iNSAN
fıtraten gayet ZAIFTiR.
Halbuki her şey ona ilişir, onu müteessir ve müteellim eder.
HEM gayet ÂCiZDiR.
Halbuki belaları ve
düşmanları pek çoktur.
HEM gayet FAKiRDiR.
Halbuki ihtiyacatı pek ziyadedir.
HEM TENBEL ve iKTiDARSIZDIR. Halbuki hayatın tekâlifi gayet ağırdır.
HEM insaniyet onu
KÂiNATLA ALÂKADAR etmiştir. Halbuki sevdiği, ünsiyet ettiği(alıştığı) şeylerin zeval ve firakı,
mütemadiyen onu incitiyor.
HEM akıl ona yüksek MAKSADLAR ve BÂKi meyveler gösteriyor.
Halbuki eli kısa, ömrü kısa,
iktidarı kısa, sabrı kısadır.
işte BU VAZiYETTE bir RUH,
FECiR zamanında
bir KÀDiR-i ZÜLCELAL'iN,
bir RAHÎM-i ZÜLCEMAL'iN dergâhına
NiYAZ ile NAMAZ ile
müracaat edip
ARZUHAL etmek,
TEVFiK ve MEDED istemek
ne kadar elzem ve
peşindeki gündüz âleminde
başına gelecek,
beline yüklenecek
işleri, vazifeleri TAHAMMÜL için
ne kadar lüzumlu bir
NOKTA-i iSTiNAD(dayanak noktası) olduğu
bedaheten(açıkca) anlaşılır.
iligilenmediğim neden. gidin kendi içinizde halledin olum bunu, illa herkesin sizin saçma nedenlerinizi öğrenmesi mi lazım? güya bir de gizli olanı makbul derler.
bir çeşit terapi olduğu için kılıyorlar. sonra çıkıştada karıya kıza bakma ve hırsılzık gibi bilimum işlere girişenler bile var. ama tavsiyem krem peynire tapılması yönünde. en azından içinde faydalı şeyler var.