"neden hayata geldim?" sorusuyla "neden hayatta kalayım?" sorusu çok ilişkili olsa da ayrı sorulardır.
ama imkansız sorular aynı zamanda. sormaktan vazgeçemeyeceğimiz ama yanıtlayamayacağımız da...
yanıtlar vardır ama doğru değillerdir. onları doğru kılma çabamız/isteğimiz vardır (şanslıysak).
kendimize ispatlamamız gerekir yaşamı, her zaman yeniden...
zor.
nuitari başlığındaki necromancy öğretisinde cevabı "ölmek için" olan sorudur. derler ki; her canlının genel maksadıdır ölüm. ulaşması en zor olandır. yaşam kadar kısıtlı değildir, sonsuzdur. karanlıktır ve o yüce karanlığa ulaşmak için yaşanır. bütün savaşlar onun için verilir. ölen, her daim huzurludur ve/veya huzur verir.
aynı açıdan bakarsak solinari öğretisinde ise "yaşatmak için" gibi bir cevabı vardır ve şöyle derler "yaşa ki yaşat". eğer bir canlının hayatında hükmün varsa yaşamasına izin ver ve/veya yaşamasına çabala. yaşam; evrenin varlığından gelen bir değerdir. zor bulunur ve kolay kaybedilir. kırılgandır.
lunitari öğretilerinin duruma bakış açısı ise bütün olmaktır. her yaşam bütünün bir parçasıdır ve bütünün tam kalması için yaşaması gerekir. ölüm ise sadece yer değiştirmedir, sıra veya yaşam; parçanın doldurulması başkasının veya başka bir şeyin görevi haline gelir. lunitari öğretilerinde insanın kuşa, köpeğin kediye üstünlüğü yoktur.
bunlar dl dünyasındandır. tabii ki maalesef insanlar bunların yanında saçmalığın daniskası olacak yüzlerce "dünyevi" mevzu üzerinde tartışırlar da bitmez.