şeytan melek ve komünist adlı kitabın yazarıdır. nazım hikmete dair yazdığını görünce "bugünlerde nazım hakkında ne çok şey yazılmaya başlandı, nazımıda kaybedeceğiz" diye düşünüp sonradan haksızlık ettiğim yazar.
Hz. ibrahim peygamber hakkında : " Şu ufacık donsuz ibrahim biraz fazla ileriye gitti" diyerek ne kadar aydın bir kişilik(!) olduğunu tekrar tekrar ispatlamıştır. Doğu akdeniz üniversitesinde, o adamı dinlemeye mecbur bırakılan* öğrencilerin tekbirleri, her ne kadar yersiz olsada, nedim gürsel adlı hadsizin konuşmalarını protesto etmeyi başarmıştır.insanların inançlarına saygı duymak bu ülkede bir çift basit sözle inandırı kılınıyor.Saygı duymak nedim gürselin yaptığı gibiyse eğer, daü öğrencileri olarak bizde ona fazlasıyla saygı duyuyoruz(!).
bazı fikirlerini desteklemesem de bugün kendisine daü'de haksızlık yapıldığını düşündüğüm yazar. adamın konuşmasına bile izin vermeden 30 dakika sadece yuhlayıp ıslık çalmak nasıl bir anlayıştır bilmiyorum. eğer dinini çok seviyorsan iyi öğrenirsin , onu insanlara mantıklı bir şekilde savunursun ama yok... kim uğraşacak onlarla, konuşturma adamı o daha kolay yol.
an itibariyle hakkında sadece 3 entry görünüyor. üzücü.
fransa'nın en ücra köşeleri de dahil tüm mekanlarını avucunun içi gibi bilen, sadece coğrafyasıyla kalmayıp oranın tarihinden bile ders çıkarmasını bilen ve bunları yazıp edebiyatla harmanlayarak en leziz şekilde bizlere ulaştıran, yaşamayı bilen değerli bir yazar.
istanbul'a, nazım hikmet'e ve yaşar kemal'e hayranlığıyla bilinir.
şiir okumayı pek sever ama yazmayı beceremediğini dile getirmekten gocunmaz hiç.
kendisi yurtdışında iyi tanınır, çok sevilir, değer verilir.
cesur insan. her babayigit dini değerleri sorgulayamaz, hele islam dinini sorgulamak eleştirmek zordur çünkü öldürürler. bu yüzden islam toplumlarında düşünce özgürlüğünden bahsedilemez. türkiye gibi bahsedilse dahi başarıya ulaşamaz. çünkü islam eleştirilmeyi sevmez, sorgulanmayı kabul dahi etmez. müslüman toplumlar ise her ne kadar barışıçı olduklarını dahi düşünselerde, islam tarihi en parlak dönemi diye adlandırılan dört halife dönemi bile cinayet silsilesiyle devam etmiştir. yüce ve son peygamberin torunları vahşice katledilmiş, peygamber gelinleri (peygamberin torunlarının eşleri) diğer müslümanlar tarafından paylaşılmıştır. işte bu vahşi tarihi görmezden gelip bir yazar hala islamiyeti sorgulayabiliyorsa gerçekten cesurdur.
500 bin okuru olduğu bilinen fransa'da le monde gazetesinde kendisini destekleyen birçok yazı çıkmaktadır türkiye'de hakkında açılan davadan ötürü.
kendisi türkiye'nin düştüğü bu durumdan ülkesi adına utandığını söylemiş ve çetin altan'ın ödül aldığı sırada başbakanın sarf ettiği "artık ülkemizde yazarlar yargılanmayacak" sözünü bir kez daha anımsatmıştır mikrofonlara.
* Boğazkesen (Fatih'in Romanı)
* Öğleden Sonra Aşk
* izler ve Gölgeler
* Uzun Sürmüş Bir Yaz
* Aragon (Başkaldırıdan Gerçeğe)
* Çıplak Berlin
* Paris
* Resimli Dünya
* Sağ Salim Kavuşsak: Çocukluk Yılları
* Sürgün Edebiyatı, Edebiyat Sürgünleri
isimli kitapların yazarı.
1951' de gaziantep' te doğdu fransa' da sorbonne üniversitesi çağdaş edebiyat bölümü' nü bitirdi. halen paris' te yasıyor ve yazıyor. aslen öykücüdür uzun sürmüş bir yaz adlı öykü kitabıyla tdk 1976 hikaye ödülünü almıştır.*