--spoiler--
merhabalar, bu yazımda sizlere neden metal müzik dinlediğimizi, metal müziğin kişi ve bireylere ne gibi katkılar sağladığını, metal müziğin ne olduğu ve ne olmadığını, ve metal müziğe karşı önyargıların kırılması için hangi adımlar atmamız gerektiğini anlatmaya çalışacağım. bilindiği üzere oldukça zor ve yıpratıcı bir gezegende yaşıyoruz. bu gezegende iş, aile, okul ve sıradan yaşam derken oldukça yıpranıyoruz ve birtakım arayışlara giriyoruz. bu arayışlar içinde kendimizi bulabileceğimiz, dünyadan soyutlaşabileceğimiz, sıradan yaşamın ötesine gidebileceğimiz, insanlara farklı gözlerle bakabileceğimiz ve ruhumuzu derinleştirebileceğimiz şeyler arayabiliyoruz. i̇şte bu noktadan sonra birtakım kapılar bizlere açılmaya başlayabiliyor ve bize kapısını açan şey ise kendimizi bulduktan sonra metal müzik oluyor. peki neden metal müzik? okuldan, işten geldiniz ve yorucu bir günün ardından ruhumuzu dinlendirecek veya bizi harekete geçirecek, kafamızı dağıtmamıza öncülük yapacak şeyler istiyoruz. i̇şte metal müzik bize bu olanağı sağlıyor. bizi dış dünyadan soyutluyor; ruhumuzu zincirlere vurmak isteyen adi insanlara karşı bizi güçlü kılıyor, bize iyiyi-doğruyu ve gerçeği öğretiyor, ruhumuzu arındırmamıza yardımcı oluyor, bize onurumuzu kazandırıyor, bize diğer basit insanlar gibi olmamamız gerektiğini söylüyor ve uzun-ince, zorlu yolumuzda rehberlik ediyor hayat bir savaştır be her ne kadar savaş olsa da onunla savaşmamamız gerektiğini iyi bilmeliyiz. i̇şte metal müzik bize bunu da anlatmaya çalışıyor.. sen yaşam savaşı verebilirsin ama yaşama karşı savaş verebilecek güce sahip değilsin, bu gücü sana ben de veremem ama sana ancak haksızlıklara, sisteme ve sistemin köpeklerine, adaletsizliklere, dönen kirli oyunlara ve yapılan yanlışlara karşı savaşma gücü verebilirim. diyor. i̇şte bu nokta çok önemli arkadaşlar. biz yaşamla savaşmayacağız çünkü yaşam bizden daha güçlü ve daha kudretlidir ve bu kudret zaten soluduğumuz havada, içtiğimiz suda ve dinlediğimiz müzikte mevcuttur. biz bunu yukarıda saydığım şeylere karşı kullanmalıyız. hayatımızda önümüze çıkan engelleri yıkmak için kullanmalıyız. metal müzik bize onurlu bir yaşam savaşı veriyor bunu hiçe sayamayız metal müzik nedir, ne değildir? metal müzik asansörle yukarı çıkarken kişinin parmaklarıyla hayali solo atmasıdır. metal müzik gece uyumaya çalışırken dinlemiş olduğu fazla müzikten dolayı kulağında ki bateri tınıltısıdır. metal müzik onurlu ve kendinden emin insanların vermiş olduğu yaşam savaşıdır. metal müzik sisteme ve sistemin köpeklerine karşı başkaldırmadır, isyandır. metal müzik kundakta ki hayalleriyle yanan 5 aylık bebenin intikamını alacak korkusuzluğun adıdır. metal müzik siyonistlere karşı verilecek en büyük cevaptır. metal müzik metal kardeşinin dini inancını sorgulamamaktır. metal müzik candır, atardamardır. metal müzik ruhumuzun kurtuluşudur. metal müzik bizi iyiliğe, doğruya ve güzel şeylere bağlayan bir araçtır. metal müzik ruhumuzda yanan gençlik ateşidir. metal müzik ben buyum diyebilmektir. metal müzik elini yumruk yapıp yeah diye sevinebilmektir. metal müzik başını yastığa koyduğunda kendini dinleyebilmektir. metal müzik onun ve tüm güzel şeyler uğruna akan gözyaşıdır. metal