bu sabah iş yerine doğru seyirtirken akla düşmüş sorudur. bir şeylere faydamız var yok değil neticede çalışan üreten ve yardımlaşan insanlarız. ancak çalışıp üretmek haricinde diğer insanlara diğer canlılara ne gibi faydalarımız var ? kendimize ne faydamız var ? ailemize sevdiklerimize ne faydamız var ? bazen her şey o kadar boş geliyor ki "neden buradayım ulan ben ne yapıyorum neden yaşıyorum" soruları kafanda dönüp duruyor.
illa ki her can değerlidir. insan veya hayvan veya başka bir tür fark etmez. illa ki bu dünyaya gelmemizin bir sebebi var. adına ister inanç dersin ister başka bir şey fark etmez. bu hayattaki hiçbir şey rastgele oluşmaz. hani bir yaradan olduğuna inanmıyor olsan bile bir sebebi olduğuna inanıyorsundur mutlaka. yani düşünsene sığır gibi yiyip içip çoğalmak ve ölmek için mi bu hayata gönderildik veya bir şekilde geldik ? bu kadar basit olabilir mi lan. canlı dediğimiz herhangi bir türün organlarını beynini falan düşünsene. imkansıza yakın işlevleri olan bir mide bir akciğer bir kulak bir göz bir kulak. belkide insanlık yok olana kadar asla çözülemeyecek gizemler barındıran bir beyin ve varlığına kimilerinin inanmadığı bir ruh. tüm bunlar böyle rastgele ve boşu boşuna bir araya gelip seni beni onu şunu meydana getirmiş olabilir mi ?
velhasılı neden yaşıyoruz bilmiyorum ama boşu boşuna olmadığını biliyorum. belkide farkında dahi olmadan senin için çok sıradan ve basit olan tek bir hareketin ile onlarca yüzlerce binlerce milyonlarca insanın hayatına yön veriyorsun ve farkına bile değilsin. şu görünce iğrenip tekmelemek istediğin bir sürü kıllı kıllı bacağı olan böceğin bile senin bilmediğin nice faydaları var bu gezegene..
bedenlerimizi çürüteceğimiz dört duvarların borcunu ödeyip, sistemin bize dayattığı şeyleri satın alıp, leş bir döngüde kalabilmek adına dolap beygiri gibi çalışmak için yaşıyoruz.
birkaç ömürdür düşünüyorum. ilk ömrümde soruyu yeni keşfetmenin heyecanı vardı, ikinci ömrümde cevabı düşünmeye başladım, içinde bulunduğum üçüncü ömrümde bu sorunun cevabının olmadığını düşünüyorum. belki vardır, önümde kaç ömür kaldıysa onlardan birinde bulurum belki.
insanın yaşama, var olma gayesini irdeleyen sorudur.
klasik bir cevap gibi olacak fakat; güzel bir hayat geçirmek için diyebiliriz. bu cevaptaki "güzel bir hayat" kısmının içeriği görecedir ve farklı bireyler tarafından farklı içeriklerle doldurulabilir.
"güzel bir hayat geçirmek " cevabı yeterince ulvi midir ? veya insana, varoluş gayesini sorgulatan, bu gayenin ne olduguna dair merakını tatmin eden bir nitelikte midir ? tartışılır.
aslında anlamlandırma insanın hayatı anlamada uydurduğu boş kavramlar silsilesidir. nedensellik de böyle. biz bir şeyleri anlamak için zihnimizde kavramlar yaratır daha sonra onlarla belli sebep sonuç ilişkisi kurarak onları anlarız.
yani var olan amaç bizim kendimizi anlamlandırma çabamızdan başka bir şey değildir.
o yüzden hayatın bir anlamı olduğunu düşünmüyorum.
sonuçta biz de kendi dışımızdaki nesneden ayrı bir nesneyiz ve kendimizi anlamlandırırken de kavramlar yaratırız. bir nevi bu da bizim kendi benliğimizi anlama çabası olarak görülebilir.
ancak tüm bunlar bizim uydurduğumuz kavramlardır.
bizim de bir anlamımız yok. (üzgün surat)