cevabı kimse tarafından bilinmeyen soru. hadi "doğduğumuz için" diye cevap verdik diyelim; peki ilk insan neden doğdu? bilen varsa zaten çoktan aşmıştır uçmuştur. en fazla niçin yaşıyoruz sorusunun cevabını verebiliriz sanırım.
he, bir de, inançlıysanız cevabı inanç sisteminize göre değişen soru.
kötülemeden 1 dk sonra gelen edit: harbi lan çok kötü bu. *
edit2: anladım canım kötü bu, biliyorum. kendime ibret olsun diye silmiyorum ya da düzeltmiyorum. (ha doğru mu doğru, orası ayrı)
yaşamak edilgen bir eylemdir kimi zaman.
yaşamak etkeni olduğun bir eylemi sahiplenmektir kimi zaman.
yaşamak etkeni ve edilgeni olamadığın bir curcunayı izlemektir kimi zaman.
yaşamak zarurettir çoğu zaman.
yaşamak nefes almaya neden aramaktır çoğu zaman.
yaşamak aldığın nefesin hakkını sorğulamamaktır çoğu zaman.
yaşamak alternatifsizliktir her zaman.
Cavabı, Zâriyât Sûresi'nin 56. âyet-i kerîmesinde verilmiş olan sorudur. Allahu Teâlâ Zâriyât Sûresi'nin 56. âyet-i kerîmesinde insanın yaratılış nedeninin kendisine (Allah'a) kulluk etmek olduğunu belirtir. Dolayısıyla da biz, Rabbimize kulluk etmek için yaşıyoruz. Yaratılış nedenini gerçekleştiren, yani Allah'ın rızasına uygun olarak, kulluk dairesi çerçevesinde hayatını sürdüren kişi hem bu dünyada hem de âhirette bunun ecrini görecekken; yaratılış nedenine ters düşen bir hayat süren kişi iki dünyada da huzur ve sukûn yüzü göremeyecektir. Dolayısıyla zaman, bu sorunun cevabını gerçekleştirme zamanıdır.
niye yaşamayasın ki? şeklinde soruya soruyla cevap verilebilir.
hala dünya da ayak basılmamış, görülmemiş yerler, yaşanmamış özel şeyler, öğrenilecek güzellikler var.
madem kaderimiz/hayatımız biz daha doğmadan önce yazılmış (ne yapacağımız, ne günah işleyeceğimiz ya da ne iyilik yapacağımız) neden yaşıyoruz? diye sorarım kendi kendime. bu konuda beni aydınlatabilecek arkadaşlar özel mesajdan bilgilendirirse sevinirim efendim.
(bkz: ibneliğine)
Edit: alıp yapıştırmışlar lan :) burdan ibneliğine yaşayanlara selam olsun. ibneliğine derken tabiki fiziki anlamda değil. Mental vabında. Neyse öptüm.