kafanda okadar çok birikmiş sorun vardır ki, bir anda hepsini bir köşeye atıp rahatlamaya çalışırsın. Ama beceremezsin. Sadece becerdiğini sanarsın. Sonra bir mutsuzluk çöker üstüne. Ağlarsın..ağlarsın..Nedenini bilmiyorum içim sıkılıyor çok mutsuzum dersin. Hem kendini kandırırsın hemde çevrendekileri.
sevgiyi inkar eden bu bencil ve nankör dünyada, köşesine büzülmüş hayattan korkanlarda bolca bulunan bir hissiyattir. ota boka akla hayalke gelmeyecek bir şekilde hayal güclerini olumsuzluklara konsantre ederler.
bu suretle ağlaklık edebiyatinin hünerli uygulayıcısı olan bu kişiler bu vesile ile ekmek paralarini kazanirlar.
gelgelim ki şapsallarin şakşakladiği bu kişiler akl-ı selim kişiler tarafindan pek adam yerine konmaz ve geç bir kalemde denerek üzerlerine çizik atilir.
bu suretle zat-i alimin düsüncesine göre kısın soğuktan, yazın sıcaktan sikayet edilmediği vakit esas mutsuzluk kaynaklari saptanabilir ve bu suretle gerçek anlamda mutlu bir yaşama kanat cirpilabilir.
gerçi mutluluk sığırlar için bir ideadir ya, hernese iste velahasil kelam kişi bazen ücüncü göz olup kendini denetlemelidir der entryimi nihayetlendiririm.
ortada hiç birşey yokken yaşanan can sıkıntısıdır. yapacak bi şey bulamamak, birden arkadaşların azaldığını farketmek, bütün gün evde boş boş oturmak, çevredeki kendin için değerli olan insanlarla aranın bozuk olması gibi nedenleri olabilir. ama bu nedenler farkedilmez ve nedeni bilinmeden bir mutsuzluk yaşanır.
kişinin kendisini nereye sevk edeceğini bilememesinden de kaynaklanabilecek olan görüntü bozukluluğu. ilginç olabilecek kaynaklı temellerden de, bir sürü nedenin bir araya gelip birleşmesinden de mütevellit, kişinin mutsuz olamayacak derecede, mutluluğunu arttırıcı durumlarda bulunmasına karşın, kendisini bir türlü tatmin edememesi, ne aradığını, istediğini kendisinin de bilememesi nedeniyle, durum cehennem kuyularının içine çöker, kişi içine girip çıkar
herşeyi elde edebileceğinizin farkındasınızdır. o beceri ve zekayı kendinizde görürsünüz ama hiç bir şey yapmak istemezsiniz. zengin olabilirsiniz,kariyer yapabilirsiniz ama sizin istediğiniz kendinizle barışmakdır. istediğiniz gibi yaşamak taviz vermemekdir, hayatın anlamıdır, nasıl yaşam sorusunun cevabıdır sizi ilgilendiren bunu bulamadığınızda hangi şartta hangi imkanlara sahip ya da nasıl başarılara imza atarsanız atın mutsuzluk peşinizi bırakmaz..
bazen de tam tersi olur nedenini bilmediğiniz bir şekilde içinize huzur doluverir, sanki dünyanın en mutlu insanı sizmiş gibi. keşke olumsuzluklar hiç olmasa, hayat hep böyle olsa, hayat bayram olsa ..
her seyden mutsuzluk duymaya baslanıldıgında farkına varılan, aglamak için bahane aranılan mutsuzluk seklidir. bardagın dolu tarafı hiç görülmez, her olaydan en kötü olan kısmı alınır, her konusmadan da... yalnız kalmak istenir, cünkü hiç kimse samimi değil gibidir. *
illaki bir sebebi olan "herşeyin bir sebebi vardır" lafını akla getiren insanın kendini deşmesi ve üstüne gitmesi sonucu aşabileceiği geçici mutsuzluk.