Maddeler halinde sıralayalım:
1: insamınızın kıyaslamaya dayalı hayat tarzı.
2: Ebeveynlerin örnek davranış sergileyememesi.
3: Bir kadını eğitirseniz, bir nesli eğitirsiniz. Yani kadınlarımızın cahil olması.
4: Öğretmenlerin bu konuda yetersiz olması.
5: internet ve sosyal medya popülizmi.
Yukarıda maddeler ışığında, birkaç yorum yapalım:
Bizim insanımız komşusunun ne yaptığına dikkat eder. Komşusunun gittiği yerde tatil yapar. Onun aldığı çantadan almak ister, çocuğunu komşu çoğuyla kıyaslar vs. Bu örnekler uzar gider. Buradan çıkartılacak sonuç ise hayatımızı günlük kısa dedikodulara göre yaşadığımızdır.
Toplumumuzda ayrıca yer etmiş olan aşırı televizyon kültürü ebeveynleri meşgul etmekte ve kitap okuma alışkanlığını olmayan çocuklar meydana getirmektedir.
Günümüzde halen çocuğun yetiştirilmesinde etken rolü anneler oynamaktadır. Babalar çoğunlukla maddi desteğin dışında edilgen bir konumdadır. O halde haftanın 5 günü gezmelere giden, boş vakitlerinde tv izleyen kitap okuma cahili bir annenin, kitap okuma alışkanlığına sahip bir çocuğunun olması beklenemez.
Eğitim sistemi en çok değişen ve en çok eleştirilen sistemdir, ayrıca bu problemlerin çoğunun da sebebidir. Mevcut sınav sisteminde başarıyı yakalamak isteyen öğretmen, öğrenciye soru çözdürecek bilgiyi vermekte ve öğrencileri tabiri caizse tam bir soru çözme makinesine çevirmektedir. Öğrenci bu öğrenme görünümlü ezberleme sürecinde edilgen kalmakta, araştırmaya ve okumaya teşvik edilmemektedir ve düşünme yeteneği körelmektedir.
Sosyal medya popülizmi konusunda söylenecek şeyler bellidir. insanlar yoğun bir kendini beğendirme ve kabul ettirme arayışında olduklarından dolayı sosyal medyaya sarılmışlardır. Her saniye paylaştığı sözün ne kadar kabul gördüğünü veya paylaştığı bir fotoğrafın ne kadar beğenildiğini kontrol eden birinden kitap okuması beklenemez. Sosyal medyada bu kadar vakit geçirmenin altında yatan sebeplerinden birisi de karşı komşunun ne yaptığını bilme arayışıdır. Eskiden beri devam eden bu gelenek artık sosyal medya üzerinden devam etmektedir.
Sonuç olarak tüketime ve kolaycılığa dayalı günlük hayat ve kişisel zamanın azlığı kitap okumayan bir toplum olmamızın sebebi.