türk toplumunun bu durumu kaldırması henüz erkendir. neden diye sorarsanız? erkeğin kafasında şöyle bir yanılgı mevcuttur. ''bu kız bana çıkma teklif etti, kesin küresel ısınmaya yenik düşmüş bana eriyen bir kaşar.'' bu yanılgı ister istemez erkeği düşünceler ülkesinde yol almaya iter. adeta kafasındaki tilkiler sevişir. düşünür düşünür.
erkek hayatı boyunca bir kadını elde etmek için kadınlar tarafından hemcinsleriyle mücadeleye itilmiştir. üstün uğraşlar sonucu bir kadını elde ettiği için kolay kazanılan bir kadının onun için değeri olmayan 10 kuruşa marketten alınan kısa bir süre çiğnendikten sonra sokağa atılan bir sakızdan fazla değeri yoktur. bu düşünce ne kadar da yanlış olsa ve ''ağacın kurdu ağaçtan olur'' felsefesine dayanarak bu durumu zorlaştıran kadınların gizli oyunlarından kaynaklı olduğunu unutmamamız gerekmektedir.
örneğin;
kadınlardaki ''yaa melis bu çocuk çooooooooook tatlı bayıldım. hayır, aynur hemen yelkenleri suya indirme! çocuk kolay lokma olduğunu görmesin yoksa kıymetini bilmez.'' felsefesi ve erkekleri süründürme uğraşı ister istemez erkekleri bu duruma iter.
eğer iki taraf da birbirinden hoşlanıyorsa çeşitli oyunlara gerek olduğunu düşünmüyorum. ikisinden birisinin açılması kadar doğal bir şey yoktur. bırakın artık bu basit oyunları bu sebepten dışarıda binlerce kendisine güvenmeyen, acaba reddedilir miyim? korkusuyla evine kapanıp sanal ortamda kendisini klavyelere vuran bir sürü insan var. daha basit düşünün ve kendinizi aşkın kollarına bırakın!
bir kız bir erkeğe durduk yere gel benimle beraber ol dese erkek bir saniye bile durmaz. Ama bir erkek kıza durduk yere gel benimle beraber ol dese hiç bir şansı yok, kız kabul etmez.
çünkü erkeklerin kafasındaki ideal kadın tanımı * prenses gibidir. prensesler teklif etmez, prenseslere teklif edilir. işin özeti bu sanırım. şahsi düşüncemde kadınların teklif etmesi "iticidir". bu arada kendi düşüncelerinizi herkesin ideali olmak zorundaymış gibi dayatmaktan vazgeçin artık. kimse sizin kafanızda kabullendiğiniz kadın erkek ilişkilerini yaşamak zorunda değil.
gerçekten de tartışılması en gerekli sorunsallardan biridir. zira konuyu genellersek, olay teklif etmeden daha başka boyutlara ulaşır. kadınların kendilerini ağırdan satmalarıyla yüceltildiği, erkeğin çok değerli bir malı elde etmek için uğraşıyormuş gibi çaba göstermesi gerektiği fikrinin dayatıldığı ataerkil toplumlarda aşılamayan bir sorunsaldır. aşkla uzaktan yakından alakası olmayan durumlarda görülür. bir kadın olarak konuşuyorum, bir erkeğe aşık olduğunuzda neden ondan bekliyorsunuz herşeyi? siz dimdik ayakta durup duygularınızı söyleseniz ne olur? kadınların hissettiklerini bile söylemesinin elinden alınmasına göz yumuluyor ya, hatta kadınlar birde bundan gurur duyuyor ya, boşuna dil döküyorum ben. siz köşenizde oturun, sevdiğinizle olmak yerine sizi sevenlerle birlikte olun.