müzik pogoda yere düşen kardeşine elini uzatarak onu kaldırmak ve sonrada omzunu sıvazlamaktır. metal müzik kafayı koparırcasına headbang yapmaktır. ve metal müzik güneştir, aydır, gecedir, kandır, candır. ama metal müzik kırmızı rujlu,süslü ucube genç kızların müziği değildir. hava atmak ve ortama girmek amacıyla dinlenen bir müzik değildir. hadi kanka şu konserde 2 hatun düşürelim.. mantığıyla dinlenen bir müzik değildir. metal müzik üstüne grup ti-şörtü giyip o grubun elemanlarının adını bilmemek değildir. ve metal müzik şekilcilik değildir. peki neden biz? kimilerine komik gelebilir bu söyleyeceğim ama biz seçilen insanlarız arkadaşlar. hayatı en zordan yaşayan, karanlık dünyasını sadece kendisinin aydınlatacağı bir ruha sahibiz. melankoliyi, acıyı, sevinci, hüznü, korkuyu ve tüm erdemli yaşam olgularını tadıyoruz ve tadacağız. i̇nsanlar arabalar ister, yeni sevgililer ister, yeni telefonlar ister, yeni fani şeyler ister ama biz bunları istememeliyiz. bizim isteyeceğimiz şey su olmalı, güç olmalı, damarımızda akan kanın kudretinin yücelmesi olmalı, yaşama sevinci olmalı, kötü insanlara karşı duyduğumuz nefret olmalı, bir kez daha yaşamayı hak eden iyi insanlara karşı duyduğumuz saf sevgi olmalı yani anlayacağınız biz farklı olmalıyız, kendi kendimize yetebilmeliyiz ve böyle de olmak zorundayız çünkü metal ruhu bunu gerektirir. i̇nsanların bize bakış açısı neden farklı ve neden yadırganıyoruz? yadırganıyoruz çünkü biz farklı giyinmeyi severiz, çünkü biz farklı şekilde sevinmeyi severiz, çünkü biz farklı şekilde eğlenmeyi severiz, çünkü biz rahat davranmayı ve rahat olmayı severiz, çünkü biz farklılığı severiz. farklı olmak yaşam tarzımızdır ve farklı olmak bizim diğer adımızdır. i̇nsanların bize bakış açısı farklı çünkü onlar daha önce farklı giyinenleri görmemişlerdir belki, belki onlar farklı şekilde giyinen insan görmemişlerdir, onlar rahat davranan ve rahat olmayı seven insanlar görmemiştir belki de, belki de farklılığı yaşam tarzı olarak benimseyen insanlarda görmemiştir belki de kafaları kalındır, kıttır ve farklı düşünemiyorlardır; öyle öküzün trene baktığı misali bakarlar bize : ) toplumun önyargılarını kırmak için neler yapmalıyız? evet çok önemli bir konuya el atmak üzereyim. toplumun önyargılarını kırmak için neler yapmalıyız? öncelikle insanları olduğu gibi kabul etmeliyiz. onların nerden geldiklerini, kim olduklarını, ne tür koşullar içinde yaşadıklarını ve ne tür önyargılara sahip olduklarını iyi bilmeliyiz. i̇şte metalciler kaba insanlar, barbarlar ve terbiyesizler diye kendimize laf yedirtmek ve önyargıları pişirmemek istiyorsak onlara saygısızlık yapmamalıyız. onlarla diyalog kurmaya çalışmalıyız. rock-metal müzik dinleyen insanlar hakkında ne düşündüklerini, rock-metal müzik dinleyen insanlara karşı bildikleri doğruları, neden bizim gibi insanları sevip-sevmediklerini öğrenmeliyiz. zaten cevaplar bilindik olacaktır. önyargıları dinsiz , satanist gibi şeyler olacaktır. ve asıl olay bundan sonra başlıyor anlatın onlara ! gerçekleri anlatın onlara. bizimde dini inanca sahip olabileceğimizi söyleyin onlara, her siyah giyenin, gözüne her sürme çekenin ve makyaj yapanın satanist olmadığını söyleyin onlara, aramızda inanmayanlarında