çünkü hayatım bir sevgili üzerine kurulu değil. gerçekleştirecek birçok hayalim var.
ayrıca çekingen bi kişiliğim var, sevsem bile açılamam o öyle kalır zaten.
bir de kızları bilirsiniz kendisini sevmeyen piç diye tabir edilen erkeklere takılır, onlardan olamadığım için.
jack daniels, parliament içmiyorum, sigara alkol kullanmıyorum, büyük eksi olarak görünüyor tabi kızlara göre.
kitap okuyorum, sürekli kızlarla mesajlaşacak vaktim yok, yapacak daha değerli işlerim var.
5 dk geç cevap verse niye cevap vermiyorsun diyen kızları gördükçe de sevgili yapasım gelmiyor, istemiyorum belki.
yakışıklı da değilim pek, her şeyi de zamana bıraktık. su akar yatağını bulur deyip entry i tamamlıyorum.
sevgilisiz yaşanamayacağını sanan gerzekler tarafından sıklıkla dillendirilen soru. ha kimisi var 5 yıllık ilişkisi var adamın, sende de bir tripler falan görüyor, "abi sen niye hiç birine yanaşayım demiyon yav?" diye soruyor, onu anlıyorsun. da en büyük faaliyeti kızı tavuk dönerciye götürmek olup da her hafta sevgili değiştiren, her hafta başkasıyla çıkan(çıkmak ne lan?) lavukların bunu sorması sinirlendiriyor insanı.
Çünkü gerçekçi bir insanım ve insanlardan ışık hızı ile soğuyabiliyorum. Uzaklaştığım hissine kapıldığım an ile bitirmeyi kafaya koyduğum an birdir ve ondan sonrası ızdırap. Bardağın dibinde kalan su'ya odaklanamam, "4 yıl geçti bak yapma" demem "ya ömrünün geri kalını?" Derim. Sevgili olunca o'nun himayesine giremem, himayeme almayı da sevmem ama ikisinden biri oluyor hep, çok sıkıcı. Ruh hastasıyım sonuç olarak.
Ve aslında bunların hiçbiri sizi ilgilendirmiyor, biliyorum. iyi geceler.