1-peygamberimiz kendi sözlerini yazanları uyarıp sakın bunları bir daha yazmayıın,bunlar kuran mesajının önüne geçer hemen bunları yakın demesi.
2-4 halife döneminde herhangi bir hadis rivayet edenlerin cezalandırılması,hz.ömer bizzat hadis rivayet edenleri elleriyle dövmüştür.
3-ilk hadis kitabı, peygamberimizin vefatından 200 sene sonra yayınlanmıştır, demekki bu 200 sene içindeki insanlar hadissiz kalıp kafir olarak öldüler !?
4-peygamberimiz vefat ettiğinde 300 olan hadis sayısı 200 sene sonra uydurula uydurula 1.5 milyona çıkmıştır !
5-allah kuranda dinin tek kaynağının sadece kuran olduğunu,kuran dışında bir hadis arayanların sapıklaştığını söylüyor.
6-hadisler kuranın bize öğrettiği sade ve güzel dini uydurma yasaklar, uydurma emirler getirerek çekilmez bir hale sokuyor.
7-hiç bir hadis asla kesin şekilde kanıtlanamaz. doğruluğu kabul edilemez, zanna göre din olmaz.
8-hadislerin çoğunluğu muaviye ve yezid alçakarının, ali hasan ve hüseyini bertaraf etmek, müslümanları köle yapmak için kendi yahudi dönme imamlarına uydurttuğu saçmalıklardır. hiç birine güven olmaz ve hayatı şekillendiremez.
9-örneğin kara köpekleri öldürün diye bir hadis vardır. belliki arabın birinin evine bir kara köpek dadanmış, oda ona kızgınlığından bütün kara köpekleri öldürün ! peygamber böyle demişti ! diye peygamberi kendi psikopatlığına alet etmiştir.
hadislerin diğer bir çoğunluğuda küçük yada büyük çıkarlar hırslar nefretler için oluşturulmuştur.
10-aziz peygamberimiz gayet zeki ve öngörülü bir adamdı... kuranı yazdırdığı gibi hadislerini neden kağıtlara yazdırmadı madem gerekliydi... çünkü gerekli merekli değildi, hadissiz kuran anlaşılamaz diyen allahı tanıyamamıştır henüz ! sölediğini anlatmaktan aciz olan bir tanrıya neden tapıyorsunuz o zaman kardeşim ? neden tapıyorsunuz sözlerini anlatabilmek için peygambere ihtiyaç duyan bir varlığa ? allah istediğini istediğine anlatır hiç kimse merak etmesin ! peygamberin vazifesi kuranı insanlara duyurmak ve o dönemki inanlara önderlik etmekti bu kadar basit.
aklıma şimdilik gelenler bunlar, daha çok sebep sayabiliriz hadislerin neden din yapılamıycağına...bu anlattıklarım bir başka hadisten değil tarih kaynaklarından alınan olaylardır.
din diye bildiğimiz çok şeyin nasıl ki hurafe(safsata) olduğunu öğrendik, hakikaten peygamberimizin sözü diye öğrendiğimiz pek çok sözler de ona ait değil. onun gerçek sözleri bizim için çok değerlidir. elbette onlara karşı olunmaz. o sözler de ışık tutar, önümüzü açar çünkü.
(bkz: kırtas olayı) bu olayda ömer bin hattab peygamber efendimizin vasiyet yazmasına izin vermeyerek aramızda allah'ın kitabı var o bize yeter demiştir. Yani hadislere ilk karşı çıkan ömer bin hattab'tır. Hadi şii'ler karşı çıkmasa bile sünniler kesinlikle hadislere karşı çıkmalıdır.
200 yıl sonra yazılmış olması hadislerin güvenirliğini engellemez. hadis alimleri bilhassa buhari hazretleri ravide birçok kusur aramışlardır. o coğrafyada ve zamanda ulaşımın zorluğu malum. bazen haftalarca, aylarca yol gitmişlerdir bir hadis için; bir atı yiyecek ile kandıran raviden rivayet almayıp aylarca gittiği yoldan aylarca yol giderek evlerine dönmüşlerdir. ayrıca dinden çıkaran hadisler ki bunlara mutevatir hadis diyoruz. yalanla birleşmeleri namümkün. bunlar ise farklı farklı yerlerden rivayet alınan aynı (manen/lafzen) hadislerdir. mesela birisi Şam'dan, birisi mekke'den, birisi de Özbekistan'dan alınan rivayetlerdir. Öyle klavye başından hadislere sövmek kolay! o alimlerin tırnağı olamayız.