inananlara saygı duyabileceğini söyleyin onlara, neden bu müziği seçtiğimizi ve bu müziğin bizlere neler kattığını anlatın onlara. amaçlarımızı ve hedeflerimizi anlatarak boş insanlar olmadığımızı anlatın onlara. vatanımıza, milletimize, ülkemize, bayrağımıza, şehitlerimize ve atamıza ne kadar bağlı olabileceğimizi anlatın onlara. dini sömürge olarak kullanıp bizleri dinsiz, vatan haini olarak nitelendiren sahtekarları anlatın onlara. anlatın yüce kardeşlerim. anlatın ki doğruları bilsinler. anlatın ki bir insan daha kazanalım toplumumuza. anlatın ki artık neden yobaz bir toplumda yaşıyoruz? demeyelim. anlatın ki vay be siz metalciler böyle misiniz gerçekten diyebilsinler. anlatın ki bu yazıyı yazarken tüyleri diken diken olan ve bu yazıyı okuyacak kardeşlerimin bunları bu günden itibaren yapacakları için umutlana benim çabalarım boşa çıkmasın. anlatın ki güzelleşsin ülkemiz. bir insan deyip geçmeyin ha sakın. sakın bu yanılgıya düşmeyin. nerden bileceksiniz o insan gidip arkadaşlarına anlatacak bir sohbet sırasında bir kafede. nerden bileceksiniz ailesine anlatacak bu konuşulanları ve nerden bileceksiniz belki de eve gittiğinde merak eder ve araştırır bu müziği belki de bir metal parça açar dinler : ) ve bir metal dinleyicisinin tohumları atılır. nerden bilebilirsiniz ki her şey konuşmaktan geçiyor. her şey seviyeli olmaktan, efendi olmaktan, insanları kırmamaktan geçiyor. her şey insanlara bir şeyler anlatmaktan geçiyor arkadaşlar. hadi durmayın, sizde anlatın metal müzi̇k onurlu ve özgür ruhlu insanlarin yaşam savaşidir. METAL MÜZiK ONURLU VE ÖZGÜR RUHLU iNSANLARIN YAŞAM SAVAŞIDIR. kardeşliğimizi yüceltin! sağlam kalın!
--spoiler--
metal müziğin bir türlü yaşam biçimi haline gelmesinde tarihsel düzlemde sosyal yaşamda birçok çatışma formu meydana gelmiştir. metal müziğin ilk kurucuları bu çatışmanın odağını kimi zaman ekonomi ,kimi zaman din,kimi zaman da siyaset oluşturmuştur.ortaçağ avrupasında ekonomi-din,19.yüzyıl avrupasında sanayi devrimini müteakip ekonomi ekseninde ,20.yüzyılda ulus/devletlerin ortaya çıkışı ve yapılanması sürtecinde siyaset ekseninde toplumsal çatışmalar meydana gelmiştir. 19.yüzyıl kapitalist sosyoekonomik düzende ve bugün itibariyle bu düzenin işleyişi altında olan az gelişmiş toplumlarda ekonomi (üretim araçları)merkezli bir sosyal çatışma kendini göstermiş ve göstermektedir.marx,19.yüzyılda toplumsal yaşamı ekonomi merkezli bir sınıf çatışması kuramıyla analiz etmiştir.marx kapitalizm üzerine yazdığı sıralarda ,üretim araçlarının mülkiyeti ve onlar üzerindeki kontrol aynı kişilerin elindeydi.sanayici ve ya burjuvazi kapitalist sistemin sahibi ve yöneticisi konumunda,işçi,ler ve ya proletarya ise ,yaşamak için bu sisteme bağımlı konumdaydı. 20.yüzyıla doğru ilerlerken sosyal/ekonomik yapıda meydana gelen değişmeler ;sermayenin parçalanması,emeğin bölünmesi ve orta sınıfın ağırlıklı bir şekilde ortaya çıkışı çatıimanın da formunu etkilemiştir. 