aslında eski zamanlarda ki gizli özne olarak o eski kendimizi veya o eski sevdiklerimizi özlemle anıyor ve arıyoruz. ondan oluyor. ben hep derim. tarihler, günler, geçen saatler, geçen mevsimler. bunların hepsi masum. onlar aynı. bize aynı geliyor onlar. ama değişen biziz. ölüme çare yok. geçen zamana da. keşke o iyi insanlar o güzel atlara binip gitmeseler. durdura bilsek.
Anın tadını çıkaramıyoruz hep bir telaş, kaygı içindeyiz. O telaşta kaybettiklerimizi sonradan anlıyoruz bu yüzden özlüyoruz. Sonuç olarak özlemek biraz pişmanlıktır.