Güzel kadını şişenin dibindeki son dubleye benzetenler var, herkes ona göz koyarmış ama almaya cesaret edemezmiş, ayıp olur, laf olur gibilerinden, sonra öküzün biri gelir, alıp içermiş, o yüzdenmiş güzel kızların yanında hep öküzlerin olması,
(bkz: ben onların yalancısıyım)
kendi tespitimi belirtmek istiyorum. güzel kızlar, erkekler tarafından her zaman ulaşılması zor, sevgilisi olan, elde edilemeyecek olan bireyler olarak görülür. bu yüzden, bilindiğinin aksine talip sayısı onlardan daha çirkin kızlara göre daha az olur. yani güzel bir kızın yanına gidip konuşmak için bu tür "oo beni kabul etmez", "hayır ya ben buna yaklaşamam" gibi algılardan sıyrılıp, sahip olduğun bütün özgüvenle yanına gitmelisin. bu özgüvene de nedendir bilinmez, çirkin erkekler sahiptir. birkaç sevgi sözleri söyler ona, belki yalan söyler, bilinmez. ama olayın aslı budur kanımca.
hepsi için geçerli olmasa da, kızlara öğütlenen "erkek senden çirkin olsun ki, gözü dışarda olmasın" sözünden dolayıdır. erkek kadından çirkin olduğu zaman sadece beraber olduğu kadına odaklanacak, onu kaybetmemek için uğraşacaktır. yalnız bunun şöyle bir riski var; erkek "böyle bir kadın benimle birlikte olabiliyorsa, kim bilir daha kimlerle beraber olabilirim" diyerek özgüveninin tavana vurup yeni arayışlara girmesine sebep olabilir.
çirkin olarak görülen bir erkek bile böyle yaparsa, yakışıklı erkekle uğraşmak daha zordur. sürekli onu başka kadınların bakışlarından, ilgisinden korumaya çalışmak, sürekli birilerinin ona asıldığını düşünerek paranoya yapmak insanı çıldırtır. kadın da buna bir yere kadar dayanır.
bazı kadınlar için gerçekten de dış güzellik önemli değildir. karakter ve güven arar erkekte. hem kendine, hem karşısındakine. bunlara sahip değilse bir erkek, dünyanın en yakışıklısı olsun farketmez kadın için. anında tekmeyi basar. "yakışıklı ama salak" tabiri boşuna çıkmamıştır. böylelerine tahammül edilmez. eğer sevgili denilen şey, oturup sadece yüzüne bakacağın bir şey değilse, gerek yoktur. zaten bir kaç gün karşındakinin yakışıklılığını izler, sonra sıkılırsın.
para için de beraber olma durumları da az değil tabii ama herkesi bu kategoriye sokamayız. gerçekten sevgi yoksa ortada bu ilişki ya da evlilikler de uzun sürmez zaten. bir nevi ticaret anlaşması gibidir. bir süre sonra ortaklık bozulur, herkes payını alır ve gider.
her şeye uygulanabilen normal dağılım eğrisini burada kullanarak cevabını verebiliriz.
%2 çok çirkin
%2 çok yakışıklı
kalan %48 bize göre daha yakışıklı ve güzel insanlar, öbür %48 ise bizden daha az çekicilikteki insanlar.
olaya şöyle bakacak olursak bizden görünüş olarak alt %48'lik bölümde olanlar bizim içinde bulunduğumuz üst %48 bölümde olanlarla beraber olduğunda onları çirkin olarak algılarız ve haksızlığa uğradığımızı hissederiz. aslında %50 gibi ezici bir çoğunlupa sahip bu insanların bizim grubumuzdan birisiyle çıkması kadar doğal bir şey yoktur. aslında çok çirkin olan %2 değil alt dilimdeki %48'de bulunan az güzeller ve çirkinlerdir bunlar.
özetle: çirkin değil onlar *
tam tersi olarak yakisikli erkeklerin yaninda da tipsiz kizlar olur..
la siktirin gidin bi yalniz birakin beni, sizin yuzunuzden tas gibi hatunlara yazamiyom...
şimdi arkidişler doğanın kendi çapında aldığı bir önlem bu. şimdi hep güzel erkek ile güzel kadın bilikte olur, çirkin kadınla çirkin erkekle birlikte olursa; dünya ikiye bölünecek. güzel erkek ile güzel kadınlardan doğan bebeklerde güzel olacağından, çirkin erkek ile çirkin kadının birlikte olmasından doğan çocuğunda çirkin olmasından dolayı nolacak dünya çirkinler ve güzeller arasında kamplaşmaya gidecek. ne güzel ne çirkin insan olan ehh işte insanı(erkek-kadın) kalmayacağından; dünya çirkinler ve güzeller arasında büyük bir savaşa gidebilir. doğada bu yüzden bir güzel bir çirkinin birlikteliğini sağlayarak doğanın düzenini sağlıyor. neden çünkü bu birliktelikten ortalama eh işte insanı doğacak ve dengeyi koruyacak. anladınız dimi.
bu arada kimse söylemeden bakınızımı kendim veriyorum.