20.yüzyılın çatışma formu artık siyaset merkezli (yönetim araçları)olmuştur.ulus/devletlerin ,ulusal ideolojilerin ,merkezi yönetimlerin ve bürokratizasyon döneminde sosyal çatışma otorite ekseninde şekillenmeye başlamıştır.dahrendorf,marx'ın sınıf ayrımlarının temelinde gördüğü üretim araçlarının mülkiyeti kavramını değiştirerek sını için yeni bir temel önerir.dahrendorf,hükmetme ve hükmedilmenin ortaya çıkarttığı otorite ilşkileri sınıfların ortaya çıkmasına temel teşkil eder demektedir.hükmedenle hükmedilen arasında bir karşıtlık (dichotomy)vardır.diğer bir deyişle kimileri grubun otorite yapısında yer alırken kimileri yer almaz.dahrendorf,az otoriteye sahip olnla çok otoriteye sahip olanların varlığını kabul eder.dahrendorf'un tartıştığı sınıf yapısı üretim araçlarının mülkiyetinden çok otoriteye dayanmaktadır.20.yüzyıl sanayi toplumunda üretim araçlarının sahibi olmak,meşru kontrole sahip olmak kadar önemli değildi.21.yüzyıla gelindiğinde ise,çatışmanın formubir değişim daha geçirmiştir.küreselleşme,bilişim teknolojileri,insan hakları ve demokrasi,tüketim ve postmodernizm gibi kavram ve kuramlar ön plana çıkmış ve çatışmanın yapısı da dönüşmüştür.çağdaş çatışmanın dinamiklerini aktif toplum-kitle toplumu,bilgi toplumu-postmodern toplum çelişkisi olarak değerlendirmek mümkündür. sosyal/kültürel çatışma olgusunun tarihsel serüveni açısından bakıldığında değişen yapı ve mahiyetine sosyolojik olarak kısaca değinmek istiyorum.çatışma sosyal bir olgudur,bu kimi zaman yok etmeyi amaçlar,kimi zaman bir rekabeti,kimi zaman da bir karşıtlığı içerir.günümüz sosyokültürel ve ekonomik ilişkilere ışık tutacağı ve dönüşümü açıklayacağını düşündüğüm tarihsel arka planını kısaca hatırlatmakta yarar vardır. bu yüzden metal müziğin sadece ve sadece müzik değil bir yaşam tarzı olduğunu anlıyoruz.
uzun uzun yazmış bazı arkadaşlar sağolsun. bende özet geçeyim. metal müzik ruh tur. olduğu gibi görünen insanların yaptığı müziktir. çalanlar sahnede ne ise dışarıdada olur. kıç baş sallayıp abuk subuk danslar etmek fayda etmez. ya gitarın konuşur, ya gitarın.
metal müzik türü için değil genel olarak müzik kabiliyeti olan her insan bu türü sevebilir. metal müziğin çoğu müzik türünden temel farkı içindeki duyguyu alabilmek için müzik kabiliyeti gerektirmesidir. kabiliyeti olman kişi herhangi bir metal müzik grubunun şarkısını sevemez. aslında çoğu metal müzik türüne ait şarkılar duygusaldır. ve kişi bu duyguyu hissedemiyorsa ya baştan önyargılıdır ki önyargılı olmak demek bu kişinin bu müziği dinlemediği anlamına gelir. yani dinlememiştir. sadece melodisi kulağına gelmiştir öyle. yani duymakla dinlemek arasındaki fark gibi. eğer önyargılı değilse parçanın içindeki gitarı, bası ritmi soloyu ayırt edemiyordur. veya birleştiremiyordur. yani kabiliyeti yoktur. o yüzden haz alabileceği müzik türleri sınırlıdır. anlık heves etse bile bir iron maiden şarkısı ona kuru bir gürültü olarak geri dönecektir.
bence metal müziğin en temel farkı bu. her ne kadar yaş ilerledikçe bu müzik kişiye eski tadı vermemeye başlasa da asla vazgeçilmemeli. o yüzden metal müzik gençlik ateşidir. kaybolduğun bir boşlukta kendini bulabilme mücadelesidir. tutunacak bir daldır. kendini buldukça vazgeçmeye başlarsın. vazgeçtikçe üzülür eski günleri yad edersin. sanki daha güzeldi diye. arada açıp dinlersin yine. bu müzik türünü hayatının içine sokabilmiş, yaşam tarzı haline getirebilmiş ve hala dinleyebilen altmış yaşındaki gerçek metalci amcalar gibi olabilmeyi ümit ederken.