsilcisidir.
gidelim serv-i revânım yürü sa'd-âbâd'a(sadabad) eserinde açıkça genç bi erkek sevgilisi olduğunu açık etmiştir.ayrıca aynı eserinin saklanan beyitlerinde bu daha net olarak bellidir.
--spoiler--
bir safa bahşedelim gel şu dil-i nâ-şâda
gidelim serv-i revânım yürü sa'd-âbâd'a
işte üç çifte kayık iskelede âmâde
gidelim serv-i revânım yürü sa'd-âbâd'a
izn alub cum'a namazına deyû mâderden
bir gün uğrulayalım çerh-i sitem-perverden
dolaşub iskeleye doğru nihân yollardan
gidelim serv-i revânım yürü sa'd-âbâd'a
bir sen ü bir ben ü bir mutrib-i pâkîze-edâ
iznin olursa eğer bir de nedîm-i şeydâ
gayrı yârânı bugünlük edib ey şuh feda
gidelim serv-i revânım yürü sa'd-âbâd'a
--spoiler--
ey şûh-ı kerem-pişe dîl-i zâr senindir
yok minnetin asla
ey kân-ı güher anda ne kim var senindir
pinhân u hüveydâ
sen kim gelesin meclise bir yer mi bulunmaz
baş üzre yerin var
gül goncasısın gûşe-i destâr senindir
gel ey gül-i rana
neylersen edip bir-iki gün bâr-ı cefâya
sabreyle de sonra
peymâne senin hâne senin yâr senindir
ey dil tek ü tenhâ
bir bûse-i cân bahşına ver nakd-i hayatı
ger kail olursa
senden yanadır söz yine bazar senindir
ey âşık-ı şeydâ
çeşmân-ı siyeh mest-i sitem kakülü pür-hâm
ebrûları pür-çîn
benzer ki bu dîldâr-ı cefâkâr senindir
biçâre nedîmâ..