Çünkü bir yandan olmasını isterken, diğer yandan istemiyorum. Keyfi de var, derdi de var bu işin. Özgürlüğüm daralınca hiç de hoş hissetmiyorum. Bazı durumlar işime gelmiyor açıkçası. Onun talep edip, benim burun kıvırdığım hadiseler sonucu psikolojik baskı oluşuyor üzerimde. Uğraşmak zor geliyor.
Yüzde bilmem kaçı müslüman olduğu iddia edilen bir ülkede Allah öyle emrediyor dese birisi acaba ayıp kaçar mı? Hani köylü gibi görünür mü insan inandığı dinin sahibine itaat etmeye çalıştığı için..
Ayda bir sevgili değiştirerek, evliliğinde içine limon sıkmış avrupadaki kimi boşanmaların yüzde altmışlara ulaştığı kimi ülkelerle yarışma heyecanı ile gittiğimiz yolda..
Örnek aldığımız ülkelere bakarsak kadınlardan hevesini almış erkek oğu, diğer erkek oğullarına musallat olur. Kimsenin sevgili diye bir derdi kalmaz. işin nihayetinde ahlak anlayışının kıstası din olmayınca.. kültürde köylü zekâsının ürünü olarak adledilince kimi ülkelerdeki ensestin normal karşılanmasına da garipsememek gerekiyor.
Yahu ben zaten evliyim niye yazıyorsam.. Evlenilebilecek birini bulursanız evlenin kurtulun.. birde klasik bir söz ''insan annesine veya kızkardeşine nasıl yaklaşılmasını istiyorsa o şekilde yaklaşmalı karşısındakine'' Not: Müslüman olduğunu iddia edenler bu sözle dalga geçmesin hadistir...
aslında mantık olarak durup dururken sorulacak bir soru değildir. yani söylenen bir şeyin, görülen bir durumun üzerine neden cümlesi kullanılır. bunun yerine sevgilin yok mu cümlesi daha uygundur diye düşünüyorum.
çok tipsizim daha da önemlisi param yok. hatunlar para sever, kendini satar; saatlik, yemeklik, gezmelik veya ömürboyu farketmez. param bir hatun satın almaya yetmiyor.
aşk aslında yalancı bir körlüktür sevginin karşılığını alana kadar devam eder alamazsan da ömür boyu körsündür başkasına karşı.. Ben daha kör olduğum için yok