Artık eskisi gibi değil; Internet ortamı artık sadece okumak ya da bilgi edinmekten çok düşünceleri dile getirme amaçlı da kullanılıyor.
Ben iki yıla yakındır üye olmaksızın uludağ sözlüğü takip etmekteydim. Bir gün kendime neden yazmıyorum ki diyerek yazar oldum.
Yazarların yazar olmaya karar vermelerinin sebebini araştıran sorunsaldır. Sözlükte yazan entryleri ve zaman zaman teneffüs edilen o samimi havayı alıp; feyz aldım ve geldim.
asosyal, çirkin, özgüvensiz, arkadaşları tarafından aşağılanma manyağı yapılan, hiçbirşeyden anlamayan bari burada bir ortam yapayım yiaa diye yazar oldum.
aslına bakarsak dilediğimi özgürce yazabildiğimden tabiki. kimsenin kimseyi kendi çapında eksilemek (!) dışında eleştiremediğinden. fikirler, düşünceler ve yazılar üzerinden var olduğumuzdan.
ilkin pasif olarak başladım bu merede, sonra baktım ki yazar arkadaşımdan daha heyecanlıyım, bi gece beni de alın lan aranıza dedim. (aranıza derken mecazi, indirin o silahları).
şimdi değişik sebepler tabi ki. en başta sıkıntı sonrasında bakıyorsun sözlük mekanın olmuş yani normalde konuşsan bu şeyleri kimse dinlemez ama yazıyorsun. birileri ister beğensin ister okusun isterse hiç görmesin. sadece rahatlıyor insan. yazmak yazmak ve yazmak...
engin bilgisini paylaşmadan yaşayamayan efsane yazar (bkz: ufuf)un cevaben "uludağ sözlüğü yontulmamış bir taş, kendimi ise yıllarını işine adamış fantastik bir heykeltraş olarak gördüğüm için" dediği sıradan soru.
bu başlığı zall açmadıysa ben de bi bok bilmiyorum lan. adam sözlüğe yazar alırken de "sizce sizi neden yazar yapalım" diye soruyo, yazar olduk hala rahat bırakmıyo.
ben 2006 da bir sabah programı esnasında mesut yar tarafından yazar yapılmıştım. tabi bu ilk hesabım değil. yavşak bi kaç adam yüzünden silik yedim. buraların pek tadı olmasa da arada bi arkadaşa bakıp çıkmaya geliyorum.
yazınca özgür olduğumu düşündüğüm için, tanımadığım insanlara karşı bir nick altından cesurca benliğimi yansıtmanın hazzını yaşayabilmek için... ve daha çok şey.